VAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki derinleşen tecride dikkat çeken kadınlar, çözümün mücadele ederek barışın sağlanmasından geçtiğini vurguladı.

 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 3 yıldır avukatları ile görüştürülmüyor, 15 aydır ise kendisinden hiçbir haber alınamıyor. Asrın Hukuk Bürosu avukatları tarafından müvekkilleri ile görüşmek amacıyla her hafta yapılan görüşme başvuruları ise sistematik olarak engelleniyor. Disiplin cezaları verildiği gerekçesiyle avukat ve aile görüşmesi gerçekleştiremeyen PKK Lideri ve 3 isim için, en son 31 Mayıs’ta 3 aylık disiplin cezası verildiği ortaya çıkmıştı. 

 

Cezaevlerinde tecrit, dışarıda ihlaller sürüyor

 

AKP-MHP iktidarının Kürt sorununa yönelik çözümsüzlük politikaları bir taraftan cezaevlerine yönelik tecrit uygulamalarıyla sürerken, bunun bölge kentlerine yansımaları da yaşanıyor. En son 20 Haziran günü Çatak’ın Xaşkan (Esenyamaç) Mahallesi’ne bağlı Sersul mezrasında onlarca asker tarafından kadınların darp edilmesi, 26 Haziran’da Hakkari'ye bağlı Şişemzinan’da operasyon hazırlığı sırasında onlarca köylü darp edilerek gözaltına alındı. Kürtlere yönelik baskı ve imha politikalarına tepki gösteren kadınlar, tecride karşı mücadele çağrısında bulundu.

 

‘Hak, hukuk, özgürlük ancak mücadeleyle sağlanabilir’

 

Kürt sorununu barışçıl yöntemlerle çözmek yerine savaşın dayatıldığını belirten kadınlardan Kevser Fidan, “Bizler barışın sağlanmasını, kavgaların durmasını istiyoruz. Barış nasıl sağlanabilir? Tabi çalışmamızla sağlanabilir. Yaklaşık 22 yıldır Abdullah Öcalan dört duvar arasına hapsedilmiş. Ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. Buna karşı tepkimiz yok. Hepimiz kendi hayatlarımızı sürdürüyoruz. Böyle olmaz. Tecridin kaldırılması gerekir. Tecridin kaldırılması için hepimizin tepki vermesi, bunun için çabalaması gerekir. Hak, hukuk, özgürlük ancak mücadeleyle sağlanabilir ” dedi.

 

‘Tutsaklar serbest bırakılsın’

 

Cezaevlerinde artan ihlallere ve devam eden tecride ilişkin Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı’na seslenen Müzeyyen Bütün ise, “Kadınların ve annelerin sesine kulak versinler. Cezaevlerinin kapısı açılsın. Hasta tutsaklar serbest bırakılsın. Hasta tutsakların tedavisi yapılmıyor. Tedavi edilmeleri ve bir an önce serbest bırakılmaları gerekiyor. Birçok tutukluyu, cezası bitmesine rağmen tahliye etmiyorlar. Barışın sağlanmasını istiyoruz. Eşitlik, adalet istiyoruz” sözlerini kullandı.

 

‘Tecridi uygulayan AKP’dir’

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ailesi ile görüşebileceği yönünde Abdulkadir Selvi’nin ifadelerine değinen Müzeyyen, “İsterlerse görüşürler. Çünkü zaten tecridi uygulayanlar AKP hükümeti. Dolayısıyla istedikleri saatte görüşebilirler. Görüşmek istemedikleri için tecrit sürüyor. Keşke ailesiyle görüştürseler. Beklentim bu yönde. Kürtlerin siyaset yapma hakkı var. Zoraki, tutuklayarak, öldürerek olmaz. Mücadele ve direnişle barış sağlanabilir. Birlikte el ele verilirse barış sağlanır” ifadelerini kullandı.  

 

Kimyasal silah kullanımı

 

Yıldız Seferoğlu da annelerin savaş istemediğini belirterek, Türkiye ve KDP’nin saldırılarda kimyasal silah kullanmasına dikkat çekti. “Kimyasal silahlar çocuklarımıza karşı kullanılıyor” diyen Yıldız, “Hani kimyasal yasaktı. Artık yeter. Barzani’ye de sesleniyorum; kardeşlik bu demek değildir. Kalkıp çocuğumu, kardeşimi öldüren biri benim dostum olamaz, kardeşim olamaz” sözleriyle tepki gösterdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kabul etmediklerini söyleyen Yıldız, şöyle konuştu: “Seçilmişlerimizi cezaevlerine koyuyorlar. Dilimizi, kimliğimizi inkar ediyorlar. Siz ‘teröristsiniz’ diyorlar. Bu toprakları sadece Türkler kazanmadı, ülkede yaşayan herkes kazandı. Dilimizi, kimliğimizi özgürce yaşamak istiyoruz. Bizimde her halk gibi kendi kültürümüzle yaşama hakkımız var.”