Evin Buldan’ı anlatan arkadaşları: Kalemini yerde bırakmayacağız

  • 09:10 2 Nisan 2022
  • Güncel
Medya Üren
 
DİYARBAKIR - Gazeteci Evin Buldan’ı yaşamını yitirişinin 5’inci yılında anlatan arkadaşları, “Her zaman Kürtçe konuşurdu ve Kürtçe’de ısrar ederdi. Her Kürt gibi baskılara karşı tepkilerini gösterirdi. Kürtçe konuşması bile sisteme ve dayatmalarına tepkiydi. Kalemini yerde bırakmayacağız” dedi. 
 
Özgür basın emekçilerinden Evin Buldan, 2 Nisan 2017’de akşam saatlerinde evinin önünde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. 1990 yılında Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde dünyaya gelen Evin’in ailesi, artan baskılar nedeniyle 1994 yılında Federe Kürdistan Bölgesi’ne göç ediyor. Evin, ailesi ile birlikte son olarak Maxmur Kampı’na yerleşiyor. Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Selahattin Üniversitesi’nde Radyo Televizyon Bölümü’nü bitiren Evîn, daha sonra topraklarına dönerek gazetecilik yapmaya başlıyor. Evin 2011 yılında Diyarbakır’a gelerek Azadiya Welat Gazetesi’nde çalışmaya başlıyor. KHK ile Azadiya Welat’ın kapatılmasının ardından ise Rojeva Medya’da editörlük yapmaya başladı. Burada eğitimini sürdüren Evin, neşeli, cana yakın, sporu çok seven ve yerinde duramayan hareketli bir karakter olarak akıllarda yer ediniyor.
 
Çalışma arkadaşları Nevin Alkan ile Dilan Aydın Evin’i anlatarak, özverili ve Kürt diline ile kültürüne bağlı bir kadın olduğuna değindi. 
 
‘Kürtçe’de ısrar ederdi’
 
Nevin, Evin’in çalışmalarında başarılı olduğunu söyleyerek, Kürtçe yayıncılığa bağlı olduğunu belirtti. Nevin, “Kurdewari duruşu ve hassasiyeti konuşmaya değerdi. En önemli örneklerinden biri de hiç Türkçe konuşmamasıydı. Her zaman Kürtçe konuşurdu ve Kürtçe’de ısrar ederdi. Her Kürt gibi baskılara karşı tepkilerini gösterirdi. Bunu günlük yaşamında da hissettirirdi. Kürtçe konuşması bile sisteme ve dayatmalarına tepkiydi. Farklı bir kişiliği ve tarzı vardı. Yaşamını yitirdiği gün izinliydim. Ondan bir gün önce görmüştüm onu ve o gün kurumun nöbetçisiydi. Yemekhaneyi temizliyordu, çıkarken vedalaşarak çıktım ve bana şakalaşarak ‘Keyif senin keyfin yarın senin sıran diğer gün de benim sıram ben de izinliyim’ dedi. En son o gün şakalaştık ve gülerek gördüm onu” diye anlattı. 
 
‘Kalemini yerde bırakmayacağız’
 
İzinli olduğu gün kurumdan arkadaşlarının aradığını ve Evin’in rahatsızlandığını hastaneye götürüldüğünü aktardığını belirten Nevin, “Ancak kalp krizi geçirmiş ve orada yaşamını yitirmiş. Erken bir ölüm oldu. Ölüm bazı insanlara hiç yakışmaz ya hani, Evin de ölümü hiç yakıştıramadığımız biriydi. Güler yüzünü hiç unutmadık. Evin bir yere gelmeden önce kahkahalarını duyardık, ‘Evin geldi’ derdik. Azadiya Welat kapatıldıktan sonra Rojeva Medya’da çalıştık. Sonra o da kapatıldı ve şuan Xwebûn gazetesinde çalışıyoruz. Ve Evin’in de mücadelesini büyütmeye çalışıyoruz. Onun çalışmalarını da hala canlı tutuyoruz. Kalemini asla yerde bırakmayacağız” sözlerine yer verdi. 
 
‘Sadece Kürtçe konuşurdu’
 
Evin’i saygıyla andığını söyleyen Dilan Aydın ise, 5 yıldır Evin’in aralarında olmadığını kaydetti. Dilan, Evin’le 3 yıl beraber çalışabildiğini söyleyerek, “Evin neşeli, sevgi dolu, heyecanlı bir arkadaşımızdı. Kurdewari yönü çok derindi. Bu yönünden dolayı da hiçbir zaman Türkçe konuşmaz her zaman anadiliyle konuşurdu. Sadece Kürtçe konuşurdu. Şehitlerden söz edildiğinde çok hassas yaklaşırdı. Değerlerine bağlılığı büyüktü. Çocuksu bir yanı da her zaman vardı. Kültürünü, dilini, çocukluğunu unutmayan biriydi. Çok nadir yaşadıklarını anlatırdı. Zor koşullarda büyümüş, yaşamış. Yaşamı seviyordu ve büyük bir aşkla bağlıydı. Doğal bir insandı. Kürt kadın gazeteciler zor şartlarda bu mesleği yapıyorlar. Evin de onlardan biriydi. Onu hasretle anıyorum” diye belirtti.