TEV-DEM üyesi Zelal Ceger: Sistemimiz adaletli toplumun inşasıdır

  • 10:06 6 Nisan 2022
  • Güncel
Sîdra Mamo
 
ŞEHBA - Demokratik ulus sisteminin tüm halkları ortaklaştıran, toplumsallığı esas alan bir sistem olduğunu söyleyen TEV-DEM üyesi Zelal Ceger, “Bizim kurduğumuz sistem hukukidir. Bu da adaletli bir toplumun inşa edilmesine sebep oluyor” dedi.
 
Hegemon zihniyetler yıllardan beridir toplum ve özelde kadınlara dönük her türlü katliam, zulüm, kırım politikasını yürütüyor. Toplumlar çok büyük krizlerden geçiyorlar ve halkın tüm hakları egemen zihniyetlerin elinde. Kuzey ve Doğu Suriye’de bu zihniyete karşı bir kıvılcım yandı ve bugün Demokratik Ulus projesi temelinde devam ediyor. Demokratik Ulus perspektifi ile PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından ahlaki ve politik bir toplum yaratılmak amaçlandı. Demokratik Ulus, kadın özgürlüğü, ekoloji ve demokrasi ayakları üzerinden inşa ediliyor.
 
Demokratik Toplum Yönetimi (TEV-DEM) Üyesi Zelal Ceger, konuya dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Rojava halkı kendini Önder Apo’nun felsefesiyle örgütlüyor’
 
Zelal, komün ve meclislerin oluşturulma süreçlerini anlatarak, “Rojava Devrimi’nin başlamasıyla Bakur ve Doğu Suriye’de de 2011 yılından bu yana demokratik ulus perspektifini hayata geçirmeye başladık. Önder Apo’nun 20 yıl Rojava’da kalmıştır ve bu nedenle Rojava halkı Önder Apo’nun fikir ve felsefesiyle kendini örgütlemiştir. Örgütlemeye devam ediyor. Kürdistan Rojava’sında bu felsefe oldukça ön planda. Komün ve meclis sistemi 1990 yıllarından itibaren inşa edilmiş ve bu da halkın örgütlenmesinin küçük bir ayağıydı. Ardından zamanla birçok siyasi parti, işte Kongreya Star, Gençlik Hareketi ve diğer kurumlar TEV-DEM çatısı altında kendilerini örgütlediler. Önder Apo, demokratik ulus sistemini ilerletti ve bu esas üzerinden Özerk Yönetim’i inşa etti. Bu nedenle daha fazla değişime ihtiyaç duyuldu. Toplum içinde komün, yani aslında toplumun çekirdeği oluşturuldu. Komünler kendini örgütlemenin ve yönetmenin en küçük ama önemli ayaklarından biri” ifadelerine yer verdi.
 
‘Demokratik ulus sistemi toplumsallaşmayı esas alıyor’
 
Birlik ve halkların kardeşliğinin Demokratik Ulus sisteminin önemli bir noktası olduğunu belirten Zelal, sistem içinde kanton ve meclislerin de inşa edildiğini kaydetti. Zelal, “Bu sistem kantonlar üzerinden yürütülüyor. Sadece Kürt halkı olarak kendimizi örgütlemedik. Devrimden önce sadece Kürt halkını ele almıştık ancak sonrasında birlik ve halkların kardeşliği temelinde de örgütlenmelere başladık. Tüm komitelerimizde bunun temelini oluşturmaya başladık. Sistemimizi egemen zihniyetlerden ayıran bizim toplumsallığı, tüm halkların birliğini esas almamız ancak onlar tekçiliği esas alması. O nedenle bu sistemimiz tüm halkları içine alıyor ve kucaklıyor” dedi.
 
 
‘Kurduğumuz sistem ahlaki ve politiktir’
 
Komün ve halk meclislerinde yer alanların görevlerini hatırlatan Zelal, “Özgür eş yaşamın ilkelerine göre demokratik ulus sitemi içerisinde komünler inşa edildi. Komünlerden sonra gelen demokratik halk meclislerinde yer alanlarda komün komitesinden gelen kişilerden oluşuyor. İlçe meclislerinde yer alanlarda kantonlarda yer alan alıyorlar. Bu şekilde bütünsel bir sistem inşa edilmiş oluyor. Pratikte yapılan şeylere baktığımızda halk için çalışmaların devam ettiğini ve ona göre kuralar koyuluyor” dedi. Zelal, devletleşme sistemine karşı demokratik ulus sistemin ahlaklı ve politik ilkesini savunduğunu belirterek, “Kuzey-Doğu Suriye’de inşa edilen model içerisinde herkes kendi rengi ve sesiyle yer alabiliyor. Bu durumda herkes eşit ele alınıyor. Öte yandan her iki cins arasında da eşitlik ortaya çıkıyor. Bizim esas aldığımız kurallar Neolitik dönemde esas alınan kurallar oluyor. 5 yıldır devam eden ataerkil sistemden kaynaklı ahlaki açıdan çok büyük boşluklara neden olmuş. Bizim kurduğumuz sistem hukukidir. Bu da adaletli bir toplumun inşa edilmesine sebep oluyor” diye ekledi.
 
‘Ölçüler ahlaki politik toplumdan alınıyor’
 
Zelal, ahlaki ve adaletli bir sistemin temelinde neler olması gerektiğine değinerek, demokratik sitemin devletli yapılarda olmadığını ancak ceza ve adaletsizliklerin öne çıktığını söyledi. Zelal, "Sistemimize örnek verecek olursak eğer, iki taraf arasında yaşanan bir anlaşmazlıktan kaynaklı geliştirdiğimiz çözümler ahlaki politik toplumda nasıl olması gerektiği üzerinden oluyor. Toplumda karışıklıklara neden olmaması açısından adalete ihtiyaç duyuluyor. Bundan kaynaklı da bunu toplumun her yerinde uygulamaya çalışıyoruz. Genelde yaşanan anlaşmazlıkların çözüldüğü yerler komün ve halk meclisleri oluyor. Halk meclisleri ve komünün ölçüleri dışında hareket eden birilerinin çıkması halinde o kişiden hesap soruluyor. Çünkü komün ve halk meclisleri toplumun ahlaki ve politik olmasını sağlıyor” sözlerine yer verdi.
 
‘Özgür eş yaşam örgütleniyor’
 
Demokratik ulus siteminin merkezi bir sistem olmadığına açıklık getiren Zelal, konuşmasına şu sözler ile devam etti: “Çünkü her yörenin kendine göre özgünlükleri var. Bundan kaynaklı da demokratik ulus siteminde farklılıklar olabiliyor. Önder Apo’nun savunmalarında yer alan demokratik ulus sistemi şu an tüm dünya tarafından okunuyor ve biliniyor. Somut örneği olarak Rojava’yı gösterebiliriz. Kurulan sistem içerisinde kadın, çocuk ve tüm toplumun haklarına yer veriliyor. Devletli sisteme göre kadınların hakları yüzde 5 ya da 10 oluyor. Ancak demokratik ulus sisteminde her iki cinsin sahip olduğu haklar yarı yarıyadır yani yüzde 50’dir. Her iki cins eşit ele alınıyor, bundan kaynaklı da özgür eş yaşam örgütleniyor. Demokratik ulus sistemi toplumsallığı esas aldığı için hegemon ve iktidar devletleri tarafından hedef alınıyor.  20’nci yüzyılda tüm dünyayı etkisi altına alan savaşın devamı olarak 21’nci yüzyılda Rojava’da kurulan demokratik ulus sistemine yönelik oldu. Bundan kaynaklı 3’ncü dünya savaşının merkezi Ortadoğu oluyor. Ancak bunun yanı sıra herkes tarafından benimsenen bir sistem olma özelliği de taşıyor. Bizler ileriki süreçlerde merkezi olmayan Demokratik Suriye modelini inşa edeceğiz.”