DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 700'üncü haftasında yaptıkları açıklamada 5 Temmuz 1991 tarihinde gözaltına alındıktan sonra katledilmiş halde bulunan HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın faillerinin bulunmasını talep etti.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 700'üncü haftasında Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekilleri Dersim Dağ ve İmam Taşçıer, Amed Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ve çok sayıda kişi katıldı.

 

Eylemin Kurban Bayramı’na denk gelmesi dolayısıyla aileler ve katılımcılar Yaşam Hakkı Anıtı önünde bayramlaştı. Daha sonra aileler yanlarında getirdikleri yakınlarının fotoğrafını anıtın önüne bıraktı.

 

'Failler ödüllendirildi'

 

Açıklama öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, adalet sağlanamadığı için ailelerin 700’üncü haftada da eylemde olduklarını söyledi. Mardin'in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 tarihinde 3'ü çocuk 7 kişinin JİTEM tarafından katledilmesine ilişkin görülen davada faillerin tamamına  beraat verilmesine  değinen Abdullah, “Görüyoruz ki adalet yerini bulmadı. Failler yargılanmak yerine ödüllendirildi. Bizler de insan hakları savunucuları olarak kayıp yakınlarının her zaman yanında olacağız" dedi.

 

'Devlet çözüm üretmek istemiyor'

 

Ardından Vedat Aydın'ın kardeşi Veysi Aydın konuştu. Eylemde bulunan herkesin acısı olduğunu ifade eden Veysi, "Devletin failleri bulmaması bir tercihtir. Kardeşim gibi yüzlerce kişi katledildi. Bu da Kürt sorununa yaklaşımı gösteriyor. Devlet çözüm üretmek istemiyor. Bizler hiçbir zaman Vedat Aydın'ın katledilmesine faili meçhul demiyoruz. Çünkü failleri belli. Tıpkı Musa Anter ve Mehmet Sincar'ın katledilmesi gibi. Devlet failleri bulmak istiyorsa Kürt sorununu çözmelidir" ifadelerini kullandı.

 

Daha sonra söz hakkı alam HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, ailelerin bayramlarını kutlayarak, kayıp yakınlarının taleplerinin bir an önce yerine getirtilmesi gerektiğini söyledi.

 

'Bayramda da kemiklerimizi arıyoruz

 

Bugünün bayram olduğunu söyleyen faili meçhul Ali ve Mehmet Tekdağ'ın kardeşi İffet Ulutaş, "Bugün bizim bayram kutlamamamız gerekiyordu. Bizler hala kemiklerimizi ve cenazelerimizi istiyoruz. Hakkımızı helal etmeyeceğiz" diye konuştu.

 

Ardından açıklamayı ve 5 Temmuz 1991 yılında gözaltına alınan HEP Diyarbakır il Başkanı Vedat Aydın’ın hikayesini İHD Diyarbakır Kayıplar Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz okudu.

 

'İnsanlığın vicdanına sesleniyoruz'

 

Tüm engellemelere rağmen 700 haftadır kayıp yakınlarıyla eylemde olduklarını söyleyen Fırat, "İnsanlığın ilk erdemlerinden biri olan mezar ve yas hakkı şüphesiz insanlığın en büyük değerlerinden olmuştur. Tam da bugün içinde bulunduğumuz kurban bayramının ilk günü münasebetiyle bizler de bugün kendi sevdiklerimizin bir mezarı olsun, gidip toprağına karanfil bırakmak, bir dua okumak isterdik ama bu bayramı da buruk bir şekilde sevdiklerimizden ayrı geçiriyoruz. Yıllardır sessiz çığlıklarımız var. Sevdiklerimizin bizlerden neden koparıldığını soruyoruz. 700 haftadır burada kendi yakınlarımıza kavuşmak için insanlığın vicdanına sesleniyoruz" ifadelerini kullandı.

 

'Vazgeçmeyeceğiz'

 

"Varlığını bizlerden aldığınız kayıplarımızın kemiklerini istiyoruz. Yarım kalan yasımızı tamamlamak istiyoruz" diyen Fırat, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Karanlıktan aydınlığa bir yol almaya çalışıyoruz. Sadece kayıplarımız için değil, adalet için, hukuk için, barış için ve insan hakları için de bu mücadeleyi yürütüyoruz. Koşuyolu parkından Galatasaray Meydanına kayıplarımızı aramaktan asla vazgeçmeyeceğiz."

 

Vedat Aydın’ın hikayesi

 

Vedat Aydın'ın 1953 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Kürthacı köyünde dünyaya geldiğine değinen Fırat, hikayesini şu sözlerle paylaştı: "1979’da Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu. 12 Eylül döneminde tutuklanıp 4 yıl hapis yattı. Vedat Aydın, 28 Ekim 1990 tarihinde Ankara’da gerçekleşen İnsan Hakları Derneği (İHD) 3. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı Kürtçe konuşma nedeniyle tutuklandı. Hakkında açılan soruşturma kapsamında bir süre hapishanede kaldı. Ardından 1991 yılı haziran ayında yapılan Diyarbakır HEP İl Kongresi’nde il başkanı oldu.

 

Gözaltına alınması inkar edildi

 

5 Temmuz 1991 tarihinde, gece yarısı evinin kapısı çalındı. Silahlı, elinde telsiz bulunan ve kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce 'ifaden alınacak' denilerek götürüldü. Ailesi ve avukatlarının girişimlerine karşılık, gözaltına alındığı kabul edilmedi. 7 Temmuz 1991 tarihinde, Elazığ ili Maden ilçesi yakınlarında bir köprü altında vahşice işkence edilmiş halde cesedi bulundu. Defnedilmek üzere, 10 Temmuz 1991 tarihinde cenazesinin getirildiği Diyarbakır’da yüzlerce araçlık konvoy ve on binlerce kişi tarafından karşılandı. Cenazeye katılanlara ateş açıldı, olaylar çıktı. Olaylarda, en az 8 kişi yaşamını yitirdi. Aralarında milletvekilleri ve gazetecilerin de bulunduğu yüzlerce kişi yaralandı.

 

Cinayet soruşturmasında faillerin kimliği tespit edilmeyip, arpa boyu kadar yol alınmadı. Cinayet işlendikten tam 20 yıl sonra, Vedat Aydın’ın Eşi Şükran Aydın emniyete çağrıldı. Kendisine 'Gece eve gelenler bunlar miydi?' diye sorulduğunda Şükran Aydın '20 yıl oldu, nasıl tanıyayım' şeklinde cevap verir. Cinayet, halen aydınlatılmış değil. İşkenceci failler yargı karşısına çıkarılmamış ve halen cezalandırılmamışlardır."

 

Hikayenin okunmasının ardından bir dakikalık oturma eylemi ile açıklama son buldu.