Tutuklamalara tepki: Saldırılar birbirinden bağımsız değil

  • 09:04 4 Temmuz 2022
  • Güncel
İSTANBUL - İktidarın başta basın olmak üzere tüm muhalif kesimlere yöneldiğini ve baskıların birbirinden bağımsız olmadığını söyleyen kadınlar, “İçeride tutulan arkadaşlarımızın mücadelesi demokrasi ve özgürlüktür mücadelesidir. Biz kazanacağız” dedi.
 
Türkiye’de AKP-MHP iktidarının yargısı eli ile son dönemde özellikle muhalif kesimlere yönelik yoğun saldırı gerçekleştiriliyor. Siyasi partilerden sivil toplum örgütlerine, gazetecilere iktidarın tekçilik politikasına boyun eğmeyen her kesim yargı tarafından tutuklanarak cezaevlerine konuyor ve ağır cezalara çarptırılıyor. Bunun son örneklerini de İstanbul’da 27 Mayıs 2013’te başlayan ve kısa sürede ülkenin birçok kentine yayılan Gezi Direnişi’ne destek sağladıkları gerekçesiyle açılan Gezi Davası’nda Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, Çiğdem Mater, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Mine Özerden ve Tayfun Kahraman’a verilen 18 yıl cezası oldu. Bunun akabinde de gözaltı ve tutuklamalar sürerken bu sefer Kürt özgür basını bu saldırıların hedefi yapıldı. 16 Haziran günü 16 Kürt basın emekçisi mesleklerini icra etmeleri suçlama konusu yapılarak tutuklandı.
 
Yaşanan baskı uygulamalarını birbirinden bağımsız ele almayan kadınlar, tutuklamaların amacına ilişkin görüşlerini dile getirdi.
 
‘Siyasi iklimin getirdiği bir sonuç’
 
Gezi Davası’nda hukuksuz bir ortamda karar verildiğini belirten inşaat mühendisi Rezan Bulut, arkadaşlarının kentin doğru yapılanması için verdikleri adalet mücadelesinden dolayı hukuksuz bir şekilde ikinci defa yargılandığını ve tutuklandığını söyledi. Rezan, “Yukarıdan gelen emirle arkadaşlarımız için tekrar bir dosya açıldı ve onların uzun süre tutsak olması sağlandı. Sadece arkadaşlarımız değil Türkiye’de maalesef düşüncelerinden dolayı siyasetçiler, gazeteci arkadaşlarımız haksız yere hapishanede tutuluyorlar. Bu siyasi iklimin getirdiği bir sonuç. Demokrasi karşıtı otoriter sistem içerisinde herkes şu an tutsak halde tutulabilir” dedi.
 
‘Umutluyuz’
 
Sözünü, düşüncesini rahatça söyleyebilen bir topluma ihtiyaç duyulduğunu aktaran Rezan, bunun oluşması için var olan siyasi iklimi değiştirmeyi amaçladıklarını dile getirdi. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinin umut olduğunu söyleyen Rezan, “İçeride tutulan arkadaşlarımızın mücadelesi demokrasi ve özgürlüktür. Biz kazanacağız, iyilik ve iyiler kazanacak” diye ekledi.
 
‘Kadınların mücadelesi bitmeyecek’
 
İktidarın var olmak için, mücadele eden kadınları hedef aldığına dikkat çeken Rezan, “İktidar kadınların hiçbir zaman biat etmeyeceğini biliyor. Kadınlar dünyanın hiçbir yerinde yılmayacak. Kadınların mücadelesi bitmeyecek. Siyasi iktidar bundan dolayı kadınlara yasaklar, sansürler getirerek susturmak istiyor. Kadınların mücadelesi demokrasi, hak, hukuk ve adaleti gelene kadar devam edecek ve elbet bir gün getirecek” diyerek mücadelenin süreceğini söyledi.
 
‘Tutuklananlar serbest bırakılmalı’
 
Gezi direnişinin halklar açısından yarattığı birliktelik ruhundan iktidarın rahatsız olduğunu ve direnişçileri cezalandırmaya çalıştığını ifade eden feminist Saniye Evren, “Bu tutuklamalar hukuksuz. Tutuklanan Çiğdem’in, Mücella hocamızın ve diğer tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz. AKP iktidarının bu tür cezalandırma politikalarından derhal vazgeçmesi gerekiyor. Gezi’de kendi sözünü, eylemini kurarak var olan feministler, bundan sonra da bu tutuklamaların son bulması için mücadele içinde olacağız” mesajı verdi.
 
‘Saldırılar birbirinin parçası’
 
Yaşanan tutuklamaların birbirinden ve devletin saldırı politikalarından bağımsız olmadığının altını çizen Saniye, şunları söyledi: “Özgür basının baskı altında olması mücadelemizin baskı altına alınması anlamına geliyor. Bu saldırılar birbirinin parçası. Özgür basın ve muhalif gazetecilerin derhal serbest kalmasını istiyoruz. Kadınların yaşamına, doğaya ve haklarına sahip çıkışı iktidar tarafından hedef alınan asıl mesele. Bu mücadelenin önemli nesneleri olan kadınların cezalandırmak istemesi bundan dolayı. Bu saldırılara kadınlar dayanışmasını, mücadelesini büyüterek cevap veriyor. Bundan sonra da böyle olacak.”