İpek Er’in annesi: İki yıl geçti, fail neden tutuklanmıyor?

  • 09:06 17 Ağustos 2022
  • Güncel
 
Rojda Aydın
 
BATMAN - İpek Er’e tecavüz ederek yaşamını yitirmesine neden olan fail uzman çavuş Musa Orhan’a verilen cezaya ve tahliye kararına tepki gösteren annesi Hakime Kılınç, kızının iki yıl önce bugün yaşamını yitirdiğini ve acısının ilk günkü gibi olduğunu vurguladı. Hakime, “Eğer ben ölürsem beni İpek’in yanına gömsünler ve tüm dünya o zaman mezarıma gelsin” dedi.
 
Siirt’te  uzman çavuş Musa Orhan’ın tecavüz ederek yaşamını yitirmesine neden olduğu İpek Er’in ölümünün üzerinden iki yıl geçti. Tecavüze uğradıktan sonra 7 Temmuz 2020’de Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunan ancak bir sonuç alamayan İpek, 16 Temmuz 2020’de bir mektup bırakarak yaşamına son verdi. 
 
‘Musa Orhan bana tecavüz etti’
 
İpek’in mektubunda şu ifadeler yer aldı: “Musa Orhan hayallerimi, hayatımı, umutlarımı yaktı, beni kirletip dünyamı yıktı. Benim canım acıyor dayanamıyorum… Beni tehdit etti. Eğer söylersem beni öldüreceğini söylüyordu. Artık öleceğim için korkmama gerek yok… Musa Orhan bana tecavüz etti… Saçımı çekip yerden sürükledi, ‘kimse sana inanmaz’ dedi. ‘Sahipsizsin’ dedi. Ne suçum vardı. Ve inkar etmiş. Benim hayatımı umutlarımı tüketti… Beni bu duruma sokma intihar etmeye ya Musa beni öldürecekti ya da ben kendimi öldürecektim.” 
 
Tahliye kararı
 
Batman Bölge Hastanesi’nde 34 gün tedavi altında olan İpek 18 Ağustos 2020’de yaşamını yitirdi. Savcılık soruşturmasında ise Musa Orhan, 16 Temmuz’da gözaltına alındı, ifadesinin ardından sevk edildiği nöbetçi hakimlikte adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı.  Failin serbest bırakılmasına başsavcılığın yaptığı itiraz da reddedildi. 27 Temmuz ‘da hazırlanan iddianame eksik olmasından dolayı başsavcılığa iade edildi. Başsavcılığın itirazı sonucunda mahkeme hem iddianameyi hem de fail hakkındaki tutuklama talebini kabul etti. Fail Musa Orhan hakkında yakalama ve tutuklama kararı çıkarıldı. Ancak failin avukatlarının itirazı sonucunda Siirt 2.Ağır Ceza Mahkemesi, itirazı yerinde bularak, “Kaçma şüphesi olmadığı” iddiasıyla failin tahliye edilmesine karar verdi. Böylece fail Musa Orhan 25 Ağustos 2020’de cezaevinden çıktı. 
 
Fail hakkında ‘iyi hal’ indirimi 
 
Tecavüz faili Musa Orhan hakkında “Nitelikli cinsel saldırı” suçundan açılan davanın karar duruşması ise 3 Aralık 2021’de Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, fail hakkında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 12 yıl hapis cezası verdi. “Geleceği üzerinde olumsuz etki yaratabileceği” ve tüm duruşmalara düzenli katıldığı öne sürülerek, fail  hakkında verilen kararda, “iyi hal” indirimi uygulanırken, verilen ceza da 10 yıla düşürüldü. Ayrıca fail hakkında daha önce verilen adli tedbir hükümlerinin devamına ve tutuksuz yargılanmasına karar verildi. 
 
İpek’in faillinin hala tutuklanmamasına tepki gösteren annesi Hakime Kılınç ajansımıza konuştu. 
 
‘Kızıma sahip çıkmadılar’
 
Hakime, İpek’i kaybedişinden dolayı yaşadığı acının hala ilk günkü gibi olduğunu ifade ederek, “Her gün kızım için ağlıyorum. Her günüm ağlamakla geçiyor. İçimdeki bu acı ölene kadar benimle olacak. Sağ olduğum sürece bu yüreğim kızım için yanacak. Bu kişinin tutuklanması istiyorum. Gereken en ağır cezayı alması gerekiyordu. Verilen ceza azdır. Tüm dünya ve toplum İpek’in hakkına ve davasına sahip çıksın istiyorum. Kimse sessiz kalmasın. Sadece Kürt halkı değil herkesin kızıma sahip çıkması gerekiyor. Devletin bu davanın peşini bırakmaması gerekiyordu. En ağır cezayı vermesi gerekiyordu. Ama kızıma sahip çıkmadılar” diye belirtti.  
 
‘Başka annelerin de yüreği yanmasın’
 
Tecavüz faili Musa Orhan’ın tutuklanması gerektiğini vurgulayan Hakime, davanın sonuna kadar takipçisi olacağının altını çizdi. Hakime, “Verilen ceza adaletli bir ceza değil. Kızımın ölümüne neden olan bir kişi nasıl bu cezayı alabilir? Bu kişi en ağır cezayı hak ediyor. Bu kişi en ağır cezayı alsın ki başkaları başka annelerin yüreğini yakmasın. Başka çocuklarımızın başına aynı şeyi getirmesinler. Ölene kadar bu davanın peşinde olmaya devam edeceğim. Kızım daha çocuktu ve suçsuzdu. Kızım için bu cezayı mı layık gördüler. Kızım o kişi yüzünden hayatını kaybetti. Bu çok ağır ve kabul edilmeyecek bir durumdur” dedi.  
 
‘Beni İpek’in mezarına koysunlar’
 
Hakime son olarak şöyle konuştu: “Bu davadan ölsem de vazgeçmem. Bu kişi eğer tekrar tutuklanmazsa ben yerimde durmam. Kızımın o kanlı kıyafetlerini hala saklıyorum. Adalet yerini bulduğunda onları çıkaracağım. Ama davanın üstünün kapatılmasına asla izin vermeyeceğim. Eğer ben ölürsem beni İpek’in yanına gömsünler ve tüm dünya o zaman mezarıma gelsin.”