Gülizar’ın çığlığı: Şimdi sesi çıkmayanlar ben öldükten sonra çıkarmasın

  • 09:06 15 Ağustos 2022
  • Güncel
 
Medya Üren
 
DİYARBAKIR - Evli olduğu erkekten boşanmak isterken ateşli silahla katledilmeye çalışılan Gülizar Karaman, failin cezaevinden ölüm tehditlerini sürdürdüğünü belirterek şöyle seslendi: “Ben ölürsem sadece bir kadın ölmüş olmayacak. Benden sonra çocuklarım sağlıksız büyüyecek. Benden sonra birçok kadının umudu sönecek. Ben ölürsem benimle birlikte bir aile ölecek. Şimdi sesi çıkmayanlar, benim ölümümden sonra da ses çıkarmasın.”
 
Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yaşayan Gülizar Karaman evli olduğu erkek tarafından yıllarca sistematik olarak fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldı. İradesi kırılmaya çalışılan Gülizar, boşanmak istediğini söyleyince fail Aziz Karaman tarafından ateşli silahla katledilmeye çalışıldı. Fail olay sonrası tutuklansa da Ergani Cumhuriyet Başsavcılığı olaya dair hazırladığı iddianamede davayı “kasten yaralama” olarak gördü. Failin tehditlerini sürdürdüğünü, bırakılması halinde kendisini de ailesini de katledeceğini belirten Gülizar, dayanışma çağrısında bulundu.
 
‘Hizmetçi gibiydim’
 
18 yaşında evlendirildiğini ve ilk çocuğu doğurduktan sonra şiddet görmeye başladığını kaydeden Gülizar, bu süre zarfında insanlık onuruna aykırı birçok işkenceye maruz bırakıldığını dile getirdi. İradesinin kırılmaya çalışıldığını söyleyen Gülizar, yaşadıklarını şu sözlerle anlatmaya başladı: “İlk başlarda bana ihanet ettiğini duyuyordum. Evimize yabancı insanlar getiriyordu. Ben sadece hizmet ediyordum ve üstüne de işkence görüyordum. Gün geçtikçe evin ihtiyaçlarını da karşılamaz oldu. Bu ihtiyaçlar karşılanmayınca çaresiz kalıyordum. Eski yöntemlere başvurmaya başladım. Baktığım birkaç hayvanımız vardı, onlara bakarak sütleriyle geçimimi sağlamaya çalıştım. Etraftaki komşularımız hep Aziz’den söz ediyordu. Bir keresinde arkadaşının eşini taciz etmişti. Arkadaşı eve gelip onu dövdü. Herkes bana onun kirli pratiklerini anlatıyordu. Ben zaten evde beterini yaşıyordum.”
 
‘Kaynanam bir çok kez beni ölümden kurtardı’
 
Failin hayvanlara da tecavüz ettiğine dikkat çeken Gülizar, “Kaynanam bana Aziz’in hayvanlara tecavüz ettiğini söylemişti. Daha sonra köpekleri buna maruz bıraktığını gözlerimle gördüm. Tecavüze maruz bıraktığı köpekler öldüler. Yaptıklarına itiraz ettiğim için dayak yedim. Şiddet sonucu kan kustuğumda oldu. Kaynanam öldürülmemi engellemek için defalarca kendini üstüme atarak beni korumaya çalıştı. Bu şekilde birçok kez beni kurtardı. En son annesinin üstüne de gitti. Onu da dövdü ve tecavüz etti. Bunun üzerine kaynanam rapor aldı ve şikâyetçi oldu. Ama ifadesini alıp Aziz’i bıraktılar. Bütün şikâyetlerimiz sonuçsuz kaldı” dedi. 
 
'Benden önce evde oluyordu'
 
Yaptıkları onlarca şikâyetin sonuçsuz kaldığının altını çizen Gülizar, defalarca rapor alarak şikayet ettiklerini ancak hiçbir sonuç alamadıklarını vurguladı. Gülizar, “ Her şikâyetten sonra benden önce evde oluyordu. Adli kontrol veriyorlardı. Her hafta bir kere eve gelip soruyorlardı ‘bir şey var mı’ diye. Ama onlar gelmeden önce Aziz zaten beni tehdit ediyordu. Beni tuvalete kapatıyordu, çeşitli işkenceler uyguluyordu. ‘Bir şey söylersen seni daha da kötü yaparım’ diyordu. Sana ne yaparsam ailene de aynısını yaparım diyordu. Kardeşlerime bir şey yapacak diye şikâyet etmeye de korkuyordum. Bir keresinde annem ağır hastalanmıştı. Annemi görmeye gitmek istediğim için bana şiddet uyguladı. Erkek kardeşimle bu durumu paylaştım. O da beni eve götürmek için geldi ama Aziz ona da şiddet uyguladı. Köylülerin sayesinde elinden kurtuldum. Her şeyi yaşadım. Bütün şikâyetlerim sonuçsuz kaldı. Var olan sessizlik beni korkutuyor ve buna mecbur bırakıyor” şeklinde konuştu.
 
‘Polisler söylemlerimi ciddiye almadı’
 
“6 çocuk annesiyim. En küçük kızım 5 yaşında. Onlara bir şey olmasın diye uzun süre sessiz kaldım” diyen Gülizar, çocuklarının da psikolojisinin bozulmaya başladığını görünce endişelerinin daha çok arttığını ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Büyük oğlumda babası gibi hareket etmeye başladı. Bu beni daha çok korkuttu. Son 3 yıldır şikâyetle bir şeyin değişmediğini görünce annemin yanına geldim. Boşanma davası açtım, ancak defalarca evimize saldırdı. Görüntülerde kurşun izlerini görebilirsiniz. En son ben, kız kardeşim ve kardeşimin kızı karakola giderken bizi durdurdu. Eve döndüğümde yine gördüm onu, bize küfür etti.  O sıra mahallede polis aracı gördüm. Gidip polise beni ölümle tehdit ettiğini söyledim. Beni evin önüne kadar götürmelerini söyledim ama ‘karakola gidip şikâyet et, bizim yapacağımız bir şey yok ’ dediler. Eve yaklaştığımızda 3 arkadaşıyla etrafı tuttuklarını gördüm. Yolumuzu kestiler. Bize silah doğrulttular. Beni ve kardeşimi vurma niyetindeydiler”
 
‘Hala vücudumda kurşun taşıyorum’
 
Gülizar, söz konusu saldırıda yaralandığını söyleyerek, “Bu adam bizi öldürmek için planlı, programlı bir şekilde hazırlık yapmıştı. Hala vücudumda kurşun taşıyorum. Bu tehlike ile yaşıyorum. Elimi kullanamıyorum. Annem ve kardeşlerimin desteği ile ihtiyaçlarımı karşılıyorum. Annem de hasta ve durumu iyi değil. Bana bakacak kimse yok. Buna rağmen mahkeme bu durumu basit bir yaralama olarak ele alıyor. Ona avukatlık yapanı da anlamıyorum. İnsan ne iş yaparsa yapsın kendi vicdanıyla hareket etmeli. Bana, annesine, arkadaşlarına ve hayvanlara karşı bu vahşeti yapan birini nasıl savunabiliyor. Bu avukatı da affetmiyorum, Allaha havale ediyorum” ifadelerine yer verdi.
 
‘Birbirimize sahip çıkalım’
 
“Yaşadığım her iki olayda da devletin bana sahip çıkmadığını gördüm” diyen Gülizar, “Yıllardır mücadele ediyorum. Kimse sesimi duymadı. Ailem dışında bana destek olan kimse yok. Sanki herkes erkeğin sırtını tutuyor. Olayla ilgili raporlarımla karakola şikâyette bulundum. Orda bir polis bana ‘bundan bir şey çıkmaz’ dedi. Sanki benimle dalga geçiyorlar. Beni ölüme terk etmişler. Her gün bir kadının katledildiğini görüyoruz. Bunun nedeni de bu sessizlik. Kadınların beyanları bu kadar basit ele alınmamalı. Bir şikâyet başvurusu yapana kadar binlerce şey düşünüyoruz. Birçok şeye maruz kalıyoruz. Sesimizi kısmayın, bir kadının başkaldırmasının önüne geçmeyin. En önemlisi de birbirimize sahip çıkalım” şeklinde konuştu.
 
Cezaevinden tehditlerini sürdürüyor
 
Tehditlerin sürdüğünü ve hayati tehlikesinin hala devam ettiğini vurgulayan Gülizar, “Daha yargılanmaya devam ediyor. Ama sürekli bana cezaevinden mesaj gönderiyor, ‘birkaç ay sonra çıkacağım ve sizin celladınız olacağım’ diye tehditler savuruyor. Ailemi tehdit ediyor. Evinizi yakacağım diyor. Bize ettiği sayfalarca tehdidi topladık. Hayatımız tehlikede. Ben kendim korkuyorum. Psikolojim bozuldu. Gözüme uyku girmiyor, uyuyamıyorum. Bu korku ile yaşamak istemiyorum. Kimse bu korkuyu yaşamasın" ifadelerini kullandı. 
 
‘Şimdi ses çıkarmayanlar öldükten sonra çıkarmasın’
 
Failin tehditleri nedeniyle çocuklarını uzun süredir göremediğini aktaran Gülizar, sözlerine şöyle devam etti: “Onlarda babalarının korkusundan gelemiyorlar, ben de gidemiyorum. Cezaevinde olduğu halde korkumuz devam ediyor. Çocuklarımın da psikolojisi bozulduğu için durumları iyi değil. Ben ölürsem sadece bir kadın ölmüş olmayacak. Benden sonra çocuklarım sağlıksız büyüyecek. Benden sonra birçok kadının umudu sönecek. Ben ölürsem benimle birlikte bir aile ölecek. Şimdi sesi çıkmayanlar, benim ölümümden sonra da ses çıkarmasın. Bu kişi cezaevinden çıkarsa bizi katledecek. Bu kişinin çıkmaması için bütün hâkimlere, avukatlara, insan hakları ve kadın hakları kurumlarına, siyasi partilere sesleniyorum. Bu davaya sahip çıkın. Aziz ve onun gibiler cezaevinden çıkmasın. Başka bir kadın daha katledilmesin. Bizler artık erkeğin egemenliğinde kölece bir hayat yaşamayalım.”