Pervin Buldan Alevilerle buluştu: Hep birlikte kazanacağız

  • 15:17 18 Haziran 2022
  • Güncel
İSTANBUL - HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu’nun düzenlediği "Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı Buluşması"nda konuşan Eş Genel Başkan Pervin Buldan, “HDP olarak Alevi toplumunun mücadelesini sonuna kadar sahiplendiğimizi ve kendimize bir rehber edindiğimizi Alevi canların bilmesini özellikle isterim. Alevilerle birlikte bu mücadeleyi yürüyeceğimize söz veriyoruz” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonu, 5 Mayıs’ta startını verdiği "Alevilere Eşit Yurttaşlık Hakkı Buluşması"nı bu kez de İstanbul Taksim'de bulunan bir otelde Eş Genel Başkan Pervin Buldan'ın katılımıyla gerçekleştirdi. Çok sayıda Alevi örgütü temsilcilerinin katıldığı buluşmada, HDP’li milletvekilleri, İstanbul İl Eşbaşkanları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Esengül Demir, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Marmara Eşsözcüleri, çok sayıda demokratik kitle örgütleri, hasta tutsak yakınları ile yazar ve aydınlar da yer aldı.
 
Divanda HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu ve PM üyesi Nesimi Aday, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Onursal Başkanı Turgut Öker yer aldı. Program ilk olarak Aleviler ve farklı halkların buluşmalarından renkli görüntülerin yer aldığı sinevizyon gösterimiyle başladı.
 
‘Zulme karşı sürekli direndiler’
 
Ardından açılış konuşmasını yapan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, tarih boyunca iktidar baskısıyla maruz kalan Alevilerin çektiği acıların üstünün örtülmeye çalışıldığını dile getirdi. Alevilerin çok fazla zulüm gördüğünün altını çizen İlknur, “Alevi toplumu, her acı çektirildiğinde sessiz kalması ve hatta onu var eden bütün değerlerden arındırılarak sessiz bir varlık olarak devam etmesini isteyen iktidar eliyle çok fazla zulme uğramıştır” dedi. Alevilerin ise tüm bu zulme karşı direndiğine vurgu yapan İlknur, “Varlığını bu yokluğa teslim etmemek için direnmiş. Varlığını fiziki olarak yok etmek isteyenlere karşı sürekli direnmiş ve bugünlere gelmiştir. Onlarca örgüt, inanç merkezine sahip isek, her türlü baskıya rağmen özgürce eda edildiği merkezlerimiz var ise, eğer Alevi nüfusunun toplam nüfusu görünür kılınmış ise bu direnme ve mücadelenin sonucudur” şeklinde konuştu.
 
Alevi toplumunun daha görünür olması için çalışmalar
 
Alevilerin talepleri doğrultusunda örgütlenmelerinin “birilerinin dikkatini çekmemesinin mümkün olmadığına” dikkat çeken İlknur, “Topluma seçim zamanı oy için bakan iktidarın da elbette dikkatini çekmektedir. Çeşitli manipülasyonları da görmüyor değiliz. Siyaset alanında Alevilerin hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınmasının önemli olduğunu görünür kılmak partimizin yaslandığı temel felsefedir. Biraz daha adım atılarak ilerletilmesi gereken bir durumdur. Alevi toplumunun hak ve özgürlüklerinin çerçevesini genişleten, hangi adımların atılması gerektiğini birlikte konuşan bir adım gerekir” ifadelerini kullandı. Tüm bunlara dair bir çalışma yapmaya karar verdiklerini belirten İlknur, İstanbul’da aktif olarak 60 Cemevi ve onlarca inanç merkezinin bulunduğunu sözlerine ekledi. Alevilerin talepleri ve görünür olması için önlerine çalışma ve planlamalar koyduklarını kaydeden İlknur, “Özüyle gerçekleştirilecek adımların önemine inanıyoruz. Bundan sonraki süreçte bütün ilçe örgütlerimizle Alevi toplumunun daha görünür olması için bir çalışmayı önümüze koyduk. Bu da bir başlangıçtır” aktarımını yaptı.
 
‘Talebimiz sadaka değil eşit yurttaşlık!’
 
Alevilerin ödediği bedellere değinen HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu ve PM üyesi Nesimi Aday ise, “Ama bu yol sürdürüldü. Çünkü kadim bir yoldur” sözleriyle konuşmasına başladı. 5 Mayıs’ta buluşma programlarının startını Dersim’de partilerinin Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile verdiklerini paylaşan Nesimi, “Sadaka değil en temel taleplerimizden biri eşit yurttaşlık. İçişleri Bakanı’nın danışmanı kapı kapı dolaşarak Alevilere ‘evlerinizi onaralım’ diyerek sadaka teklifinde bulunuyor” örneğini verdi. Bütçe çalışmaları esnasında HDP’li milletvekillerinin 272 kez Alevilerle görüştüğünü söyleyen Nesimi, “Cemevlerinin kabul edilmemesi meselesi, Alevilerin gasp edilen ibadethanelerinin geri verilmesi, zorunlu din derslerinin kaldırılması, kamudaki ayrımcılığın giderilmesi, katliamla yüzleşilmemesi, Alevilerin kutsal günlerinin kabul edilmemesi üzerine çalışmalarımız var. Önümüzdeki süreçte ne yapabiliriz üzerine konuşmak için bir araya geldik. AKP-MHP faşizmini gerileteceğiz, peki Aleviler bu süreçte ne yapacak? İşte bunları burada konuşacağız” şeklinde anlattı.
 
‘Alevilerin varlığı gibi ibadethanelerimiz de kabul edilmiyor’
 
Daha sonra söz alan AABK Onursal Başkanı Turgut Öker de, programın Türkiye’de ilk defa HDP’nin gündemine aldığı bir çalışma olduğunu belirtti. Alevilerin temel sorunlarıyla ilgili öneri ve saptamaların Türkiye’nin siyasetinde olmadığının altını çizen Turgut, “Diğer siyasi partilerde görmediğimiz kucaklamayı, partimiz olduğu gibi bugün kendi imzasıyla üstlenmiş durumda. Umarım HDP’yle sınırlı kalmaz. Diğer siyasi partiler nezdinde de Alevilerin temel sorunlarının çözümüyle ilgili net tavır alırlar” dedi. Turgut konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Alevi hareketinin bugüne kadarki yaptığımız çalıştay ve toplantılarda, içerikle ilgili saptamalarda tüm talepleri aldık. Federasyonumuz (Bektaşi Birliği) bile ‘bölücükle’ suçlanarak kapatıldı. Adımızın varlığı, Alevilerin varlığı kabul edilmediği gibi ibadethanelerimiz de kabul edilmiyor” yorumunu yaptı.
 
‘Aleviler HDP içerisinde doğal özne’
 
Özellikle zorunlu din dersiyle Aleviliğin asimile edilmeye devam edildiğine dikkat çeken Turgut, “Bu sorunları bizim tek başımıza çözme şansımız yok. HDP içerisinde Alevilerin doğal özne olmasını son derece önemsiyoruz. HDP dışında da hiçbir siyasi parti içerisinde Alevilerin kendi temsiliyetinin HDP’deki gibi bir temsiliyeti yok” değerlendirmesinde bulundu. Yaz aylarından itibaren tüm buluşmaları halkla buluşturmak istediklerini ifade eden Turgut, “Önümüzdeki süreçte HDP olarak yaygın bir şekilde halkla birlikte olacağız. Bütün mazlum halkların ve maruz kaldığımız baskıları, şiddeti, asimilasyonu bize mazur gören zihniyeti alaşağı etmediğimiz sürece bu sorunu çözemeyeceğimizi düşünüyoruz. Bu onurlu yürüyüşte Alevi toplumu olarak yer almaktan onur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Mücadelede birlikte yürümeyi esas aldık’
 
Konuşmaların ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan söz aldı. Pervin, “Kampanyanın amacı görmezden gelinen, ayrımcılığa uğrayan Alevi toplumunun eşit yurttaşlık temelindeki hak ve taleplerine HDP olarak güçlü bir şekilde ses olmak ve onlarla birlikte olmak. Alevilerin haklı mücadelesinde aynı yolda birlikte yürümektir. Alevilerin inanç bağlarıyla birbirlerinden özellikle koparılmaya çalışıldığı bu dönemde, çok yönlü olarak ayrımcılığa uğradığı, tüm temel konularda inkar edildiği, yok sayıldığı ve bu ülkenin eşit yurttaşlık meselesinde Kürtler, Ermeniler, Süryaniler ve kadınlar kadar büyük bir ayrımcılığa uğradığı bir topluluk olan Alevilerden bahsediyoruz” diye belirtti. Mücadelede birlikte yürümeyi esas aldıklarını kaydeden Pervin, “Bu mücadeleyi birlikte kazanmanın yol ve yöntemlerini birlikte oluşturacağımız bugünkü toplantıdan büyük ve önemli kararlaşmalar çıkacağına yürekten inanıyorum. HDP olarak kurulduğumuz günden bugüne kadar bu kadim topraklarda yaşayan herkesi, her inancı, kimliği, her rengi özgür ve eşit bir yurttaşlık temelinde kendilerini ifade edebileceği bir ortamın yaratılması için bu mücadelenin içinde olduk. Bu mücadeleyi büyük bir onur ve gururla yürüttüğümüzü ifade etmek istiyorum” dedi.
 
‘Alevi yurttaşlarımızın verdiği mücadele oldukça kıymetli’
 
Alevi toplumunun yüzyıllardır eşit yurttaşlık hakkını amaçlayan mücadelelerinin haklı ve onurlu bir mücadele olduğunu vurgulayan Pervin, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu mücadele eşitlik, birlikteliğe dayalı, özgür yaşam mücadelesidir. Tıpkı bu coğrafyada yaşayan Kürt halkının vermiş olduğu onurlu mücadele gibi. Tıpkı bu coğrafyada, bu kadim topraklarda yaşayan diğer inanç ve kimliklerin verdiği mücadele gibi Alevi yurttaşlarımızın verdiği mücadelenin oldukça kıymetli olduğunu özellikle belirtmek isterim. Bu coğrafyada büyük acılar yaşandığını hepimiz biliyoruz. Alevi toplumunun, Kürt halkının, Süryanilerin, Ermenilerin yaşadığı acıların bu toprakların yaşadığı ortak acılar olarak adlandırılmasının da çok önemli olduğunu da özellikle ifade etmek isterim.
 
Yargılamaların bir an önce yapılması için mücadele edeceğiz
 
Alevi toplumu bu topraklarda yaşadıkları kıyımların, asla unutulmadığını Alevi toplumunun inanç ve kimliğine mensup insanların tarih boyunca yasal ve anayasal olarak inkar edildiğini, inanç merkezlerine el konulduğunu kapılarına kilit vurulduğunu Seyit Rıza gibi birçok inanç önderlerinin idam edildiğini ve Koçgiri’de, Dersim’de Maraş’ta, Gazi’de birçok katliamların yaşandığını ve Alevilerin özellikle bu yaşadığı acılarda sadece Alevi toplumunun değil, bu coğrafyada duyarlı tüm kesimlerin ve demokratik örgütlerin, büyük bir duyarlılık sağladığını da biliyoruz. Biz de onlardan biriyiz. Çünkü bu katliamlar, acılar ve yaşananlar hafızlarda tazeliğini koruduğu gibi o döneme ait ne varsa bugün ona benzer birçok şeyin yapıldığına da tanıklık ediyoruz. Elbette ki hakikatlerle yüzleşilmesi ve onarıcı bir adaletin tesis edilmesi gerektiğini her fırsatta ifade ediyoruz. Bu ülkenin gerçek bir adalete, gerçek bir yüzleşmeye ve hesaplaşmaya olan ihtiyacından kaynaklı HDP olarak Alevi yurttaşlarımızın, Alevi toplumunun geçmişte yaşadığı bütün acıların açığa çıkması, hakikate çıkması ve yargılamaların bir an önce yapılması için bu mücadelenin içinde olacağız.
 
Alevilerin ibadeti cemdir, ibadethaneleri Cemevidir
 
Bugün sizlerle nasıl berabersek yarın da beraber olacağız, sonuna kadar bu mücadelenin içinde olacağız. Elbette iktidarın sunduğu sadaka ve lütuf siyasetini Alevi yurttaşlarımız ve toplumuna bahşedilen bir mesele olarak kabul etmiyoruz. Aleviler, Alevi toplumu iktidarın yüz yüze bıraktığı bütün sorunları çözmek yerine onlara bir sadaka, bir lütuf siyasetini bahşedildiğini düşünüyor, bunu asla kabul etmiyoruz. Ciddiyetten ve samimiyetten uzak bu teklifin Aleviler tarafından kabul edilmediğini ve edilmeyeceğinin farkındayız. Hakiki çözüm, Aleviler başta olmak üzere tüm inanç ve kurumlarının eşit yurttaşlığının tanınması ve anayasal güvence altına alınmasından geçiyor. Alevilerin ibadeti cemdir, ibadethaneleri Cemevidir. Cemevlerinin ibadethane statüsünün tanınmamış olmasını, Alevi yurttaşlarımıza büyük bir haksızlık olarak tanımlıyoruz. Yine bütün bunların inkar politikasından, asimilasyon politikasından kaynaklandığının elbette farkındayız.
 
Taleplerin karşılanması eşit yurttaşlığın olmazsa olmazlarından
 
Sadece Cemevlerinin statüye kavuşturulması meselesi de değil. Bugün Alevi yurttaşlarımıza uygulanan haksızlıklar ve hukuksuzluklar söz konusu. Eğitim sisteminde özgürlükçü bir eğitimin yaşanmıyor olması, din derslerinin zorunlu hale getirilmesi, Aleviler başta olmak üzere diğer inançların, kimliklerin, kesimlerin de kabul etmediği bir mesele olarak önümüzde duruyor. Alevilerin inanç merkezlerinin özellikle Alevilere devredilmesi meselesi de Alevi kurumlarının bugün üzerinde durduğu ve bunun mücadelesini verdiği bir mesele olarak önümüzde duruyor. Pirlik ve dedelik gibi unvanlar üzerindeki yasaklamaların bir an önce kaldırılması talebi hem Alevilerin hem de HDP olarak bizim bu sorunu çözme meselesinde yanlarında olduğumuzu da belirttiğimiz bir durum. Alevilerin çok önem verdiği Pirlik ve dedelik unvanları bugün HDP tarafından da birçok soru önergesi ve kanun teklifiyle Mecliste gündeme getirilen konuların başında geliyor. Daha sayabileceğimiz birçok alanda Alevi toplumunun temel taleplerinin karşılanması ve güvence altına alınması eşit yurttaşlığın ortak yaşamın, demokratik bir sistemin olmazsa olmazlarıdır.
 
Hep birlikte kazanacağız
 
Alevilerin kurumlarının yıllardır bu kazanımlarını korumak için özellikle bunları garanti altına almak için vermiş oldukları bu mücadelenin çok kıymetli bir mücadele olduğunun altını çizmek isteriz. HDP olarak bu mücadeleyi sonuna kadar sahiplendiğimizi ve kendimize bir rehber edindiğimizi Alevi canların özellikle bilmesini isterim. Bu temel mücadelede Alevilerle birlikte bu mücadeleyi yürüyeceğimize söz veriyoruz. HDP’nin demokrasi mücadelesi sizlerin örgütlü mücadelesini daha da büyüteceği ve bunu birer kazanıma dönüştüreceği yeni bir süreci görmemiz gerekiyor. Bu yolda birleşmek, gücümüzü ve kazanımlarımızı birleştirmek zorundayız. Zaman tam da bu zamandır. Bu yüzyıl büyük acılarla geçti. Ama bu acıların artık yaşanmayacağı, büyük kazanımların, başarıların ve barışların olacağı yeni bir yüzyıl olacaktır. Kazanımlarımız, dik duruşumuz bunu gösteriyor. İnancımız, mücadelemiz ve direnişimiz bunu gösteriyor. Büyük kazanacağız, büyük başaracağız, hep birlikte kazanacağız, hep birlikte başaracağız.
 
Gelin canlar kongremizde bir olalım
 
Şimdi önümüzde HDP’nin Büyük Kongresi var. 3 Temmuz’da Ankara’da gerçekleştireceğimiz Büyük Kongremizi, büyük hakikate yürüyüş olarak gerçekleştireceğiz. Bu kongre umudun ve cesaretin de kongresi olacaktır. Sizlere özellikle Alevi yurttaşlarımız ve temsilcilerini, sizleri de bu birlikte yol yürüyeceğimiz Büyük Kongremize davet ediyorum. Gelin canlar bir olalım, gelin canlar birlikte kazanalım. Gelin canlar birlikte başaralım diyorum.”