Diyarbakır’dan 1 Mayıs çağrısı: Savaşa karşı mücadeleyi büyütelim

  • 12:08 25 Nisan 2022
  • Güncel
DİYARBAKIR - Diyarbakır’da gerçekleşecek 1 Mayıs mitingine çağrı yapan DTK, DBP, TJA, HDP ve kentte bulunan STK'lar “1 Mayıs savaşa karşı mücadeleyi büyütme günü yapmalıyız” diye çağrıda bulundu. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve kentte bulunan sivil toplum kuruluşları 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Yenişehir ilçesine bağlı İstasyon Meydanı’nda yapılacak olan mitinge ilişkin basın toplantısı düzenledi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen açıklamaya "Faşizme, savaşa sömürüye karşı 1 Mayıs'a bijî yek gulan" pankartının açıldı. 
 
Toplantıya DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP Sözcüsü Ebru Günay, HDP milletvekilleri, TJA aktivistleri ve kentte bulunan STK temsilcileri katılırken, basın metninin Türkçesini Saliha Aydeniz, Kürtçesini ise Berdan Öztürk okudu.
 
‘Newroz’un coşkusu ile 1 Mayıs’a gidelim’
 
Açıklama öncesi konuşan Berdan, 1 Mayıs’ın anlam ve önemine değinerek, ülke genelinde artan ekonomik krizden kaynaklı işçilerin geçinemediğini ve her geçen gün iş yüklerinin arttığını söyledi. Berdan, “Cumhurbaşkanı çıkıp ‘fedakarlık yapın’ diyor. Ancak ülkenin şuan bu durumda olmasının temel nedeni ülkede yürüttükleri kirli savaş politikalarıdır. Bundan kaynaklı da 1 Mayıs’a 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Newroz’un coşkusu ile gitmeyi hedefliyoruz” dedi.
 
‘Savaşa karşı mücadeleyi büyüme günü yapalım’
 
Türkiye’de yaşanan çoklu krizlerin temel nedenin ülkede gerçekleşen savaş gerçekliği ile bağlantılı olduğunu ifade eden Saliha da, savaş devam ettikçe emek sömürüsü, işçi talanının, katliamların artacağına işaret etti. “Yıllardır nasıl ki savaş politikaları çözüm olmadıysa, bu savaştan da bir sonuç elde edilmeyecektir” diyen Saliha, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bununla beraber bu savaş daha çok çöküntü ve krizlere yol açacağını biliyoruz. Geleceğini savaş ve Kürt düşmanlığı üzerinden görenler şunu iyi bilmeliler ki bu savaş daha çok çöküşleri anlamına gelecektir. Savaş, tecrit, kadın düşmanlığı ve kayyım politikaları daha çok karmaşayı beraberinde getirecektir. Emekçiye kurşunun fiyatını soranlar, aslında bu toplumu ve demokrasiyi düşünmediklerini çok net görmek gerekiyor. 1 Mayıs savaşa karşı mücadeleyi büyütme günü yapmalıyız.”
 
 DTK, TJA, DBP, HDP ve sivil toplum kuruluşlarının imzasının bulunduğu ortak metin şöyle:
 
Geçmişten günümüze işçilere, emekçilere, kadınlara, Kürdistan ve Anadolu’da yaşayan halklara ve ötekileştirilmiş kimliklere karşı yürütülen baskı, sindirme ve katliam politikaları, AKP-MHP faşist ittifakıyla yoğunlaşarak devam etmekte. İktidarların yürüttüğü savaş politikalarının ülkeyi ekonomik krize sürüklediğini ve özellikle Kürt sorununu çözümü noktasında “güvenlik” politikalarına başvurması sorunu daha da derinleştirdiğini son 40 yılda deneyimledik. Buna karşın diyalog ve müzakere yolunun Kürdistan ve Türkiye toplumu üzerinde siyasi ve ekonomik olarak olumlu sonuçlarına da toplum olarak tanık olduk.
 
Çöktürme politikaları sonuç vermeyecektir
 
7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına iktidar olamayan AKP ülkeyi şiddet sarmalında kaosa sürükleyerek tek adam rejimini inşa etmeye çalıştı; darbe girişimiyle birlikte OHAL ve KHK yoluyla işçiyi, emekçiyi açlığa ve yoksulluğa mahkum ederek cezalandırmak istedi. Aynı zihniyet çöktürme planıyla Kürtleri ve demokrasi güçlerini siyaset dışı bırakmaya çalışırken, kayyım sistemiyle de Kürt halkının iradesini gasp etti. Bugün ise AKP-MHP iktidarı, tükenmekte olan siyasi ömrünü, aynı şekilde şiddet, savaş ve kutuplaştırma politikası üzerinden uzatmaya çalışmaktadır ancak kadınlar 8 Mart’ta, Kürt halkı Newroz alanlarında bir kez daha gösterdi ki iktidarın baskı ve çöktürme politikaları asla sonuç vermeyecektir.
 
Mücadeleyi büyütmeliyiz
 
Bilindiği üzere Ukrayna-Rusya arasında bir savaş yaşanmakta, bu savaşta bir yandan “barış elçisi” rolüne soyunarak dünya kamuoyunda yerle yeksan olmuş itibarını kazanmaya çalışırken öte yandan Kürdistan ve Ortadoğu coğrafyasında savaş ve işgal politikasını en üst düzeye çıkarmak istemektedir. İçerde ve dışarda savaş siyaseti yürüten bu iktidar, ülkenin kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çekerken işçilere ve emekçilere açlığı ve yoksulluğu dayatmaktadır. İktidarın milliyetçi, cinsiyetçi ve barışı hedef alan, savaşı dayatan, halkları ayrıştıran emeği sömüren politikalarına karşı birlik ve dayanışma içinde mücadelemizi büyütmeliyiz. 1 Mayıs; etnik ve inançsal kimliği farketmeksızın, işçilerin, köylülerin, emekçilerin ortak mücadelesinin toplumsal bir karakter kazandığı gün olma özelliğiyle, emekten yana olan herkesi; Türkiye'nin ve Kürdistan'ın her yerinde dilimiz, kimliğimiz ve rengimizle talana ve emek sömürüsüne karşı alanlara çağırıyoruz.
 
1 Mayıs’ta alanlardayız
 
İş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanarak iş cinayetlerini önlemek, göçmen işçilerinin ucuz iş gücü olarak görülüp sömürülmesini durdurmak, çocuk işçiliğinin son bulması, hak ve ifade özürlüğünü haykırmak için; Ortadoğu'da barış ve kardeşliğin arzusunu haykırmak; Kürt sorununu eşitlik ve özgürlük temelinde siyasal çözümü için, Ekonomik krizin yarattığı işsizlikle mücadele etmek, savaş ve yıkıma karşı direnişi ve emek dayanışmasını büyütmek, emekçiler olarak halkların kardeşliğini ve işçilerin birliğini inşa etmek için, Mayıs’ta alanlardayız. Biji yekê gulan!, yaşasın 1 mayıs!”