8 aydır kızının cenazesini almak için mücadele ediyor

  • 09:02 3 Mart 2022
  • Güncel
 
Rabia Önver 
 
HAKKARİ - Yüksekova'da çıkan çatışmada yaşamını yitiren kızının cenazesini almak için 8 aydır mücadele eden Gülsün Kılıçoğlu, iki defa kan örneği vermelerine rağmen sürekli oyalandıklarını belirterek “Cenazemiz ne devletin elinde olsun ne de kimsesizler mezarlığına defnedilsin” dedi. 
 
Son süreçte çatışmalarda yaşamını yitirenlerin gömülme hakkının engellenmesi ve mezarlıklara dönük saldırılar Kürtlere dönük baskı ve sindirme politikalarının başka bir yüzü olarak devrede. Çatışmalarda hayatını kaybedenlerin birçoğu, kimsesizler mezarlığına defnedilirken, aileler çocuklarının cenazelerini alabilmek için yıllarca bekletiliyor ya da defalarca DNA testi vermesine rağmen sonuç alamıyor. 
 
Bitlis’in Yukarı Ölek  (Oleka Jor) Mahallesi’nde bulunan Garzan Mezarlığı, 8 ile 17 Aralık 2017 tarihleri arasında saldırıya uğrayarak yıkıldı. Mezarlıkta bulunan ve PKK’lilere ait 310 cenaze 19 Aralık tarihinde mezarlıktan çıkarıldı. Uzun süre nereye götürüldükleri bilinmeyen cenazelerin 2 Ocak 2018’de Bitlis Valiliği tarafından yapılan açıklamayla İstanbul Adli Tıp Kurumu'na (ATK) götürüldükleri öğrenildi. ATK'de bir süre bekletilen cenazelerin daha sonra Kilyos Mezarlığı'nda kimsesizler için ayrılan bölümün kaldırımına defnedildiği ortaya çıktı. Cenazelerini almak için mücadele eden aileler kan örneği verdi, çeşitli girişimlerde bulundu ancak aradan geçen zamana rağmen sonuç alamadı. 
 
Cenaze morgda bekletiliyor 
 
Garzan Mezarlığı dışında da çeşitli tarihlerde ve yerlerde çatışmalarda yaşamını yitirenlerin ailelerine dönük bu politika sistematik bir şekilde sürdürülüyor. Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Ulu yol (Tılora) köyünde 5 Ağustos 2021 tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Zana Kılıçoğlu’nun (Zana Vejîn Gever) ailesi DNA testi için 2 defa kan örneği vermesine rağmen cenaze aylardır Hakkari Devlet Hastanesi morgunda bekletiliyor. Kızının cenazesini almaya çalışan anne Gülsün Kılıçoğlu, “Bize cenazemizi versinler artık yeter” dedi. 
 
8 aydır çeşitli bahanelerle oyalıyorlar 
 
Kızının 2015 yılında PKK’ye katıldığını söyleyen Gülsün, yaşamını yitirdiği haberini televizyondan öğrendiğini dile getirdi. Televizyondan öğrendikten sonra cenazenin Hakkari’ye götürüldüğünü öğrendiklerini ve hemen oraya geçtiklerini kaydeden Gülsün, “Kan verdikten sonra kızımı bize göstereceklerini söylediler. Biz kan verdik ancak kızımı göstermediler. Sürekli ‘yarın gel göstereceğiz’ diyorlardı, her gidişimizde bir bahane bulup göstermediler. Biz kızımın şehit olduğunu öğrendiğimiz günden beri cenazenin peşindeyiz. Oğlum her hafta savcılığa dilekçe veriyor. Sürekli bizi kandırıyorlar, 'kan uyuşmazlığı var' diyorlar ya da 'sizin cenazeniz burada yok' diyorlar” diye konuştu.
 
‘Bize cenazemizi versinler yeter artık’
 
Cenazeyi alabilmek için mücadele ettiğini, ancak hiçbir girişiminin sonuç vermediğini söyleyen Gülsün, “Kızımın verdiği mücadeleye saygı duyuyorum, başım her zaman diktir onur duyuyorum kızımla. Cenazemiz ne devletin elinde olsun ne de kimsesizler mezarlığına defnedilsin. Bize cenazemizi versinler yeter artık” dedi.
 
‘Cenazeleri geciktirerek ailelere zulüm ediyorlar’
 
Zana’nın kardeşi, Nazan Kılıçoğlu ise cenazelerini almak için sonuna kadar mücadele edeceklerini belirtti. Nazan, “ Aylardır bizi oyalıyorlar kaç aydır gidiyoruz bahanelerle bizi erteliyorlar. İki gün önce gittiğimiz de savcı bize kan uyuşmazlığının olduğunu söyledi. Tekrar DNA vermemizi istiyorlar. Bu süreçte uzun sürüyor. 8 aydır bekliyoruz bizi bir 8 ay daha bekletmek istiyorlar. Biz kardeşimin şehit düştüğünü biliyoruz ama onlar bizi getirip, götürmek istiyor. Bize eziyet ediyorlar bu şekilde. Hiçbir cenazenin bu şekilde geciktirmelerini istemiyoruz. Cenazemizin biran önce verilmesini istiyoruz” sözlerini kullandı.