Kalben’den KCDP’ye açılan davaya tepki: Bu hepimizin utancı

  • 09:03 19 Nisan 2022
  • Güncel
İSTANBUL - KCDP’nin kapatılması için açılan davaya tepki gösteren sanatçı Kalben “Bu hepimizin utancıdır” diyerek kadınlara “Asla yalnız yürümeyeceksiniz” diye seslendi. 
 
Dünyanın dört bir yanında yükselen kadın mücadelesi her fırsatta engellenmeye çalışılıyor. Kadınlar bu engellemelere karşı her alanda mücadelesini yükseltmeye çalışıyor. Kadınların kendisini korumasını, dayanışmasını engellemeye çalışan iktidar bu sefer de 2012 yılından bu yana faaliyet gösteren Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’ne aile birliğini bozduğunu iddia ederek hakkında "kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek"  suçlamasıyla kapatma davası açtı.
 
KCDP’nin kapatılmaya çalışılmasına tepki gösteren kadınlar davanın kadın mücadelesine açıldığını kaydetti.  
 
‘Kadın mücadelesine karşı açılmış bir dava’
 
Kadınlar için mücadele veren KCDP’ye yönelik açılan davanın kendileri nezdinde somut bir gerekçesi olmadığını belirten KCDP Kadın Meclisleri üyesi Ezgi Arslan, bu karara karşı mücadelelerinin devam edeceğini belirtti. Kapatılma davasının yükselen kadın mücadelesine yönelik olduğunu vurgulayan Ezgi, “Kadına yönelik şiddete, kadın cinayetlerine tepkisiz kalınmamasının, iktidarın politikalarına karşı kadın mücadelesinin her geçen gün yükselmesinden dolayı açılan bir dava. Bu davanın bizim için hiçbir geçerliliği yok, bizler yine örgütlü mücadelemizle devam edeceğiz. Bu platformu öldürülen kadınların yakınlarıyla birlikte kurduk. Biz nasıl onlara mücadele yolunda ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ dediysek onlarda bizi yalnız bırakmıyorlar. Sadece ailelerin değil bütün toplumun bu süreçte yanımızda olacağını düşünüyorum” dedi.
 
‘İktidarın politikalarını birlikte bitirelim’  
 
Kadınların örgütlü mücadelesinin kendilerine karşı yapılan bu hamleyi püskürteceğini söyleyen Ezgi, “Biz asla durmayacağız, kadın cinayetlerini durduracağız” dedi. Baskılara karşı mücadelenin örgütlenmekten geçtiğini dile getiren Ezgi, “Birlikte olalım birlikte hareket edelim. Siyasi iktidarın politikalarını ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini hep birlikte bitirelim. Cinsiyet eşitsizliği bireysel olarak çözebileceğimiz bir sorun değil bunu ancak kolektif olarak çözebiliriz. Bunun için ben bütün kadınlara KCDP Kadın Meclislerinde örgütlenmeye çağırıyorum” diyerek kadınlara çağrıda bulundu.   
 
‘Kadınlardan korkuyorlar’
İzmir Bornova ilçesinde 20 Ağustos 2020 tarihinde Serkan Dindar tarafından katledilen Ceyda Yüksel'in Annesi Filiz Demiralp’te iki yıldır Kadın Meclisleri ile birlikte mücadele ettiğini söyledi. KCDP’nin kendisine ilk günden beri destek verdiğini ifade eden Filiz, “İstanbul Sözleşmesi’ni fesh edip haklarımızı ellerimizden alıyorlar ve bu da yetmezmiş gibi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na el uzatıyorlar. Bizler bunu asla kabul etmiyoruz. Asla yalnız yürümedik, Kadın Cinayetleri Platformu da asla yalnız yürümeyecek. İktidar, kadınların bilinçlenip haklarını savunmasından ve kendi ayaklarının üstünde durmasından korkuyor. En başından beri bizim yanımızda olmuş olsalardı zaten bu platform da kurulmuş olmazdı. Haklarımızı sokaklarda, meydanlarda, adliye salonlarında aramazdık. Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformu ilk günden beri beni adliyede, meydanlarda sokaklarda asla yalnız bırakmadı” şeklinde konuştu.  
 
‘Sesimize ses olup bize destek versinler’
 
Failleri koruyan erkek yargının her fırsatta kadınlarla failleri ile yüz yüze getirdiğinin altını çizen Filiz, “İktidar, 8’nci duruşma görüleceği zaman bile beni kızımın katiliyle yüz yüze bırakıyor. Benim kızım katledildi. On dakikalık olan mesafeye polis kırk dakikada geliyor. Bizler bu meydanlarda sırf kendi acılarımız için toplanmıyoruz. Bizler sustukça kadın cinayetleri daha çok artıyor. Biz onlar için de mücadele ediyoruz. Sesimize ses olup bizlere destek versinler ve haklarını arasınlar” ifadelerini kullandı. 
 
‘Bu dava bir utanç’
KCDP’nin, bütün insanların kanunlar karşısında eşit yaşaması için çaba gösterdiğini ve katledilen kadınların ailelerinin yanında durduğunu vurgulayan sanatçı Kalben Sağdıç’ta, kapatma davasının failleri destekleyen kanunların yapılması ve serbest bırakılmasıyla eş değer olduğunu söyledi. Kalben, “8 Mart eylemlerinde kadınları yerlerde sürüklemekle aynı şey. Bu hepimizin utancıdır. Benim artık bu memlekette utanmaya yerim kalmadı. O yüzden bu meydanlarda bağırıyor ve konuşuyorum. Hepimiz bambaşka yerlerden, bambaşka memleketlerden, sosyoekonomik yapılardan ve kültürlerden geliyoruz. Bu kadar güzel insanla birlikteyiz. Ben dayanışma ile özgür olmayı, fikrimi söylemeyi ve yaşamaya bağlanmayı öğrendim. Dilerim siz de olduğunuz yerde asla yalnız yürümediğinizi biliyorsunuzdur. Çünkü asla yalnız yürümeyeceksiniz” şeklinde konuştu.
 
‘Kadının hareketi engellenmeye çalışılıyor’
 
Kapatma davasının hukuka aykırı olduğunu ifade eden KCDP üyesi Sevda Konuksa, kapatma gerekçelerinin mantıksız olduğunu söyledi. Asıl aile yapısının bozanların kanunları uygulamayanların, İstanbul Sözleşmesi’nden feshedenlerin olduğunu söyleyen Sevda, “İktidarın kadına yönelik bakış açısı çağdaş ve modern değil. Kadınının toplum içerisindeki her türlü hareketi engellenmeye çalışılıyor. Bizler eşitlik için mücadele veriyoruz çünkü şiddetin çözümü eşitlikle olacaktır. Ama onlar ataerkil yapıyı savunuyor eşitlikçi bakış açısına karşılar. Varoluştan beri olan eşitlik hakkımızı talep ediyoruz” dedi.
 
‘Hukuksuzluğun karşısında duvar gibi duruyoruz’
 
KCDP’nin 12 yıldır süren bir kadın mücadelesi olduğunun altını çizen Sevda, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınlarla, cinayete kurban giden kadınların aileleriyle birlikte yürüyoruz, onların yanında oluyoruz. Takip edilmeyen davaların takipçisi oluyoruz. Yaptıkları her şey hukuksuz biz hukuksuzluğun karşısında duvar gibi duruyoruz.  İş alanında, hayatın içinde, aile içerisinde, her yerde eşitlik talep ediyoruz. Çünkü şiddeti çözecek olan eşitliktir. Yoksa kadını, aileyi koruyan uluslararası sözleşmeleri feshederek, dava kapılarında bizleri uzaklaştırarak, ‘Kadın cinayetleri dursun’ dememiz engellenerek şiddeti önleyemezsin. Biz her alanda varız, olmaya devam edeceğiz ve eşitlik haklarımızı da mutlaka temin edeceğiz.”