Şirin Çınar

 

DİYARBAKIR - Kırklar Dağı’nda Devlet Bahçeli adına yapılmak istenen hatıra ormanına ilişkin konuşan HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, yapılmak istenen hatıra ormanı ile tarihsel doku ve hafızanın yok edilmesinin amaçlandığını vurguladı.

 

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan Kırklar Dağı’na, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli adına yaptırılmak istenen hatıra ormanı gündemdeki yerini koruyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım olarak atanan Vali Münir Karaoğlu tarafından yapılmak istenen orman için 210 dönüm alan tahsis edilirken, ormana “Devlet Bahçeli” adının verilmesi ise Diyarbakırlılar ve sivil toplum örgütleri tarafından tepki ile karşılandı.

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli adına Kırklar Dağı’nda yapılmak istenen hatıra ormanına ilişkin değerlendirmede bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, halkın buna karşı olduğunu belirtti.

 

‘Kırklar Dağ’ı en önemli simgelerden bir tanesidir’

 

Kırklar Dağı’nın bölgedeki önemine dikkat çeken Gülistan, yapılmak istenen hatıra ormanının da bu tarihsel role saldırı niteliği taşıdığını kaydetti. Gülistan, “Diyarbakır ve özelinde Kürdistan’a dönük sosyal, kültürel alanda uygulanan özel savaş politikalarını siyasal çerçevede bir bütün olarak değerlendirmek gerekiyor. Tam da bu noktada Diyarbakır’ın kültürel, tarihsel ve kimliksel dokusundan bahsederken Kırklar Dağı’ndan bahsetmek lazım. Kırklar Dağı’nın bulunduğu yer Diyarbakır’ın kimliksel ve tarihsel dokusunu bütünüyle çerçeveleten bir fotoğraftır. Bu nedenle de Diyarbakır’ı simgeleyen en önemli sembollerden bir tanesidir” dedi.

 

‘Ekonomi ve rant amaçlı girişimler reddedilmeli’

 

Gülistan, Vali Münir Karaoğlu tarafından 210 dönümlük alanın gasp edilmesinin yanında aynı zamanda tarihsel doku ve hafızanın yok edilmesinin de amaçlandığını belirtti. Diyarbakır’da Kırklar Dağı gibi tarihsel dokuları simgeleyen alanlara ekonomik ve rant amaçlı girişimleri reddetmek gerektiğinin altını çizen Gülistan, “Ama Devlet Bahçeli adına burada yapılmak istenen hatıra ormanının iktidar tarafından uygulanan özel savaş politikalarından bağımsız olmadığını unutmamak lazım. Biliyorsunuz ki daha önce de bir alanı ağaçlandırarak mesire alanı yapıp adına ‘Fetih Ormanı’ demeleri söz konusuydu. ‘Fetih’ adını vermek ne kadar bilinçli bir politika uygulandığını gösteriyorsa, Devlet Bahçeli adına yapılmak istenen orman da bunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

 

‘Halkın öfkesini tetikleyen uygulamalar yapılıyor’

 

Atanmış birinin Devlet Bahçeli adına yapılacak orman için 210 dönüm alan tahsis etmesini de “fetihçi bir anlayış” olarak değerlendiren Gülistan, özel savaş politikaları çerçevesinde Diyarbakır’da tarihi yapıtlara yönelik uygulanan politikalara karşı “örgütlenmeyi geliştirmek gerektiğine” dikkat çekti. Gülistan, “Diyarbakır’da tarihsel olarak bu kadar önemli bir yere Devlet Bahçeli’nin adının verilmesini bir yana bırakalım, bir apartmana dahi isminin verilmesi Diyarbakır halkının isteyeceği en son şeydir. Bunu Devlet Bahçeli’nin kendisi de biliyor. AKP-MHP iktidarının kendisi de çok iyi biliyor ama bütün bunlara rağmen hala ısrarla Devlet Bahçeli’nin adının buraya verilmesi halkın sinir uçlarıyla oynanması ve halkın öfkesini tetiklemeye yönelik yapılan uygulamalardır. Bu da toplumsal değerlere karşı yapılan büyük bir saldırıdır” şeklinde konuştu.

 

‘Net ve kararlıyız’

 

Devlet Bahçeli’nin temsil ettiği siyasetin Kürtlere ve Diyarbakır halkına saygı duymayan bir siyaset anlayışı olduğunu söyleyen Gülistan, şunları dile getirdi: “Bugün iki dönemdir siyasetçilerin ve iktidarın eliyle Diyarbakır’a atanan kayyımlarla kentin dokusu başka bir yere evirilmeye çalışılıyor. Bu anlamda buna karşı ciddi bir halk tepkisi olduğunu biliyoruz. Bu hem AKP-MHP iktidarının hem de atanmış kayyım ve valilerin sadece gönlünde kalabilecek bir isim olabilir ama Kırklar Dağı’na verilecek bir isim olmayacak. Bu konuda Diyarbakır halkı da bizler de çok net ve kararlıyız. Bu konuya karşı tavrımız oldukça nettir. Biz HDP olarak bu tarz girişimlere izin vermeyeceğiz.  Bu girişimlere karşı örgütlenmeye devam edeceğiz.”