Gazetecilerden tutsak meslektaşları için çağrı

  • 11:04 16 Eylül 2022
  • Güncel
DİYARBAKIR/VAN - Cezaevinde 3 aydır tutulan 16 gazeteci ile dayanışma amacıyla Diyarbakır ve Van’da MKGP ve DFG öncülüğünde bir araya gelen meslektaşları, cezaevine kart, mektup ve kitap gönderirken, bir kez daha gazetecilerin serbest bırakılması çağrısını yineledi.  
 
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 16 gazetecinin tutuklanmasının 3’üncü ayında Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde bulunan PTT önünde basın açıklaması düzenledi. Tutsak gazetecilerin fotoğraflarının bulunduğu ve “Özgür basın susturulamaz” pankartının açıldığı açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, HDP Diyarbakır il ve ilçe örgütleri ve çok sayıda gazeteci katıldı.
 
‘Hukuk ayaklar altına alınıyor’
 
Açıklamada konuşan HDP Sözcüsü Ebru Günay, “Türkiye’de ne zaman bir savaş konsepti gelişse, ne zaman iktidar hakikatleri çarpıtmak istese ilk yaptığı şey özgür basın emekçilerine saldırı konsepti geliştirmektedir. Özelde de Kürt gazetecileri tutuklamaktır. Üç aydır gazetecilerin iddianamesinin hazırlanması nasıl bir intikam operasyonu olduğunu ortaya koymaktadır. Çünkü dava açıldığında deliller incelendiğinde gazetecilerin yaptığı haberlerden başka dosyaya koyacak bir şey yoktur. İddianame hazırlama sürecini tam bir işkenceye dönüştürerek, hukuku bir kez daha ayaklar altına alıyor. Gazeteci arkadaşlar tutuklandığından bu yana iktidarın nasıl bir savaş süreci başlattığını görüyoruz” diye konuştu.
 
‘Baskılar gazetecileri yıldıramadı’
 
Özgür basına yönelik yaşanan ilk saldırı olmadığını belirten Ebru, son olarak şunları söyledi: “Özgür basın geleneğini, hakikatlerin sözünü söyleyen gazeteciler miraslarını Apê Musa’dan Gurbetelli Ersöz’den ve Metin Göktepe’den aldılar. Dolayısıyla hiçbir baskı onları yıldıramadı, yıldıramayacaktır. Gazetecilik suç değildir. Gazeteci arkadaşlar biran önce serbest bırakılmalıdır. Bu gazetecilerin hakikati Türkiye halkına göstermeleri için tekrardan ellerine kalemlerini, kameralarını almaları gerekiyor.”
 
Açıklama metninin Türkçesini DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, Kürtçesini MKGP sözcüsü Roza Metina okudu.
 
Açıklama, “Özgür basın susturulamaz” sloganları ve alkışlarla son buldu.
 
Ardından tutsak gazetecilerle dayanışma amacıyla kitap, kart ve mektup gönderildi.
 
Van 
 
MKGP ve DFG öncülüğünde Van'da bulunan gazeteciler, tutsak meslektaşları ile dayanışma amacıyla Van Merkez Postanesi önünde bir araya geldi. Burada meslektaşlarına Van'ın tarihi yerleri, yaylarından fotoğrafların yer aldığı kartlar ve mektuplar gönderen gazeteciler ayrıca desteklerini de dile getirdi. 
 
PTT önünde yapılmak istenen açıklamaya ise valiliğin yasak kararı gerekçe gösterilerek izin verilmezken, gazeteciler, meslektaşlarının serbest bırakılması için çağrılarını yineledi. 
 
Ortak basın metni şu şekilde: 
 
“Diyarbakır’da 8 Haziran tarihinde Kürt gazetecilere yönelik bir operasyon gerçekleştirildi. 20’si gazeteci 22 kişi düzenlenen ev baskınlarıyla gözaltına alındı ve 8 gün boyunca emniyette tutuldu. Bu operasyon kapsamında JINNEWS, Pel, Piya ve Ari Prodüksiyon şirketlerine baskın düzenlenerek fotoğraf makineleri, kamera, bilgisayar hard disklerinin de aralarında olduğu mesleki ekipmanlara el konuldu. Piya ve Ari prodüksiyon şirketleri ise 1 ayı aşkın süre arama adı altında ablukaya alındı ve çalışanların içeriye girişleri engellendi. 8 günlük gözaltı sürecinin ardından Diyarbakır Adliyesi’ne çıkartılan gazetecilerden JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, MA Editörü Aziz Oruç, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş,  gazeteciler Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin, ‘örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla tutuklandı.
 
Gazeteciler serbest bırakılsın
 
16 gazetecinin savcı ve hakimlik ifadeleri sırasında haberleri, sundukları programlar suç gibi gösterilirken Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ise fotoğraf makineleri, kamera ve gazete arşivlerini suç delili olarak sergiledi. Bugün burada 3 ayı aşkın süredir özgürlüklerinden kopartılan 16 gazeteci için bir araya geldik. Gazeteci arkadaşlarımızın tutuklanması üzerinden 3 ay geçmesine rağmen haklarında yürütülen soruşturma tamamlanıp iddianameye dönüştürülmediği gibi tutukluluğa yapılan her bir başvuruya ise olumsuz yanıt verildi. Kısa sürede iddianame hazırlanarak ve arkadaşlarımızın serbest bırakılması gerekiyor. Basının özgür olmadığı bir ortamda özgürlükten söz edemeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.  Bir an önce 16 meslektaşımız başta olmak üzere tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması çağrımızı yineliyoruz.
 
Gazetecilik suç değildir
 
Bu nedenle de yaptıkları haber ve programlar nedeniyle özgürlüklerinden alıkonulan 16 meslektaşımız şahsında herkesi gazeteciliği savunmaya çağırıyoruz. Bir kez daha meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu haykırmak ve herkesi bu mücadelede ortaklaşmaya çağırıyoruz. Gazetecilik suç değildir. Gazeteci arkadaşlarımızı serbest bırakın. Gazetecilik yargılanamaz.”