Nûjiyan bir yanı ile yetişkin bir yanı ile çocuktu

  • 09:01 23 Mart 2022
  • Güncel
 
Yara Kendeş-Hêlîn Asmîn
 
ŞEHBA/KOBANÊ - Şengal’de katledilen gazeteci Nûjiyan Erhan’ı anlatan gazeteci arkadaşları yaşamda hareketliliği ile hemen dikkat çeken Nûjiyan bir yanı ile yetişkin bir yanı ile de hep çocukluk hayallerini yaşamak isteyen biri olduğunu söyledi. Meslektaşları, Nûjiyan'ın Şengal'de kadın basının geliştirilmesinde ve Êzidî kadınların seslerinin dünyaya duyurulmasında emeğinin çok önemli olduğunun altını çizdi. 
 
Gazeteci Nûjiyan Erhan (Tuba Akyılmaz), Şengal’in Xanesor kasabasında 3 Mart 2017 tarihinde haber takibi yaptığı esnada Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) bağlı güçler tarafından hedef alınarak yaralandıktan sonra 22 Mart 2017’de yaşamını yitirdi. 2005 yılında özgür basınla tanışan Nûjiyan, birçok kurumda çalıştı. Özelde kadın basın geleneğinde yer alan Nûjiyan, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatılan Jin Haber Ajansı (JINHA) ve internet gazetesi Şûjin'da çalıştı. Çira TV'de program sunuculuğu da yapan Nûjiyan, son olarak bulunduğu Şengal’de kadınların yaşadıklarını dünyaya duyuruyordu. Şehba ve Kobanê'deki gazeteciler, meslektaşları ve birlikte mücaedele yürüttükleri Nûjiyan'ı JINNEWS'e anlattı.
 
‘Şengal kadınlarının sesi oldu’
 
Nûjiyan’ın Xanesor’da Şengal’e yönelik saldırıları izlediğini söyleyen gazeteci Dilgeş Aryen, onun bilinçli olarak hedef alındığını belirtti. Dilgeş, şöyle devam etti: “Nûjiyan’ın şehadetinin üzerinden 5 yıl geçti. Bizler özgür basın çalışanları olarak işimizi yapıyoruz. Şengal’de şu anda onlarca Êzidî kadın, basın çalışması yürütüyor. Kuşkusuz bu Nûjiyan’ın emeği sayesinde oldu. Şimdi Şengal’de herkes Nûjiyan’dan söz ediyor. Çünkü Nûjiyan, Şengal’e gittiğinde Şengalli kadınların sesi olmak istedi. Çünkü Şengalli kadınlar katliam ve fermandan geçiriliyordu. O dönemde Nûjiyan arkadaş kamerası ile Şengalli kadınların acılarını kamuoyuna yansıttı. Nûjiyan, Şengalli kadınların rengi ve sesi oldu. Nûjiyan’ın emeği olumlu bir etki yarattı. Bu temelde Nûjiyan arkadaşı büyük bir saygı ve sevgi ile anıyorum.”
 
‘Nûjiyan kadınların gerçeği çocukların sesi ve çığlığı idi’
 
Nûjiyan’ın kadınların gerçeği, çocukların sesi ve çığlığı olduğunu ifade eden Dilgeş, “Nûjiyan arkadaş, Gurbetelli ve arkadaşlarından devraldığı kalem ve kamera ile çalışmasını yürüttü. Bizler de şimdi onların ardılları olarak bu çalışmayı sürdürüyoruz. Nûjiyan güler yüzlü bir arkadaştı. Ona senin adın Rûken mi diye sordum. Bana ‘hayır’ diye cevap verdi. Kendisini Kürdistan’da yaşanan acılara kalkan yaptığını söylüyordu. Canlı kalkan olarak katıldığını söyledi. Nûjiyan bir süre sonra basın çalışmalarını yürütmeye başladı. En son hakikati dünyaya duyurma yolunda yaşamını yitirdi. O dönemde AKP ve KDP’nin desteği ile Xanesor’a yönelik saldırı yapıldı. Nûjiyan o dönemde KDP’nin saldırılarını duyurmak istiyordu. Çünkü bu savaşın amacı Şengal’de bir kez daha fermanı tekrarlamaktı. Yazıları ve şiirlerinde de bu belli oluyordu” diye konuştu.
 
‘Çocukluk hayallerini yaşıyordu’
 
Nûjiyan’ın bir Kürt kadını ve mücadeleci bir gazeteci olarak direndiğini belirten Dilgeş şunları kaydetti: “Hastanede 19 gün direndi.  Canlı kalkan olarak katılımından sonuna kadar, fermana karşı direndi ve gerçekleri ortaya çıkarmak istedi. Kısacası yaşamın bütün alanlarında direnişçiydi. Nûjiyan arkadaşın bir yanı yetişkin bir yanı da hep çocukluk hayallerini yaşamak isteyen biri idi. Her zaman büyük görünüyordu. Çünkü çok büyük düşünüp öyle yaşıyordu. Çok canlıydı. Onu ne kadar anlatsak eksik kalır. Biz de arkadaşımızın izindeyiz. Nûjiyanların ruhu ile özgür basın çalışması yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Savaş döneminde Şengal’deki kadınları göstermek istedik’
 
Nûjiyan’ın meslektaşı Jînda Asmin da, gazetecilik yaparken Nûjiyan’ı tanıdığını dile getirdi. Jînda, “Heyecanı ile etrafını da heyecanlandırıyordu. Doğa, canlılar, hayvanlar, ova ve dağlara ilişkin arayışları vardı. Bir süre sonra Şengal’e yönelik ferman gerçekleşti ve Nûjiyan arkadaşla birlikte Şengal’e geçtik. Savaş sürüyordu. Gerçekten de Şengal’de yaşam, durum çok zahmetliydi. Savaştan dolayı halk kaygılıydı.  Ancak bu kadar zorluğa rağmen dünyaya eşsiz bir direniş de gösterdiler. Böyle bir dönemde Şengal’e geçtik ve burada basın çalışması yürütmek istedik. Şengal’deki kadınları daha çok öne çıkarmak istedik” diye konuştu.
 
‘Êzidî kadınları güçlendirmek istedi’
 
Şengal’de ilk dönemde basın çalışmalarının güçlü olmadığına değinen Jînda, ancak sonrasında önemli bir gelişmenin olduğunu belirtti. Jînda, “Şengal’de kadınlar rahat çalışamıyorlardı ve basın çalışmalarında rahatlıkla yer alamıyorlardı. Bu yüzden bu alanda eğitim biraz zordu. Nûjiyan arkadaş kadınların örgütlenmesi, gelişmesi ve kendilerini yönetebilmesi için çok emek verdi. Nûjiyan’ın yaklaşımları ile kadınlar kendini geliştirdi. Her zaman onlara yoldaş olmak istedi” sözlerine yer verdi.
 
‘Her zaman izlerinde olacağız’
 
Şengal’de koşullar zorlu olsa da Nûjiyan’ın emek, direniş, heyecan ve coşkusu ile engelleri aştığını vurgulayan Jînda, bölgede basın çalışmalarının başlamasında Nûjiyan’ın büyük emek verdiğini ifade etti. Jînda, şöyle konuştu: “2 yıl içerisinde Nûjiyan birçok hayalini gerçekleştirdi. Değişim ve dönüşüme ilişkin birçok yöntemi vardı onun. Basın çalışmaları gerçekten de zordur ama aynı zamanda bir o kadar da keyiflidir. Nûjiyan, arkadaşlarının yüreğinde taht kurdu ve bizler de her zaman bu özgürlük kıvılcımlarının izinde olacağız.”