'Kürt halkı ihanete karşı birliğini oluşturmalı'

  • 09:29 7 Temmuz 2022
  • Güncel
Rojda Aydın
 
ŞIRNAK – Uludereli siyasetçi kadınlar, Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük saldırılara tepki göstererek, “Sınıra yakın olduğumuz için bombalı saldırılardan daha fazla etkileniyoruz. Kürt halkı bütün ihanet biçimlerine karşı acilen birliğini oluşturmalıdır” dedi. 
 
Ankara, Hewlêr ve Bağdat yönetimlerinin işbirliği ile Federe Kürdistan Bölgesi’nin yanı sıra Cûdi, Gabar ve Besta’ya dönük saldırılar devam ediyor. Aynı zamanda Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) işbirliği ile Şengal ve Maxmur Kampı’na dönük saldırılar da sürüyor. Maxmur’a dönük son 6 ayda 3 kez insansız hava araçlarıyla saldırı düzenlenirken, sonuncusu 5 Temmuz’da gerçekleşti. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Uludere İlçe Eşbaşkanı Zilan Yaman,  HDP İlçe yöneticileri Leyla Hilal ve Heybet Urun saldırılara ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Barzani Kürt halkından ne istiyor?’
 
Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük saldırıları kınayarak sözlerine başlayan HDP Uludere İlçe Eşbaşkanı Zilan Yaman, “Saldırılara karşı Kürt halkı asla geri adım atmadı. Biz savaş ve ölüm istemiyoruz. Yıllardır onurlu bir barış için mücadele ediyoruz. Ancak AKP ve MHP iktidarı savaştaki ısrarını sürdürüyor. Bunlar, bugün Federe Kürdistan’da devam eden savaşın işbirlikçileridir. Devletin orada ne işi var? Başur’da bir saldırı var ve şu an dağlarımız kimyasal silahlarla tahrip ediliyor. Cûdi, Gabar ve Besta’da süren bombalama seslerini duyuyoruz. Barzani Kürt halkından ne istiyor? Neden bu ihaneti yapıyor? Bu savaştaki çıkarı nedir? “ diye sordu.
 
‘Ukrayna’ya yardım ettiler ama Başur için sessizler’
 
Kürt halkının Barzani ailesinin ihanetiyle defalarca yüz yüze kaldığını dile getiren Zilan,  “Barzani, devlet tarafında olmaktan vazgeçmeli, halkın tarafında olmalı. O izin vermeseydi Türk devleti bugün oralara giremezdi. Tek isteğimiz, Barzani’nin bir an önce bu saldırılara son vermesidir. Kürt halkı ayağa kalkmalı ve bu saldırılara karşı tepki göstermelidir. Rusya, Ukrayna’ya saldırdığında bütün dünya ayağa kalktı. AKP iktidarı da bugün Başur’a saldırıyor. Ukrayna’ya destek olanlar neden Başur için ses çıkarmıyor? Nerede bu dünya halkları? Neden bu kadar sessizlik var?” sözleriyle tepki gösterdi. 
 
‘Yıllardır Kürt halkına düşmanlık ediliyor’
 
HDP İlçe yöneticisi Leyla Hilal ise, Kürt halkına dönük saldırıların uzun süredir devam ettiğini dile getirdi. Leyla şöyle konuştu: “Devlet gerçekten halkın sorunlarıyla ilgilenseydi ekonomik krizi de çözerdi. Hem savaştan dolayı hem de ekonomik kriz nedeniyle gençlerimiz yüzlerini Avrupa’ya dönüyorlar. Başka ülkelerin ki değil, öncelikle kendi ülkesinin sorunlarını çözmeli. Halkın açlıkla yüz yüze olduğu böyle bir süreçte Türk devleti Başur’a saldırıyor. Türk devleti, Kürt halkına duyduğu düşmanlıktan dolayı ülkeyi tahrip etmek istiyor ve ettiğini de görüyoruz. Devlet politikası Kürt halkına düşmanlık üzerine kuruludur. Düşmanlık yapacağına ekonomik krize çözüm bulmaya çalışsın. Kendi çıkarları için Başur topraklarına saldırıyor. İlçede her gün hareketlilik var. Tanklara toplara ayırdıkları bütçeyi ekonomik krizi çözmek için kullansınlar.”
 
‘Saldırılar karşısında öfkemiz daha çok büyüyor’
 
Türkiye’nin saldırılarının, Kürt halkını yok etmeye dönük olduğuna işaret eden Leyla, “Kürt halkı hiçbir zaman yok olmadı ve olmayacak. Kürt sorunu çözülmüş olsaydı bugün bu halde olmazdık. Kürt sorunu çözülmeyene kadar Türkiye ciddi kazanımların sahibi de olamaz. Kürt halkı bu saldırılar karşısında direnerek güçlü durmaya devam ediyor. Bu saldırılar, halkın öfkesini daha çok büyütüyor. Çözüm sürecinde Türk ve Kürt halkının ne kadar yakınlaştığını hepimiz gördük. O süreç, Türkiye’nin gelişimini de olumlu anlamda etkilemişti. 30 yıldan fazladır Kürt halkına dönük saldırılar var. Bunlar gittikçe arttı ve bütün dünyaya yayıldı. Hiçbir sorun savaşla çözülmez. KDP’nin yaklaşımı yanlıştır. Bu yanlıştan dönmelidir. KDP'nin bu saldırıların bir parçası olması utanç vericidir. Biz onunla bir birlik istemiyoruz, çünkü büyük ihanet etti” diye belirtti. 
 
‘En büyük yük kadınların omuzlarında’
 
Türkiye ve KDP’nin işbirliğini kınayan HDP İlçe yöneticisi Heybet Urun,  Kürt halkının tüm saldırılara rağmen ayakta durmaya devam ettiğini vurguladı. Heybet, “Kürt halkı hiçbir zaman boyun eğmedi ve mücadeleden vazgeçmedi. Türk devleti, Kürt halkını ve onun özgürlük mücadelesini bitirmek istiyor. Bu saldırılar karşısında en büyük yük kadınların omuzlarındadır. Kadınlar, savaş, devlet ve erkek zihniyeti karşısında hiçbir zaman boyun eğmedi ve direndi. Kürt kadınlar, çocukları için her zaman bu mücadelenin en ön saflarında yer aldılar. Savaşa karşı durdular” dedi. 
 
‘Kürtler iradesini ortaya koymalı’
 
Uludere’nin Federe Kürdistan sınırına yakın olduğu için askeri hareketliliği yakından gördüğünü ve etkilendiğini belirten Heybet, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Uludere’de Kürt halkına karşı özel bir politika uygulanıyor. Bu bölgede ekonomik olarak çalışma koşulları olmadığı için çocuklarımız koruculuk yapmak zorunda bırakılıyor. Gençlerimiz ve çocuklarımız üzerinde çok büyük baskılar var. Korucu olanların yüzünü Başur’a çeviriyorlar. Her gün gözümüzün önünde askeri hareketlilik yaşanıyor. Bu durum, bizim için büyük bir acı. Artık savaş ve ölüm istemiyoruz. Bu savaşın son bulması için Kürt halkının ulusal birliğini inşa etmesi gerekiyor. Birlik olunduğu zaman bu savaşlar da son bulur. Bir insan nasıl halkına ihanet eder? Vicdanları böyle bir şeyi nasıl kabul eder? Ona sadece şunu söylüyoruz; ‘Bu ihaneti bırak’. Sadece Başur değil bütün Kürdistan halkı bu savaşa karşı ayaklanmalı ve iradesini ortaya koymalı.”