DİYARBAKIR - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına “Rojava’da ne işiniz var” diye tepki gösteren kadınlar, saldırılarda Avrupa ülkelerinin de parmağı olduğuna işaret ederek, annelerin savaşı bitireceğini söyledi.

 

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 16 Ağustos’ta yoğunlaştırdığı saldırılarda aralarında çocukların da olduğu birçok kişi yaşamını yitirdi, birçoğu da yaralandı.

 

İngiltere merkezli Save the Children (Çocukları Kurtarın) adlı sivil toplum örgütü, geçtiğimiz günlerde yayınladığı raporda Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 1-24 Ağustos tarihleri arasında Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile yapılan saldırılarda 40 çocuğun öldürüldüğünü/yaralandığını açıkladı. Raporda, 6 Ağustos'ta Qamişlo'da bir arabanın bombalandığı ve 14ve 16 yaşlarındaki 2 çocuğun da olduğu 4 kişinin yaşamını yitirdiği; 18 Ağustos'ta Hesekê ve Til Temir arasındaki bir yolda BM'ye ait bir merkezde çok sayıda kız çocuğun öldürüldüğü; 24 Ağustos’ta başka bir SİHA saldırısında 12 ve 13 yaşındaki iki çocuğun yaşamını yitirdiği bilgilerine yer verildi. Türkiye’nin saldırılarına karşı kadınlar tepki gösterdi.

 

‘Bomba sesleri eksilmiyor dağlarda’

 

Kürt halkına birlik çağrısında bulunan Necime Yaşar, bu baskıların ancak el ele verilerek ortadan kalkabileceğine işaret etti. Necime, “Kobanê düşman saldırısı altında. Evinde oturan bir halka saldıran devlete, devlet denir mi? Türk devleti sadece Kobanê’ye değil, Kürdistan’ın dağlarına, bahçelerine ve cezaevlerine saldırıyor. Çocukları öldüren bir devletten ne beklenir? Kürdistan’ın her dört parçası tecrit altında. Bomba sesleri eksilmiyor dağlarda. Ağaçlar yeşerince bombalıyorlar. Sessizlik ölümdür. Ne kadar sessiz olursak ölümler de o kadar peşimizde. Bu topraklarda yaşıyoruz. Hepimiz el ele verelim bu zulmü ortadan kaldıralım. Biz hiçbir canlının ölmesini istemiyoruz. 10 gündür evimde televizyon izlemiyorum, izleyince uyuyamıyorum” dedi.

 

‘Kürt çocuklarına hak, hukuk sağlanmıyor’

 

Kızı Sterk Ciwan’ın 2015 yılında Kobanê’de yaşamını yitirdiğini kaydeden Yıldız Damla da, annelerin savaşa “dur” demesi gerektiğini belirtti. Yıldız, “Rojava’da ve Başûr’da çok büyük katliamlar yapılıyor. Bu savaş ancak annelerin ayağa kalkması ile son bulur. Bugün Rojava’da hastaneye, okula saldırıyorlar. Avrupa neden ses çıkarmıyor? Demek ki Avrupa’nın da parmağı var. Annelere çağrımdır; savaşa karşı duralım. Anneler çocuklarını büyütüyorlar, daha sonra o çocuklar gitmek zorunda kalıyor. Çünkü o çocuklara devlet haksızlık yapıyor. Kürt çocuklarına hak, hukuk sağlanmıyor. Biz anneler bu savaşın önünde durmaya devam edeceğiz. Biz barış istiyoruz. Yeter artık çocuklarımızın kanı dökülmesin” ifadelerini kullandı. 

 

‘Kobanê’deki çocuklar bizim çocuklarımızdır’

 

Yapılan saldırıların birer vahşet olduğunu kaydeden Barış Anneleri Meclisi üyesi Nafiye Yiğit ise, AKP-MHP hükümetinin katlettiği çocukların tüm Kürt halkının çocukları olduğunu kaydederek, şunları belirtti: “Kendine Müslüman diyen insan, çocukları okullarında bombalamaz. Rojava’daki insanları çocuk, genç, yaşlı demeden katlediyorlar. Bu bir zulümdür. Barış Anneleri olarak bu savaşa karşıyız. Bir çocuk öldüğünde ciğerimiz yanıyor. Kobanê’deki çocuklar bizim çocuklarımızdır. Annelerin yüreği yanıyor. Bu kirli savaştan vazgeçin. Yeter artık çocukların kanı toprağa dökülmesin. Kürdistan’daki bu vahşi işgaller dünyanın hiçbir yerinde yok. Sizin Rojava topraklarında ne işiniz var? Bu insanlar ne yapmış da onların yaşamlarını ellerinden alıyorlar. Bu çocuklar güzel bir yaşam istiyorlar. Bizler her zaman elimizi barışa uzattık ama ne yazık ki kimse bize bu ülkenin barışı için elini uzatmadı. Ne olursa olsun, herkes bilsin ki biz anneler, bu ülkeye barış gelene kadar, akan kanlar durana kadar, annelerin acıları bitene kadar direneceğiz. Kendine insanım diyenler, hukuk ve adaletten yanayım diyenler bu kirli savaşı durdursun.”

 

‘Sözüm devlete, Kürtler asla yok olmayacak’

 

“Kürt’ün hayatı zindan olmuş” diyen Nafiye, “Tahammülümüz kalmadı artık. Geceleri uyumaya hasret kaldık. Artık başımızı yastığa koyamıyoruz. Kalkıp yerimizde oturup ağlıyoruz. Sözüm devlete; Kürtler asla yok olmayacak, bu savaş dursun. Türkiye’nin amacı Kürdistan’ın her parçasını bombalayıp Kürtleri yok etmek. Kürtleri bitireceklermiş! Kürtler her zaman vardır ve var olacak. Her Kürt annenin kahraman bir çocuğu vardır. Kürtler ne bombayla ne tecritle ne de silahlarla asla yok olmayacak. Bu kirli savaş oyunlarınızdan vazgeçin. Sizler ne kadar Kürdistan’ı bombalasanız da, Kürtler yıkılmayacak aksine her zaman var olacaklardır” sözleri ile tepkisini dile getirdi.