Kadınlardan provokasyon tepkisi: Ortak bir karanlık aklın ürünü

  • 09:03 9 Mayıs 2022
  • Güncel
 
Melike Aydın 
 
İZMİR - HDP Genel Merkezi'ne yönelik provokasyona ve HDP’li Ayşe Acar Başaran’a yönelik polis tehdidine tepki gösteren kadınlar, aynı aklın Deniz Poyraz’ın katledilmesinde sahnede olduğunu belirterek, antifaşist güçlerin mücadelesiyle faşist bloğun tasfiye edileceğine dikkat çekti. 
 
Geçtiğimiz günlerde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkezi önüne polis desteği ile gelen ve çocukların dağda olduğunu iddia eden 3 erkek siyah çelenk bırakarak provokasyonda bulundu. Bu sırada gruba destek veren ve HDP’lilere saldıran polis amiri HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran’a “seni çivilerim” diye ölümle tehdit etti.
 
Benzer provokasyonun İzmir’de HDP il binasında polislerin gözü önünde Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle sonuçlandığını ifade eden kadınlar, saldırıyı AKP-MHP iktidarının faşizmi kurumsallaştırma çabasının bir parçası olarak değerlendirdi. 
 
‘Bu provokasyonlar Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle sonuçlandı’
 
Emek Partisi (EMEP) İzmir İl Başkanı Emine Uyar HDP Genel Merkezi’ne yönelik saldırının bir provokasyon olduğunu ve buna benzer provokasyonun İzmir’de Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle sonuçlandığını ifade etti. Deniz’in HDP binası önünde polis karakolu olmasına rağmen katledildiğini anımsatan Emine “Bunlar tesadüf değil.  HDP’ye yönelik bir kapatma davası da gündemde. İktidar HDP’yi kriminalize etme, halk desteğinin arkasını boşaltma, HDP üzerinden siyasi ortamı dizayn etme gibi bir girişim içinde. Bu ailelerin çocukları kayıpsa, dağa gitmişse bunu bulmakla görevli olan kurum hükümettir, bütün polis ve askeri gücü istihbaratı elinde tutanlardır. O yüzden biz bunu masum ve kaybolan evlatlarını arama girişimi olarak görmüyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Bu sürecin peşini bırakmayacağız’
 
Provokasyona başta iktidarın izin vermemesi gerektiği ancak iktidarın buna yol verdiğini kaydeden Emine “Biz bu sürecin peşini bırakmayacağız Deniz Poyraz davasının da peşini bırakmayacağız. HDP 6 milyon insanın oyunu alarak Mecliste 3’üncü parti olarak yer almıştır. Bu kadar insanın teveccüh gösterdiği partiyi yıldırmak susturmak kriminalize etmek mümkün değildir. Bu seçim sathına girilmiş olmanın da sonucudur. Burada HDP’nin çok önemli bir rolü vardır ve bu nedenle de iktidar partisi muhalefet güçlerini bölmek ve güçten düşürmeyi hedefliyor. Olayı önlemesi gereken kolluk güçleri kendisi olay yaratmıştır” diye belirtti.
 
‘Ayşe’ye saldırı kadın düşmanlığının sonucu’
 
Ayşe Acar Başaran’a yönelik saldırı ve tehdidin ise AKP-MHP faşist bloğunun yükselttiği kadın düşmanı politikalarının sonucu olarak geliştiğini ifade eden Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Asya Erdal HDP’ye yapılan saldırının AKP-MHP faşizminin kurumsallaşma çabasının bir parçası olduğunu dile getirdi. Hayatın pek çok alanında eşitlik ve demokrasi mücadelesi veren odaklara yönelik saldırının arttığına dikkat çeken Asya “Bunların en başında da demokrasi mücadelesinin en önemli bileşenlerinden olan kadın hareketi gelmektedir. Buna bağlı olarak Ayşe Acar Başaran’a yapılan saldırı da elbette erkek devletin şiddet ve yıldırma politikalarını kadın mücadelesine yönelttiği bir diğer örnektir. Bu saldırıyla Mecliste grubu olan ve meşruiyetini milyonlarca insanın iradesi ve oyundan alan HDP’nin hem meşruiyetini zedelemek hem de HDP’li kadın siyasetçilerin siyaset yapmasını engellemek hedeflenmektedir” şeklinde ifade etti.
 
‘Ortak bir karanlık aklın ürünü’
 
Saldırının ortak bir karanlık aklın ürünü olduğunu, aynı akılın Deniz Poyraz'ın katledilmesinde sahnede olduğunu vurgulayan Asya, sözlerine şöyle devam etti:  “Ve aynı akıl geçen üç duruşmada bu karanlığın aydınlatılması için Türkiye halklarına en ufak bir vaatte bile bulunmamıştır. Bu da geçtiğimiz günlerde HDP Genel Merkezine gerçekleşen saldırıya cesaret vermiştir. Sonuç olarak bu saldırıların tümü faşizmin kurumsallaşması için AKP MHP iktidarının kendisine mevzilenme alanı açma girişiminden fazlası değildir. Bu girişimlerin hepsini birlikte mücadeleyle aşacağız. Faşizmi tasfiye etmenin yegane yolu; Türkiye’de demokrasiden taraf olanların, tüm antifaşist güçlerin birlikte mücadelesinden geçmektedir. Bu mücadelenin en önemli bileşenleri de elbette kadınlardır. Kadınların gençlerin, LGBTİ+'ların, emekçilerin birlikte mücadelesi dün olduğu gibi ve yarın da kadın düşmanı faşizmi kurumsallaşmaya çalışan faşist bloğu mutlaka tasfiye edecektir” diye belirtti.
 
Katil zihniyet farklılıklara tahammül edemeyenlerden alıyor
 
Kadınlar Birlikte Güçlü İzmir’den Dilek Kanlıbaş Demir de Ayşe Acar Başaran’a yapılan saldırıyı kabul etmediklerini belirterek “ Ayşe’ye yapılan tehdit kadın mücadelesine yapılmıştır. Biz kadınlar yaşamın her alanında her zaman dimdik ayakta durmaya; herhangi birimize uygulanan şiddete, canımıza kast edenlere karşı mücadeleyi son aşamaya kadar vermeye hazırız. Hiçbir kadın arkadaşımız yalnız yürümeyecek. Devletin güvenlik kuvveti olarak görevini yapmak zorunda olan polis, tam da kadın bakışıyla yaratmaya çalıştığımız demokratik toplumun inşasına dönük verdiğimiz mücadeleyi ve direncimizi kırmak için saldırıyor. Ve bu gücü arkasındaki kapitalist erkek egemen güçlerden alıyor” şeklinde konuştu. 
 
‘Kimsenin tehdit etmeye saldırmaya haddi olamaz’
 
HDP Karabağlar İlçe Eşbaşkanı Emine Bozdağ ise Ayşe Acar Başaran’ın Kürt halkının ve kadınların iradesi olduğunu belirterek, “Onun arkasındayız. Kimsenin tehdit etmeye, saldırmaya haddi olamaz” şeklinde konuştu.