SES Davası’nı izleyen EPSU temsilcisi: Tüm dünyayı bilgilendireceğiz

  • 09:07 8 Nisan 2022
  • Güncel
 
Öznur Değer  
 
ANKARA - SES Davası’nı izleyen EPSU Başkan Yardımcısı Françoise Geng, tüm dünyadaki sendikaları davaya dair bilgilendireceklerini kaydederek, “Sağlık çalışanlarının hapishanede değil hastanede olması gerekiyor” diye belirtti.  
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey, tutuklu bulunan önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden ile tutuksuz yargılanan Belkıs Yurtsever, Rona Temelli, Bedriye Yorgun, Fikret Çalağan, Erdal Turan ve Ramazan Taş’ın yer aldığı 8 SES yöneticisine yönelik “örgüt yöneticiliği”, “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması 6 Nisan’da Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
 
Siyasi parti, sendika, demokratik kitle örgütleri, kadın örgütleri temsileri başta olmak üzere çok sayıda kişinin katıldığı davayı, Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) Başkan Yardımcısı Françoise Geng, Kamu Hizmetleri Federasyonu (PSI) ve İngiliz Kamu Sendikaları Birliği (UNISON) temsilcileri de izledi.
 
Absürt gerekçelerle tahliye edilmedi
 
Davada yargılanan 8 kişiden 5’inin kadın olması dikkat çekerken, davada tutuklu yargılanan tek kişi Gönül Erden, “kardeşinin düğününde sarı, kırmızı, yeşil renkli şal ile fotoğraf çektiği” gibi absürt gerekçelerle tahliye edilmedi.
 
1978 yılında kurulan, Avrupa’da kamu hizmetleri alanında faaliyet gösteren 33 Avrupa (AB üyesi ve aday ülke olmak üzere) ülkesinin sendikalarını çatısı altında toplayan bir uluslararası sendikalar federasyonu olan Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) Başkanı Françoise Geng, davaya ilişkin konuştu.
 
‘Sendikalaşmak hayati önem taşıyor’
 
Duruşmayı izleyen Françoise, davaya sendikalı yoldaşlarına destek ve dayanışma içinde olmak için geldiğini belirtti. Dayanışmanın önemine vurgu yapan Françoise, “Birbirimizle dayanışmamız çok önemli. Bu her şeyden önce bizim görevimiz. Ben de bir sağlık emekçisi ve bir sendikalıyım. Her sektörde sendikalaşmamız gerektiğini düşünüyorum elbette ama sağlık sektöründe sendikanın ne kadar önemli olduğunu özellikle bu pandemi sürecinde daha iyi gördük. Binlerce insan hastanelerde çalışıyor. İhtiyaç çok büyük. Bu nedenle sağlık sektöründe sendikalaşmak hayati önem taşıyor” sözlerine yer verdi.
 
‘Pandemiye hiç hazır değildik’
 
Sağlık emekçilerinin önemine dikkat çeken Françoise, pandemi sürecinin tüm dünya için zor bir süreç olduğunu vurguladı. Tüm dünyada olduğu gibi Avrupa’da da zorlu bir süreç yaşandığını ifade eden François, yaşadığı Fransa'da yeterli sağlık emekçisi olmadığı için ciddi sorunlar yaşandığını kaydetti. Sağlık emekçilerine sağlanan bütçenin yetersizliğine de dikkat çeken François, “Pandemiye hiç hazır değildik” dedi.
 
‘Sağlık çalışanlarının hapishanede değil hastanede olması gerekiyor’
 
Gönül Erden’in bu dosyadan tutuklu olduğunu sözlerine ekleyen Françoise, “Bizim mahkemede gördüklerimizden sonra düşünüyorum ki, eğer bu mahkeme başkanı hakkaniyetli bir insansa, Gönül bu akşam evinde uyur. Gönül tutuklu olmayı bırakın, teşekkür etmemiz gereken bir insan. Bir sağlık çalışanı olarak da bir aktivist olarak da. Üstüne üstlük bir pandemi sürecindeyiz. Sağlık çalışanlarının hapishanede değil hastanede olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Tüm dünyayı bilgilendireceğiz’
 
EPSU olarak 8 milyon insanı temsil ettiklerinin altını çizen Françoise, sendikanın önemine işaret etti. Ülkelerine döndüklerinde duruşmada yaşananları üyelerine anlatacaklarını dile getiren Françoise, “Diğer ülkelerdeki sendikaları da bilgilendireceğiz. Yalnızca Avrupa'da değil, tüm dünyada bu bilgilendirmeye yapacağız” şeklinde konuştu.
 
‘Kadınların ne kadar güçlü olduğunu gördüm’
 
Yargılananların 5’inin kadın olmasına dikkat çeken Françoise, bir kadın ve bir sendikalı olarak burada olduğunun altını çizdi. Yargılanan tüm kadınların yanında olduklarını vurgulayan Françoise, “Bir kadın olarak sendikal çalışma her anlamda daha zor. Bugün yargılanan kadınları hakim karşısında izlediğimde ne kadar güçlü olduklarını, ne kadar kendilerinden emin olduklarını gördüm. Ve bu beni çok gururlandırdı. Her biriyle gurur duyuyorum” diye belirtti.