Sema Çağlak 

 

ŞIRNAK - Aysel Tuğluk’un ifade vermeye zorlanmasına ve yargının çifte standardına tepki gösteren Şırnaklı kadınlar, uluslararası kurumların sessizliğini de eleştirerek “Alanlarda Aysel’in sesi olacağız” mesajı verdi. 

 

Cezaevinde tutulan demans hastası Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk hastalığının ilerlemesine rağmen bırakılmıyor.  En son Adli Tıp Kurumu (ATK) 3’üncü kez Aysel için “Cezaevinde kalabilir” raporu verdi. 1 Ağustos’ta yapılan Kobanê Siyasi Soykırım Davası duruşmasında Aysel ifade vermeye zorlandı. Aynı gün 28 Şubat Davası’ndan müebbet ceza alan Çevik Bir ise aynı hastalık gerekçesiyle bırakıldı. Yargının çifte standardı olarak değerlendirilen bu yaklaşıma tepkiler büyüyor. 

 

Şırnaklı kadınlar Aysel Tuğluk’un serbest bırakılmamasına ve yargının çifte standardına tepki gösterdi. 

 

‘Aysel Tuğluk tecrit ve işkence altında’

 

Yeşil Sol Parti Üyesi Elfesya Nas, Aysel’in tecrit altında olduğunu belirterek, “İmralı’da başlayan tecrit bugün tüm tutsaklar ve topluma yayılmış durumda. Aysel Tuğluk, siyaset alanında önemli bir role sahip. Hem öncü bir arkadaş hem de emekçi biri. Annesinin cenaze törenindeki saldırılar ve cenazenin mezardan tekrar çıkarılması Aysel’i çok etkiledi. Özellikle o olaydan sonra Aysel’in sağlığı kötüleşmeye başladı. ATK’nin Aysel’e yaklaşımı yanlıdır.  Aysel’e yönelik tecrit ve işkence görmezden gelinemez” dedi. 

 

‘Alanlarda Aysel’in sesi olacağız’

 

Kürt siyasetçi kadınlara karşı normal olmayan bir tutumun olmadığını söyleyen Elfesya, şöyle devam etti: “Kobanê Davası’nda bu çok açık bir şekilde görülüyor. Ancak Kürt siyasetçiler her koşul altında zulme karşı çıkıyor.  Kobanê Davası’nda Aysel Tuğluk’a zorla savunma yapması dayatıldı. Böylesi bir işkence asla kabul edilemez. Tüm toplumun Aysel Tuğluk’a yönelik bu uygulamaya karşı sesini yükseltmesi gerekiyor. Bizler alanlarda Aysel’in sesi olacağız.”

 

Sonuç alıncaya kadar…

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İdil Yöneticisi Leyla Tatli de Aysel’e karşı sistematik bir işkencenin uygulandığını belirterek, şunları dile getirdi: “Devlet faşizmini kadınlar, tutsaklar ve Kürt halkı üzerinde her şekilde yürütüyor. Aysel Tuğluk arkadaşımız değerli bir siyasetçidir. Devletin zulmü altında sağlığı her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Aysel Tuğluk üzerinde psikolojik bir işkence yürütülüyor.  Biz Türk devletinin faşizminin kaynağını biliyoruz. Bu yüzden de Aysel’in sesi olmalıyız. Sonuç alıncaya kadar çalışma ve mücadelenin devam etmesi gerekiyor. Kuşkusuz şu anda da Aysel Tuğluk için eylemler yapılıyor, ancak yeterli değil. Bizlerin Aysel’in durumunu daha çok gündeme getirmemiz gerekiyor.”

 

‘Bu zulmü kabul etmiyoruz’

 

Kadın ve Kürt kimliğine yönelik bir saldırının olduğunu söyleyen Şemsi Yaman da “Bizler Aysel Tuğluk ve tüm hasta tutsakların bırakılmasını istiyoruz. Aysel bu zulüm ve işkenceyi hak etmiyor. Aysel şahsında Kürt kadınlara zulüm uygulanıyor. Aysel'in durumuna karşı ATK ve uluslararası kurumlar duyarsız. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kürt kadınlar olarak bu hukuksuzluk ve zulme karşı mücadelemizi büyütmeliyiz. Buna karşı hiç kimse sessiz kalmamalı” ifadelerini kullandı.