Sema Çağlak - Şirin Çınar 

 

DİYARBAKIR - Diyarbakır Newrozu'na katılan kadınlar PKK Lideri Abdullah Öcalan ve tutsaklara yönelik uygulanan tecrit politikalarına dikkat çekerek, Abdullah Öcalan ve tutsakların serbest bırakılması talebinde bulundu.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecrit politikası her yere sirayet etmiş durumda. Tecritten en çok etkilenenlerin başında cezaevinde tutulan tutsaklar gelirken, cezaevi yönetiminin tutsaklara yönelik uyguladığı hak ihalelerine ise her gün yenisi ekleniyor. Öte yandan uygulanan keyfi uygulamalarla cezası az kalan tutsaklar serbest bırakılmayarak infazları yakılıyor.

 

Bu yıl "Şimdi kazanma zamanı" şiarıyla 21 Mart'ta Diyarbakır Newroz Alanı'nda gerçekleşen kutlamalara katılan binlerce kişinin mesajı da tecridin sonlandırılarak PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğünün sağlanması oldu. 

 

'Mücadelemizle Önderimizi özgürleştireceğiz'

 

Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağır tecride değinen Behiye Sevim, "Önderimiz özgür bırakılmadan ve cezaevlerinin kapısı açılmadan Kürt halkı durmayacaktır. Kanımızın son damlasına kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Önderimizin özgürlüğü için mücadele edeceğiz. Alanlarda yer alıp hakkımızı isteyeceğiz. Biz kalıcı bir barış istiyoruz. Kürtleri katletmeyle bitiremezsiniz. Var olduğumuz sürece davamızın peşinde ilerleyeceğiz. ‘Kimsenin öldürülmesini istemiyoruz’ diyoruz ama buna karşılık onlar bize saldırıyorlar. Ama biz anneler olarak bir kez daha söylüyoruz. Biz ölüm istemiyoruz" dedi.

 

'Barış Abdullah Öcalan'ın özgür bırakılmasıyla mümkündür'

 

"Herkes biliyor ki kalıcı bir barış ve demokrasi ancak Abdullah Öcalan'ın özgür kalmasıyla mümkündür" diyen Hamdiye Tekin de tutsaklara yönelik uygulanan tecrit politikalarının kırılması gerektiğini vurguladı. Siyasi tutsakların serbest bırakılması gerektiğini de söyleyen Hamdiye, Kürt halkına uygulanan zulmün ve zorbalığın son bulması gerektiğini belirtti.

 

‘Newroz'da yapılanlar en büyük tecritti'

 

Polislerce Newroz alanına gelen kitleye uygulanan muamelelere dikkat çeken Mensure Gorki de, uygulamaları zulüm ve hakaret olarak tanımlayarak, "Bizi farklı bahanelerle engellemeye çalıştılar. Sürekli bizi aramaya tabi tuttular. Bu muameleler kabul edilecek şeyler değildir. Binlerce kişi bu muamelelerle taciz edildi. Onlar ne kadar bu uygulamaları yapmaya çalışsalar da Kürt halkının bu uygulamalar karşısında yılmayacaklarını biliyorlar" dedi. Cezaevinde tutulan tutsakların ağır tecrit koşullarına tâbi tutulduğunu da söyleyen Mensure, “Aynı şekilde bizler de tecrit altındayız. Özellikle Newroz'da yapılanlar en büyük tecrit uygulamalarından biriydi" diye ifade etti.

 

'Kürt halkı Önderinden haber almak istiyor'

 

Bir yıldır kendisinden haber alınamayan Abdullah Öcalan'ın durumuna dikkat çeken Suadiye Toprak ise şunları söyledi: "23 yıldır Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecrit uygulanıyor. Ondan hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Aynı şekilde aile ve avukatları da hiçbir haber alamıyor. Kürt halkı artık önderinden haber almak istiyor. Bu Newroz'un da Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne vesile olmasını istiyoruz.”