Kadınlardan Kürtçe müziğe saldırı tepkisi: Dilimiz varlığımızdır

  • 10:30 3 Şubat 2022
  • Güncel
İSTANBUL -  İstiklal Caddesi’nde Kürtçe müzik yapan sokak sanatçılarının polislerce şiddete maruz bırakılmasına tepki gösteren kadınlar, “Bu saldırılar Kürt dilinin önüne geçemez, hiçbir şekilde bu kültür susturulamaz. Kürt dili onurumuz ve varlığımızdır, Kürt dünyanın neresinde olursa olsun anadili ile konuşacak” dedi. 
 
Kürtçeye yönelik saldırı, nefret ve asimilasyon politikaları her geçen gün artarken, bir örneği de geçtiğimiz günlerde İstanbul Taksim’de yaşandı. Birçok sokak sanatçısının müzik yaptığı Taksim'de bulunan İstiklal Caddesi’nde, 29 Ocak günü Kürtçe müzik yapan sokak sanatçıları, polis şiddetiyle karşı karşıya kaldı. Polisler sokak sanatçılarını, “Yapmayacaksınız, meydan burası, her yer benim, burada müzik yapmayacaksınız” sözleriyle tehdit etti. Polislerin engellemesiyle gözaltına alınan, darp edilen ve enstrümanlarına el konulan sanatçılara dönük saldırıya birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ediyor.
 
‘Bu kültür susturulamaz’
 
Kürtçeye dönük saldırıların hız kesmeden arttığına işaret eden Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçısı Nuray Balık, Taksim’de yaşanan olayın özünde Kürt halkı ve kültürüne karşı tahammülsüzlüğün var olduğunu vurguladı. Kürtlere ve Kürtçeye dönük gerçekleştirilen saldırılar ve şiddetin tesadüf olmadığının altını çizen Nuray, “İstiklal Caddesi’nde birçok insan kendi kültüründe, dilinde şarkı söylemesine rağmen ‘hastalık’ gerekçe gösterilmezken, neden sadece Kürt gençlerine ‘hastalık’ gerekçe gösterilip gözaltına alınıyorlar? Sorgulandığı takdirde Kürde ve Kürt kültürüne büyük bir hazımsızlık olduğunu görüyoruz” dedi. Tüm saldırı politikalarına karşı tepkisiz kalmayıp, duyarlılığın her şekilde gösterilmesi çağrısında bulunan Nuray, bu saldırıların ve yaklaşımların önüne geçilmesini istedi. Yaşanan olayı kınadığını belirten Nuray, “Hiçbir şekilde bu kültür susturulamaz, şarkılar söylenmesi engellenemez. Sesimizi yükseltelim ve bu tür olayların önüne geçelim” dedi. 
 
‘Dilimiz ile varız’
 
Yaşanan olayı “Kürt diline saldırı” olarak yorumlayan Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Felek Erdem de maruz kalınan engelleme ve şiddet politikalarının ilk olmadığını ve bu saldırılar ile Kürtçe’nin ortadan kaldırılmaya çalışıldığının altını çizdi. Anadilleri ile yaşamaya devam edeceklerinin mesajını veren Felek, “Bu saldırılar Kürt dilinin önüne geçemez. Kürt dili onurumuz ve varlığımızdır. Biz dilimiz ile varız ve dilimiz ile yaşayacağız. Yüzyıllardır Kürt diline ve kültürüne karşı zaten var olan saldırıları Türkiye'nin metropol şehirlerinde kirli bir şekilde gösteriyorlar. Kürtler her zaman dilleri ile yaşayıp dilleri ile konuştular. Bundan sonra da öyle olacak” şeklinde konuştu.
 
‘Dilimiz varlığımızdır’
 
Kürt kültürü ve sanatına karşı sürekli bir baskının olduğunu işaret eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Üsküdar İlçe Eşbaşkanı Aysel Özbey,  baskıların yüzyıllardan beridir yaşandığını dile getirdi. Anadillerini yaşatmaktan asla vazgeçmeyeceklerini söyleyen Aysel, “Çocukluğumda köyümüze baskın yaptıkları esnada annem Kürtçe kasetleri saklardı. Kültürümüz ve sanatımız asla yasaklanamaz. Onlar ne yaparsa yapsın, asla dilimizi kaybedip unutmayacağız. Dilimiz varlığımızdır” dedi.  Baskıların asla geri adım attıramayacağının altını çizen Aysel, “Evinizde çocuklarınız ile Kürtçe konuşun, Kürtçe oturun kalkın, Kürtçe üzerinden yaşamınızı devam ettirin. Bu baskılar ise asla bize geri adım attıramazlar” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kürt dünyanın neresinde olursa olsun anadili ile konuşacak!’
 
Kürtçe üzerindeki baskı, engelleme ve tüm politikaları “dil kırımı” olarak değerlendiren Dengbêj Xalide, “Taksim Meydanı’nda Kürtçe şarkı söyleyen Kürt gençleri devlet saldırısı ile karşı karşıya kaldı. Bu saldırı her zamanki gibi Kürdün kendi dilinde kendini var etmesi devlet tarafından saldırıyla karşılık buluyor” diye konuştu. Kürtlere yönelik bu yaklaşımı kınayan Xalide, “Yüzyıllardır Kürt dili üzerinde bir saldırı var, bu felsefeyi ne olursa olsun kabul etmiyoruz. Buna karşı diyoruz ki Kürt, dünyanın neresinde olursa olsun anadili ile konuşacak” çağrısını yaptı.