Alevi kadınlar: Kürt halkı savaşlarla yok edilemez

  • 09:01 6 Mayıs 2022
  • Güncel
Marta Sömek
 
İSTANBUL - Kürt halkının yüz yıllardır kendisini savunmak zorunda kaldığını vurgulayan Alevi  kadınlar, “Kürt halkı çok kadim bir halk, savaşlarla yok edilemez” dedi. 
 
AKP-MHP iktidarı, 23 Nisan 2021 tarihinde Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) desteğiyle Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik başlattığı saldırılar  sürüyor. Zap, Metîna ve Avaşîn'in de aralarında olduğu bölge, savaş uçakları ve obüslerle bombalanmaya devam ediliyor. Maxmur, Şengal ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırı konsepti de yeni bir boyut kazanırken, her kesimden halkların saldırılar karşısında direnişi büyütme çağrısı yineleniyor. 
 
Saldırıları “işgal” olarak tanımlayan Alevi kadınlar, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Kürt halkı çok kadim bir halk’
 
Savaşın günümüze özgü bir sorun olmadığını söyleyen Kürt Alevi aktivist Selda Güneş, iktidarın sermayesine sermaye kattığı bu düsturun binlerce yıldır değişmediğini dile getirdi. Savaş politikalarının kölelikle sınırlı kalmadığını belirten Selda, “Sıkıştıkça, sermayelerini arttırmak uğruna kendilerinden olanları da sermaye olarak tanımlamaya, köleleştirmeye başladılar. Tanrılaşmış insanın her şeyi hesapsızca ve fütursuzca köleleştirdiği, sermaye olarak tanımladığı binlerce yıllık deneyimin sonucu aslında Ortadoğu’daki bu kötü savaşlar. Bu coğrafyada barış olursa tüm dünyada da olacak”  dedi. Selda Ortadoğu’nun, Êzidîsiyle, Alevisiyle, İslamıyla, Musevisiyle Kürt halkının yaşadığı bir coğrafya olduğunu ve Kürt halkının da çok kadim bir halk olduğunu vurguladı. 
 
‘Biz mazlumların bir silahı var’
 
Kürt halkının yüz yıllardır kendisini savunmak zorunda kaldığına dikkat çeken Selda, “Geçmişten bugüne de bu tür ilhaklarla, işgallerle kendisini hep savunmak zorunda kaldı” ifadelerini kullandı. Türkiye’de son 40 yıldır sürdürülen katliamların, 1938 Dersim Katliamı’nın devam etmesiyle gelinen son noktada değişen hiçbir şey olmadığını kaydeden Selda, “Bu coğrafyada 38’de Dersim’le, 2000’lerde Roboski’yle bir katliam kültürü devam ediyor” dedi. İnsanın insanı dilinden ve kavminden dolayı ötekileştirme kültürünün inançlarla aşılamadığını paylaşan Selda, “Oysaki ellerindeki kitapta başka bir şey yazıyor fakat onların elinde başka bir kitap var ve oradan okuyorlar, bu zulümlerini kaynak olarak gösterdikleri yer orası. Ama biz bir kere daha savaşmak değil barışmak için çağrı yapalım, aslolan barışmaktır. Savaşın kazananı olmuyor, savaşın tek kazananı zalimler. Zalimlerin geçmişten bugüne ismi değişebilir ama zihniyeti hep aynıydı. O yüzden zalimlerin tek bir silahı vardır, savaş. Biz mazlumların da bir silahı vardır, barışmak. Elbette özsavunma da haktır” dedi. 
 
‘İnsanlar toprağından uzaklaştırılıyor’
 
Yeni acıların yaşanmaması için çağrıda bulunan Selda şu sözleri kullandı: “Êzidîlerin acısı bizim de acımız. Biliyoruz ki TSK’nin o bölgede olması DAİŞ çetelerinin elini güçlendirecektir. Yeni acılar olmasın, insanlar hayatını kaybetmesin, kadınlar, çocuklar köleleştirilmesin. Ve bunun sebebi olan siyasi barbar çetelerinin yaptıkları yanlıştan derhal dönmelerini bir kere daha ifade edelim. Türkiye’de de bu tekçi hal, kendisinden olmayanı ötekileştirmek, tek dil, tek bayrak, tek millet algısı ne yazık ki savaşa ve savaşın sonrasında da daha çok yoksulluğa neden oldu. Mazlumların çocukları ölmesin. Savaşmak konusunda bu kadar ısrarları varsa sermaye kendi çocuklarını göndersin. Kürdistan’da bir bütün olarak toprağından, dilinden, kültüründen uzaklaştırılıyor insanlar.”
 
‘Hep beraber sesimizi yükseltelim’
 
TSK’nin saldırılarına Barzani’nin destek verdiğini ifade eden Selda, “Petrol rezervleri yüzünden Kürdistan’da uzun zamandan beri bir strateji izleniyor. KDP tam da böyle bir strateji izledi, çok üzücüydü. Barzani geldiği yer itibariyle Kürt halkının sermayesini kendi sermayesi olarak tanımlayan ve son süreçte de operasyonlara göz yuman bir noktaya gelmiştir. Ne Ukrayna’daki savaş Kürdistan’dan bağımsız, ne de Türkiye’deki yoksullaşma Paraguay’dan bağımsızdır” yorumunu yaptı. Halklara, saldırılara karşı hep beraber ses yükseltme çağrısı yapan Selda, “Biz yoksullar, mazlumlar gerçek anlamda yan yana gelebilirsek, bir yaşamı kurmamamız işten bile değildir. Yapabiliriz bunu, o yüzden de savaşa karşı halkların mutlak barışı savunması gerekiyor. Zalimler her zaman savaş meydanları kurdular ve bizim kanımız üzerinden bunu hep yaptılar. Şimdi bizler için bir kere daha barışı yükseltme zamanı, gelin canlar barışalım” diye belirtti.
 
‘Kürt halkı yok edilemez’
 
Pir Sultan Abdal Cemevi yöneticisi Karanfil Çaylak da, “Bu saldırıların durumunu çok acı değerlendiriyoruz. Hepsi insan, çocuk var, anne var, evlatlar var, yaşlılar var” dedi. Karanfil tepkisini, “Saldırılara lanet olsun diyoruz, savaş istemiyoruz” sözleriyle dile getirdi. İktidarların kendini ayakta tutmak ve mağdur göstermek için halkları ezdiğini söyleyen Karanfil, ezilen halkları korkutmak için de savaş yarattıklarına vurgu yaptı. “Tayyip Erdoğan her nereye gidiyorsa orada savaş yaratıyor” diyen Karanfil, “Oradaki gence, ağaca, yaşlıya, insana düşman. Böyle bir şey olamaz, hiçbir yerde savaşın olmasını istemiyoruz” şeklinde konuştu. Saldırılar ve savaşlarla Kürt halkının yok edilemeyeceğinin altını çizen Karanfil, “Yavuz da, ‘Kürtlerin, Alevilerin üzerinde öyle bir savaş yapın ki geriye dönünce tarihini bilmesin’ dedi. Ama öyle değil, insanlık yok olmaz, bu acılarla daha fazla yetişir, oluşur” ifadelerini kullandı.
 
‘Her zaman ayakta dimdik dururuz’
 
Tüm dünyaya savaşı durdurmak için harekete geçme çağrısı yapan Karanfil, “Hiçbir zaman zengin savaşa hayır demez çünkü silah satacak. İsteseydi savaşı durdururdu Tayyip Erdoğan, ülkelere gidip ‘yeter ki benden mal alın’ diyor, hiçbir zaman mazlumun yanında yer almıyor” sözleriyle tepkisini gösterdi. Saldırılar karşısında tüm baskı ve zorluklara rağmen daima dimdik duracaklarını vurgulayan Karanfil, “Elektriğimiz kesilir, aç kalırız, çok mazlum oluruz, savaş da görürüz ama her zaman ayakta dimdik dururuz. İnsanlık bitmez, garibin sandığında insanlık çoktur. Ne Kürdü biter, ne Alevisi biter. Zalim biter, zulüm biter” diye konuştu.
 
‘Kürtler hiçbir zaman yok edilemeyecek’
 
Alevilerin hiçbir zaman savaş istemediğinin altını çizen Sultangazi Cemevi yöneticisi Elif Akyol da, “Birlik ve beraberlik istiyoruz, anneler ağlamasın, artık gençlerimiz ölmesin. Yeter, bu savaşa dur desinler, en önce baştakilerin dur demesi lazım” dedi. Kürtlerin hiçbir zaman yok edilemeyeceğinin mesajını veren Elif, “Kaç tane bakan varsa bu savaşı durdurmalı. Artık yeter, milleti yok etmesinler. Kürtler hiçbir zaman yok olamaz. Aleviler de bu savaşa ve zulme yeter diyor. Bütün dünyaya çağrım bu yoksulluğu ve savaşı durdurmaları. Savaşa hayır diyorum” diye seslendi.