H.E.’nin yakınları: Devlet düşman muamelesi yaptı

  • 09:09 10 Ağustos 2022
  • Güncel
 
VAN - Askeri cisim patlaması sonucu sağ bileği kopan ve ağır yaralanan 12 yaşındaki H.E.’nin 13 gündür yaşam mücadelesi sürerken anne ve babası “Devlet oğluma düşman muamelesi yaptı” diyerek ortada büyük bir ihmalin olduğunu söyledi. 
 
Van’ın Başkale ilçesine bağlı Kiratî  (Gelenler) Mahallesi’nde 26 Temmuz’da askeri bir cismin patlaması sonucu 12 yaşındaki H.E. ağır şekilde yaralandı. Yaşıtı iki arkadaşıyla birlikte çobanlık yapan H.E.’ye olay sırasında ilk müdahale arkadaşları tarafından yapıldı. Arkadaşları daha sonra birkaç kilometre mesafede yer alan karakola durumu bildirdi. Karakolun yardım taleplerini reddetmesi üzerine H.E.’yi arkadaşları sırtlayarak mahalleye ulaştırdı.
 
Hayati tehlikesi sürüyor
 
Ağır yaralandığı haberini duymaları üzerine yakınları tarafından mahalleye getirilen H.E., burada da saatlerce ambulansın gelmesini bekledi. Ambulansla ilk olarak Başkale Devlet Hastanesi’ne oradan da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi Yoğun Bakım Servisi’ne kaldırılan H.E.'nin bir bileği koptu, sağ bacak ve yüzünde ağır yaralar oluştu. Hayati tehlikesi devam eden H.E.'nin yoğun bakım servisinde şu ana kadar yapılan müdahaleler sonucunda gözlerini açtığı, ancak henüz konuşamadığı öğrenildi. 
 
‘Kopan elini almaya gittiğimizde askerlerce engellendik’
 
Ajansımıza konuşan çocuğun annesi Vahide Eryılmaz, o güne dair şunları aktardı: “Oğlumu telefonla aradım. Arkadaşları ‘kanlar içinde’ olduğunu söyledi. Olay yerine doğru soluk soluğa vardığımda oğlum ölü gibiydi. Oradaki karakola haber verdik ama yardımımıza gelmediler. Dört beş kilometre boyunca sırtımızda taşıdık. Bu sırada elinin bilekten olmadığını fark ettik. Elini almaya gittiğimizde askerlerce engellendik. Arabayla köye taşıdığımızda araba yolda arıza yaptı. Tekrar oğlumu mahallelinin yardımıyla muhtarın evine getirdik.”
 
‘Ambulans saatler sonra geldi’
 
Saatler sonra ambulansın mahalleye geldiğini ve hastaneye kaldırdıklarını kaydeden Vahide, “Oğlumun hayati tehlikesi sürüyor. Yoğun bakımda bir babası, bir ben nöbetleşe kalıyoruz. Aniden kendine geldiği anlar oluyor. Kendine geldiğinde onu zapt etmekte zorlanıyoruz. Yaşadıklarının etkisinde kaldığı için kabuslarla uyanıyor.  Doktorlar beyninde hasar olduğunu söylüyor. Zaten olay yerinden elini alamadık” dedi.
 
‘Devlet oğluma düşman muamelesi yaptı’
 
Köyde daha önce de askeri cisim patlaması sonucu onlarca koyunun yaşamını yitirdiğini ve bir mahallelinin de bacağından yaralandığını söyleyen Vahide, “ Daha önce de buna benzer çok olaylar oldu. Kimse bize mayın olduğunu söylemedi. Yıllardır koyunlarımızı otlattığımız yer. Karakol oğluma yardım etseydi durumu bu kadar ağır olmazdı. Ambulans çağırabilirlerdi. Helikopter çağırabilirlerdi. Ancak hiçbir şekilde bize yardım etmediler. 7 saat boyunca oğlum o şekilde kaldı. Oğlum daha çocuk devlete ne zarar vermişti. Oğlum devlete ne yapmıştı ona düşman gibi yaklaştılar. Mayınlar devletindi. Biz oraya gömmedik. Mayın olduğuna dair bizi uyarmadılar. Kürtleri düşman gibi görüyorlar” şeklinde konuştu. 
 
‘Ortada büyük bir ihmal var’
 
Çocuğun babası Hanifi Eryılmaz da, “ Doktorlar da oğlumun durumuna ilişkin kesin bir şey söylemiyor. Zamanla iyileşir diyorlar. Ellerinden geleni yapıyorlar; ancak oğlumun hayati tehlikesi sürüyor. Oğlumun durumu ağır sağ bacağı yaralı. Beyninde ağır hasar oluşmuş. Büyük bir ihmal var ortada. Bize sahip çıkmadılar” sözlerine yer verdi.
 
35 yılda bin 409 kişi yaşamını yitirdi
 
Kürt illerinde askeri cismin patlaması sonucu yaşanan mağduriyetlere her gün bir yenisi eklenirken, Kara Mayınlarının Yasaklanması Uluslararası Kampanyası - Misket Bombaları Koalisyonu’nun (ICBL-CMC) araştırma birimi olan Kara Mayınları İzleme Örgütü’nün (MONITOR) 2018 raporuna göre; Türkiye, sınırları içerisinde 100 kilometre kareden fazla mayınlı alana sahip 10 ülkeden biri. Aynı rapora göre, Türkiye'de son 35 yılda bin 409 kişi mayın patlaması ya da topraktaki patlayıcı malzemenin infilak etmesi sonucu yaşamını yitirirken, 5 bin 432 kişi ise yaralandı. Yalnızca 2017’de patlama sonucu hayatını kaybeden 42 kişiden 23’ünü ise çocuklar oluşturdu. Bu 23 çocuğun 16’sının cinsiyeti, patlamanın şiddeti ile vücutlarının paramparça olması nedeniyle tespit edilemedi.
 
Türkiye, imha sürecini 2022'ye erteledi     
 
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Birleşmiş Milletler (BM) üyesi 164 ülkenin taraf olduğu “Mayın Yasağı Anlaşması” kapsamında, bu ülkeler topraklarındaki mayınları imha etmekle yükümlü. Ancak Mart 2004’te Ottowa Sözleşmesi'ne imza atan Türkiye'ye yönelik, mayın temizleme ve mayın imhasına ilişkin olarak uluslararası kuruluşları bilgilendirme konusunda yetersiz bir performans sergilediği eleştirileri yapılıyor.
 
Türkiye'nin Ottowa Sözleşmesi gereğince 1 Mart 2014'e kadar elindeki mayınları temizlemiş olması gerekiyordu. Ancak Türkiye, 2014'te ek süre talep ederek imha sürecini 2022'ye kadar erteledi.