Kadınlar tek ses: Önderliğimizin özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür

  • 09:03 3 Mart 2022
  • Güncel
 
Dilan Babat-Öznur Değer
 
ANKARA - DBP Kongresine çeşitli kentlerden katılan kadınlar barışın mimarı olarak gördükleri PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, 8 Mart’ta bulundukları her alanda PKK Liderinin fiziki özgürlüğü için haykıracaklarını ifade ettiler.
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), “Örgütlü toplumla özgür yaşama doğru” şiarıyla 6’ncı Olağan Kongresi’ni 27 Şubat tarihinde Ankara’da gerçekleştirdi. Kongreye bölge kentlerinden, Türkiye metropollerine kadar birçok yurttaş katılırken, kongrede PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve 8 Mart’a katılım başlıkları öne çıktı. Abdullah Öcalan üzerinde derinleştirilmiş tecridin kaldırılmasını isteyen kitle kongre boyunca “Bijî Serok Apo” sloganları atarken, “Jin jiyan azadî” sloganlarıyla da 8 Mart’a katılım çağrısında bulundu.
 
Kongrenin sona ermesinin ardından farklı kentlerden gelen kadınlar PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi değerlendirerek, kadınlara 8 Mart’a katılım çağrısında bulundu.
 
‘Tecrit tüm Kürt halkı üzerinde’
 
Adana’dan kongreye katılan Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi Beyzö Oruç, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin tüm halk üzerinde yürütüldüğünü ifade ederek tecrit politikasını kınadı. Savaşın değil barışın sağlanması gerektiğinin altını çizen Beyzö, “Tecrit tüm Kürt halkı üzerinde sürdürülüyor. Tüm Kürt halkı adeta esir. Barış ve demokrasi için kongreye katıldık. Savaşın sonlanmasını, tüm tutsakların özelde de hasta tutsakların serbest bırakılmasını ve barışın sağlanmasını istiyoruz” diye belirtti.
 
8 Mart’a katılım çağrısı
 
Tüm kadınların 8 Mart’ını kutlayan Beyzö, 8 Mart’a katılma çağrısında bulundu. Kadınların barış talebini yenileyen Beyzö, “Artık çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Artık özgürlük zamanı. Herkesin elini vicdanına koyması ve alanlarda direnmesi gerekir. Rusya-Ukrayna savaşını da kınıyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Barış mimarının fikirleri tüm dünyaya yayıldı’
 
Adana Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Mebya-Der) Eşbaşkanı Şükriye Bayav da Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, “Barış mimarı Sayın Abdullah Öcalan üzerinde 23 yıldır tecrit uygulanıyor. Sadece Kürt halkının değil tüm Ortadoğu ve mazlum halkların önderidir. Tutsak insanların temel hakları vardır. 25 Mart 2021’den bu yana kendisinden haber alınamıyor. Acil bir şekilde aile ve avukatlarının barış mimarıyla görüşmesi gerekiyor. Fikirleri tüm dünyada yayıldı artık. Kendine ‘insanım’ diyen her vicdan sahibi insanın bu savaşa dur demesi gerekiyor. Annelerin gözyaşı kan akıyor. Kürt ve Türkler 100 yıldır birlikte yaşıyor. Öncelikle bu tecridin kaldırılması gerekiyor. Artık cenazeler gelmesin. Kürt, Türk, Çerkez ayırımı yapmıyoruz. Anne annedir. Tüm annelerin gözyaşı birdir, artık akmasın. Önderimizle görüşmenin yapılması gerekiyor. Cezaevlerinden cenaze çıkmasın artık. Bu ülke çok büyük bize de size de yeter. Elimizi barışa, adalete uzatalım. Çözüm sürecinde cenazeler gelmedi ve hepimiz rahattık. Savaşla hiçbir şey bitmez ne onlar biter ne biz. Nereye kadar bu kavga” ifadelerini kullandı.
 
‘Kadınlar 8 Mart’ı büyük bedellerle elde etti’
 
8 Mart’a katılım çağrısı da yapan Şükriye, “Tüm anneleri ve kadınları 8 Mart’ta alanlara çıkmaya çağırıyorum. Kadınlar 8 Mart’ı büyük bedellerle elde etti. O nedenle başta anneler olmak üzere tüm kadınların 8 Mart’ta alanlarda olması gerekiyor. Tüm kadınların hem 8 Mart’ta hem de 21 Mart’ta sesini ve taleplerini yükseltmesi gerekiyor” dedi.
 
‘Önderimiz özgür olmayana kadar kadınlarda özgür olamaz’
 
İstanbul Mebya-Der üyesi Nedret Kalkan ise kadınlar olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecridi kabul etmediklerini belirterek bu tecridin tüm kadınlar ve Kürtler üzerinde uygulandığını ifade etti. Nedret, “Önderimiz özgür olmayana kadar ne kadınlar özgür olur ne de kimse. Çözüm ve barış anahtarı onun elinde. Bunu herkes biliyor. Bir yıldır kendisinden haber alınamıyor. Herkesin bir olup bu zinciri kırması gerekiyor. Bu zincir kırılmayana kadar barış sağlanamaz” sözlerine yer verdi.
 
‘Alanları doldurmamız gerek’
 
8 Mart’ın yaklaştığını hatırlatan Nedret, “Bütün dünya kadınlarının 8 Mart’ta alanlarda olması gerekir. Tüm öfkemizi alanlarda kusalım. 8 Mart’ın da 21 Mart Newroz Bayramının da kitlesel gerçekleşmesini istiyoruz. Çünkü cezaevlerinden cenazelerimiz çıkıyor. Her gün cenazeler geliyor. Artık bunlara son verilmesi gerekiyor. Bu yüzden de alanları doldurmamız gerek” diye belirtti.