DİYARBAKIR - AKP-MHP iktidarının Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara tepki gösteren Diyarbakır’daki anneler, “Türk devletinin işgaline artık yeter diyelim’ çağrısı yaptı. 

 

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları gün geçtikçe artıyor. 16 Ağustosta Kobanê merkez ve birçok köye yapılan saldırıda 1 çocuk yaşamını yitirirken 4 kişi de yaralanmıştı. 18 Ağustos’ta ise Til Temir-Hesekê yolunu ve özellikle Uluslararası Koalisyon üssüne 2 kilometre uzaklıkta bulunan Şemokê köyünde bulunan kız öğrenci yurduna yönelik gerçekleşen saldırıda 4 öğrenci katledilirken, 11’i yaralanmıştı. Saldırılara karşı Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halklar günlerdir alanlarda tepkilerini dile getirirken, mücadelelerini sürdürecekleri mesajını veriyor. 

 

 AKP-MHP iktidarının saldırılarına ilişkin, farklı tarihlerdeki çatışmalarda yakınlarını kaybeden Diyarbakırlı kadınlardan da tepki geldi. 

 

‘Kürdistan’ın her dört parçası birlik olsun’

 

Kadınları ve çocukları katletmenin hukukta yeri olmadığını söyleyen çatışmalarda kardeşini yitiren Halime Topuz, Kürt halkının saldırılara karşı birlik olması gerektiğini ifade etti. Halime, “Rojava’daki saldırılar ahlaksız ve vicdansızcadır. Türkiye gidip sivilleri vuruyor. Onların günahı nedir? Gözünüzü açın biraz, elinizi vicdanınıza koyun. Neden oraya gidip bombalıyorlar? Bunu kınıyorum. Türkiye’nin Rojava’da hiçbir hakkı yoktur. Kürdistan’ın her dört parçası birlik olsun. Barış, birlik ve özgürlük istiyoruz. Nerede olursa olsun bir anne olarak savaşa karşıyız. Herkes savaşa ses çıkarmalıdır. Bugün benim çocuğum ölür yarın senin, katledilen Kürtlerin birbirinden farkı yoktur” dedi.

 

‘Rojava’ya sahip çıkın!’

 

Yapılan saldırıların insanlık dışı olduğunu kaydeden 3 çocuğunu çatışmalarda kaybeden Meryem Soylu da, Kürt halkına birlik çağrısında bulundu. Meryem, “Bugün Rojava’ya yapılanların hiçbiri kanunda ve adalette yoktur. Türkiye’nin Rojava’da ne işi var? Ne hakkınız var orada? Her gün çocuklarımızı ve kadınlarımızı bombalıyorlar. Türk devleti ne istediğini bilmiyor. Bütün evleri talan edip, yakıyorlar. Bu yaptıkları vahşettir ve hiçbir dinde yoktur. Herkes elini vicdanına koysun. Rojava’ya sahip çıkın. Türk devletinin işgaline de ‘yeter’ diyelim. Biz kimsenin toprağını ve yerini işgal etmedik. Yaşamını kısıtlamadık. Ama Türkiye elini her yere atıyor ve saldırıyor. Hangi kitap ‘insanları öldürün’ diyor? Sizin Müslümanlıkla alakanız yoktur. Bu halktan ne istiyorsunuz?”  diye sordu.

 

‘Kimse devletle dostluk yapmasın’

 

“Herkes elini kardeşliğe uzatsın” diyen Meryem son olarak şu ifadeleri kullandı: “Milyonlarca Kürt var, hepimiz el ele verip birlik olsak kimse bizi yerimizden edemez. Düşman Kürt halkını parçalamak istiyor. Bugün kendine Kürt’üm diyenler devletin ve düşmanın arkasındalar. Halkına hainlik yapıyorlar. Kimse ben Kürt değilim deyip devlete dostluk yapmasın. Nereye gidersen git sen Kürt’sün ve bu topraklarda yaşıyorsun.”