Adalet Nöbeti’nin 500’üncü günü: Adalet gelene kadar buradayım

  • 17:12 21 Temmuz 2022
  • Güncel
URFA - Emine ve Ferit Şenyaşar’ın 500’üncü gün Adalet Nöbeti için yapılan kitlesel açıklamada, “Bu dava Türkiye’de yıllarca süregelen cezasızlık politikasının yansımasıdır” denildi. Emine Şenyaşar ise “Ölüm olacaksa bile adliye önünde olsun çünkü ben adalet gelene kadar buradan gitmeyeceğim” dedi. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubeleri, Urfa Adliyesi önünde 500 gündür adalet nöbeti tutan Emine ve Ferit Şenyaşar için basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya, dernek üyelerinin yanı sıra, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Ömer Öcalan, HDP İl Örgütü yönetici ve üyeleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, HDP Urfa İl Örgütü Gençlik Meclisi, Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Urfa İl Başkanlığı Kadın Kolları, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Urfa İl Örgütü, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Urfa Şubeler Platformu, Demokrasi ve Atılım Partisi Urfa İl Başkanlığı (DEVA) üye ve yöneticileri katıldı.
 
Adliye kapısı önünde yapılmak istenen basın açıklaması kolluk tarafından engellendi. Kitle aile ile birlikte "Şenyaşar ailesi adalet köşesinde" basın açıklamasını gerçekleştirdi. Açıklamada, “Şenyaşar ailesi için adalet herkes için adalet” dev pankartı açıldı. Burada yapılan açıklamada konuşan ÖHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Meral Halat, İHD, ÖHD ve Urfa Barosu olarak ailenin taleplerine ses olmak ve seslerini duyurmak için böyle bir açıklama yaptıklarını ifade etti.
 
Emine anne herkese umut oldu
 
Adalet arayışı olan tüm kesimler olarak zor bir dönemden geçtiklerini belirten Meral, “Hukuksuzluğun, adaletsizliğin yargı eliyle devam ettirildiği bu süreçte dayanışma içinde olmak çok değerli ve bir o kadar da umut vericidir. Şenyaşar ailesinin 500 gündür devam eden adalet nöbeti, yetkililerin tüm engellemelerine, anne Emine Şenyaşar’ın maruz kaldığı yargı şiddetine, fiziki ve psikolojik saldırılarına rağmen kırılmadı, adalet arayan herkese umut oldu. Adalet çığlıkları bütün dünyada yankılandı” diye belirtti. Ailenin adalet talebinin yargı makamları tarafından halen yerine getirilmediği adil bir yargılamanın yapılmadığını söyleyen Meral, aradan 4 yıl geçmesine rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediğini, faillerin açığa çıkarılmadığını ve dosyanın kısıtlılık kararı ile aile ve avukatlardan gizlendiğini kaydetti.
 
Yargılama süreci
 
Ailenin adli makamlardan umudunu kesmesi ardından 9 Mart 2021 tarihinde, “dosyada kısıtlılık kararının kaldırılması, etkin bir soruşturma yürütülerek faillerin açığa çıkartılarak cezalandırılması” talebiyle adalet nöbetine başladıklarını hatırlatan Meral, “Gelinen bu süreçte son olarak 3 Mart tarihinde Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı, Malatya Ağır Ceza Mahkemesine hastane kamera kayıtlarının çalındığı şeklinde yazılı bir cevap vermiştir. Bu şekilde çalınan dosya delillerinin, çalınan hukuk olduğu buna müsaade edildiği için sorumluların, başta siyasal iktidar olmak üzere yargı ve kolluk birimleridir” diye konuştu.
 
Meral devamında da “Bu dava Türkiye’de yıllarca süregelen cezasızlık politikasının yansımasıdır. Türkiye’de kamu görevlilerinin kamu gücünü arkasına alarak işledikleri suçlar cezasızlık politikasıyla korunmaktadır. Kamu görevlilerinin kimliklerinden dolayı korunduğunu biz faili meçhullerden biliyoruz” dedi.
 
Ailenin talepleri
 
Ailenin adalet nöbetlerini yüzlerce gündür sürdürdüğünü ve Urfa’nın dayanılmaz sıcaklarında bile adliye önüne geldiğinin altını çizen Meral, ailenin nöbetlerini sonlandırmak için talep ettiklerini şöyle yineledi:
 
 “*Hastane dosyasındaki hukuksuzlukların, ihmalkarlıkların son bulmasını, hastane görüntülerinin çalınması ile ilgili tüm sorumlular hakkında derhal işlem başlatılması.
 
*Soruşturma dosyasındaki gizlilik kararının kaldırılmasını,
 
*Fadıl Şenyaşar’ın yargılandığı davanın adil bir şekilde devam etmesi içi derhal gerekli sürecin başlatılmasını talep ediyoruz.”
 
Emine Şenyaşar: Adalet gelene kadar buradan gitmeyeceğim
 
Ardından söz alan Ferit Şenyaşar, annesi Emine Şenyaşar’ın yaşına aldırış etmeden 500 gündür adalet için adliye kapısı önünde beklediğini vurgulayarak, annesinin her gün nöbette Kürtçe olarak dile getirdiklerini şöyle çevirdi: “Anne, eşi ile birlikte iki çocuğunun linç edilerek katledildiğini anlatıyor. Bir çocuğunun da hukuksuz bir şekilde içeride olduğunu söylüyor. Ölüm olacaksa bile adliye önünde olsun çünkü ben adalet gelene kadar buradan gitmeyeceğim diyor.”
 
Dava sürecini anlattı
 
“Söylenen her yalan ve iftira gerçeğe borçludur” diyen Ferit, dava dosyalarında yer alan velileri ve katliam dönemi yapılan açıklamaları hatırlatarak,, “Dönemim Urfa Valisi Abdullah Erin, olayın bir terör olayı olmadığını açıkladı. Açıklamaları hala valilik sitesinde duruyor. Emniyet Genel Müdürlüğünün raporu var elimizde. Ailemizin 30 yıllık geçmişini araştırdılar. Ailenin telefon kayıtları incelendi. Hiçbir şey çıkmadı. Dönemin Tarım Bakanı Eşref Fakıbaba da Milletvekilini baz alarak açıklama yapmıştı. Sonra çıkıp bizden özür diledi. Yaptığı açıklamadan pişman olduğunu söyledi” diye aktardı.
 
Katliamı gerçekleştirenlerin devletin silahları ile bunu yaptıklarını ifade eden Ferit, aile ferlerinin de devlet kurumunda katledildiğine dikkat çekerek, “Bugün adalet nöbetimizi 500'üncü gününde. Türkiye'nin dört bir yanında anneler, adalet talebi için gözyaşı döküyor. Adliye önündeki nöbetimiz adalet yerine gelinceye, Fadıl Şenyaşar serbest bırakılıncaya ve bu katliamı yapanlar ceza alıncaya kadar nöbetimiz sürecektir” dedi.
 
Ailenin durduğu yerdeyiz
 
Son olarak konuşan HDP Milletvekili Ömer Öcalan, ailenin adliye önünde gün saymak istemediklerini belirterek, şöyle konuştu: “Fadıl Şenyaşar 4 yıldır Elazığ Cezaevinde. Bu adliye her halde bu kadar içler acısı bir duruma hiç tanıklık etmemiştir. Ülkenin her tarafında bugün adalet nöbetleri var. Sadece ülkeye değil ülke dışına da bu adaletsizliği taşıdılar. Güç sarhoşluğu yaşıyorlar. Burada bir düşman hukuku uygulanıyor. Burada durmak adaletin insan haklarının hak ve hukukun da yanında yer almaktır. Bugüne kadar bu nöbeti kriminalize etmek için her şeyi yaptılar ama başaramadılar. Adalet betonlara gömülse de çıkaracağız. 500 değil 5 bininci gün gelse yine burada olmaya devam edeceğiz. Ne bir milim gerisi ne de bir milim ötesindeyiz. Tam da buradayız, ailenin durduğu yerdeyiz. Zaman bu zamandır. Bu gemiyi limana hep birlikte getireceğiz.”
 
Eylem sloganlar ile sona erdi.