Öznur Değer

 

ANKARA - 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne dair temennilerini paylaşan siyasetçiler, barış için haykırmaya devam edecekleri mesajını verdi.

 

Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyanın içinde bulunduğu savaş sarmalına karşı 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne çağrılar yapılıyor. Kadınların ve çocukların katledildiği, taciz ve tecavüze maruz kaldığı, farklı din, dil ve inançları temsil eden toplulukların ırkçı saldırılara maruz kaldığı, savaşın “kader” olarak anılmaya başladığı bir ortamda toplumsal barışın ve dünya barışının önemi tekrar vurgulanırken, kadın siyasetçiler de 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne dair mesajlarını ajansımızla paylaştı.

 

Kadın siyasetçilerin 1 Eylül mesajları şu şekilde:

 

Hakların ortadan kaldırıldığı bir süreçte savaş karşıtlığı oldukça önemli

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş: Savaş karşıtı olmak ve barışı savunmak HDP’nin temel hatlarından bir tanesi. Biz yıllardır bunun için mücadele ediyoruz, söz kuruyoruz ve hayatın her alanında buna dair bir çalışmamız var. Savaşın bütün topluma kaybettirdiği çok şey var. İktidar her sıkıştığında, tökezlediğinde, yeni ifşaatlar ortaya çıktığında başta Kürt düşmanlığı olmak üzere sınır ötesi operasyonu yapıyor. ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ tehdidini sürekli devam ettiriyor. Türkiye hala Rojava’da, Kuzey ve Doğu Suriye’de bir bölgeyi yönetiyor. Bir çete Türkiye adına orayı yönetiyor ve orada çeşitli suçlar, insanlığa karşı suçlar olduğunu kamuoyundan biliyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) raporlarında da bunlar vardı. Savaşa karşı olmayı, insani değerleri korumayı hayati parametreler olarak görüyoruz. Halkların bir arada, barış içinde eşitçe ve özgürce yaşamasını isteyen bir partinin üyeleriyiz. 

 

Türkiye’nin bütün illerinde alanlarda olacağız 

 

Şırnak ve Van’da iki büyük mitingimiz olacak ama Türkiye’nin bütün illerinde alanlarda olacağız. Yerellerde bulunan sivil toplum ve demokrasi güçleriyle ‘Savaş kaybettirir, barış kazandırır’ sloganıyla alanlarda olacağız. Toplumsal olarak barış talebinin ve savaş karşıtlığının görünür olması, hakların ortadan kaldırıldığı böylesi bir süreçte oldukça önemli. 1 Eylül normalde bir kutlama günü olarak bilinir ama bugün Türkiye içeride ve dışarıda bir savaş dayatıyor. İktidar bloku sadece kendi bekasını sağlamak için bunu dayatıyor. Buna karşı da sözümüzü söyleyeceğiz.

 

En kötü barış en haklı savaştan daha iyidir

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi: ‘En kötü barış en haklı savaştan daha iyidir’ diyor Cicero. Barış uğruna mücadele ederek acı çekmek, şiddet sarmalına ses çıkarmayarak suça ortak olmaktan şüphesiz daha onurlu bir davranıştır. Barışın en güzel şiir olması için var gücümle çalışmaya devam edeceğim. Barış için haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü bizler ve tüm dünya için başka çıkar yolu yok. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün her karış toprağımıza ve tüm dünyaya barış getirmesi ümidiyle…

 

Barış bizim için ekmek ve su kadar hayati önemli bir mesele

 

HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit: BM tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü ilan edildi ve o günden beridir dünyada barış günü olarak kutlanıyor. Bizim coğrafya çok kanlı bir coğrafya olduğu için barış bizim için ekmek ve su kadar hayati önemli bir mesele. Çünkü yaşadığımız topraklarda bütün iktidarlar bize kanı, gözyaşını ve çatışmayı dayatıyorlar. Tek yaşam biçiminin bu olduğunu ifade etmeye çalışıyorlar. Bütün bu kanın üzerinde büyüyen bir servet, oturan iktidarlar var. Oysa altta halk, kadınlar bütün toplumlar eziliyor, acı ve ızdırab çekiyorlar. Bu yıl da 1 Eylül’e doğru giderken barışın kadınlar, çocuklar, halklar ve toplumlar arasındaki önemini vurgulamak istiyoruz. Çünkü savaşın kendisi bir inanç, kadın, doğa, halk, kültür kırımı. Bu kadar kırımın yaşandığı bir coğrafyada barışı yükseltmek, barış için bir araya gelmemiz gerekiyor. Bu da amasız, fakatsız gerçek anlamda bir barışın etrafında örgütlenmekle olur. Belki bugün gerçek anlamda bir barışın sağlanmasından uzağız ama savaş karşıtı hattı oluşturmamız gerekiyor. Savaş karşıtı bir bloğu oluşturmak ve etrafında kenetlenmek gibi tarihi bir sorumluluğumuz var. O nedenle savaş kaybettirir, barış kazandırır. Barış hayattır, yaşamdır, bu dünyada hepimizin temel hakkı. Bugün kapitalist sistem tarafından barış hakkımız elimizden alınıyor, çalınıyor. Buna karşı sesimizi yükselmemiz, barışı sahiplenmemiz ve içi boşaltılmış kavrama da hak ettiği değeri vermemiz gerekiyor.  

 

Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için 1 Eylül’de alanlarda bir arada olalım

 

Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros: 1 Eylül 2022 emperyalistlerin savaş masasına başkalarını eklediği, düşmanlık tohumlarının yeniden ekildiği, Türkiye’de antifaşist uygulamaların, baskıların gün geçtikçe arttığı, cezaevlerinde barış talebiyle mücadele edenlerin barış talebinin engellendiği, halkın ekonomik sorunlar altında ezildiği bir süreç geçiriyoruz. EMEP olarak eşitlik, demokrasi, savaşa karşı birlik olmak için herkesi alanlara çağırıyoruz. Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için 1 Eylül’de alanlarda bir arada olalım.

 

Emperyalist ve kapitalist çöktürülmeden gerçek bir barıştan söz edilmez

 

Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren: Emperyalist, kapitalist sistem onun güdümünde olan ülkeler o ülkelerin iktidarları olduğu sürece halkların istediği gerçek bir barıştan söz etmek mümkün değildir. Barışı getirecek olan savaşı çıkaranlar, körükleyenler değil, bunun karşısında direnen halklar, işçiler ve kadınlar olacaktır. AKP ve MHP iktidarının savaş politikalarında en ağır bedeli yine ezilen halklar ödüyor.  İşçi sınıfı ve özellikle kadınlar ve çocuklar ödüyor. Emperyalist ve kapitalist sistem yok edilmeden gerçek bir barıştan söz etmek mümkün değildir. Sömürünün olmadığı bir dünyada savaş olmaz. Savaşın olmadığı bir dünyada barış doğal olarak kendiliğinden gelir. Bunun yolu da sosyalizmden geçer. Yaşasın sosyalizm, yaşasın işçi sınıfının emekçileri. Barış için mücadele eden dünyada barışı isteyen herkesi selamlıyorum.