Rojda Aydın 

 

ŞIRNAK - Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine tepki gösteren tutsak yakınları,“Tutsaklara yapılan zulmün sona ermesi için tutsak ailelerinin birlik olması ve uygulanan zulüm politikalarına karşı tepki göstermeleri gerekiyor. Adalet Nöbet’ine destek olarak, tutsakların direnişine sahip çıkmamız gerekiyor” diye belirtti.

 

Hasta tutsaklar ve infazı yakılarak tahliye edilmeyen tutsaklara dönük Van ve Diyarbakır’da ‘Adalet Nöbeti’ başlatıldı. Tutsak yakınları 4-6 Ocak tarihleri arasında Ankara’da Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) ve siyasi partilerle görüşme gerçekleştirerek acil çözüm önerilerini konuştu. Tutsak yakınları bulundukları kentlerden yürütülen eylemlere ses olmaya çalışıyor.  

 

Şırnak’ta yaşayan Taybet Avşar ve Hatice Beytur’da dayanışma bekleyen tutsak annelerinden.

 

Hatice Beytur’un oğlu Osman Beytur, 6 yıldır cezaevinde. İlk tutuklandığında Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürülen Osman 5 yıl burada kaldıktan sonra Antep Cezaevi’ne sürgün edilir. Hala Antep Cezaevi’nde tutulan Osman 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

 

Taybet Avşar’ın da oğlu 6 yıldır cezaevinde. 16 yıl hapis cezası alan Ayaz Avşar Alanya, Şırnak ve Diyarbakır Cezaevlerine sürgün edilir.

 

‘Çocuklarımıza zulüm ediyorlar’

 

Tutsaklara uygulanan işkence ve zorbalığa dikkat çeken Hatice; “Osman telefonda cezaevindeki durumundan bahsetti. Görüşe gitmek istedim ama izin vermedi ve bana ‘gelme, burada zulüm ediyorlar bize. Günde bir ya da iki defa baskın yapıyorlar. Her şeyimizi dağıtıyorlar’ dedi. Görüşlerde bize de aynı işkenceyi yapmamaları için görüşe gitmemizi istemiyorlar. Her türlü işkenceleri bize ve çocuklarımıza uyguluyorlar” diye vurguladı.

 

‘Çocuklarımız için endişeliyiz’

 

Ailelerin tutsaklara destek olmaları ve sahip çıkmalarının önemli olduğunu vurgulayan Hatice; “Ailelerin sessiz kalmaması gerekiyor. Tutsak ailelerin birlik olmaları ve çocukları için adliye önüne giderek adalet talep etmeleri gerekiyor. Aralık ayında cezaevinden 7 cenaze çıktı. Neden cezaevinden bu kadar cenaze çıkıyor? Tutsaklar niye durup dururken yaşamlarına son versinler? Çocuklarımız için endişeliyiz. Bu durumun sorumlusu da hükümetin kendisidir.”

 

‘Adalet Nöbeti’ne destek olmamız gerekiyor’

 

Hatice, tutsaklara uygulanan işkencenin sona ermesi için çağrıda bulunarak; “Tutsakların infazları yakılıyor ve tahliye edilmiyorlar. Tutsakların serbest bırakılmaları gerekiyor. Zulüme, işkenceye son verilsin. Bilinsin ki her zaman çocuklarımızın yolundan gideceğiz. Biz adalet istiyoruz. Annelerin yüreklerinin yanmasını istemiyoruz. Çocuklarımızın özgür olmalarını istiyoruz. Diyarbakır ve Van’da tutsak aileleri, “Adalet Nöbeti” eylemi başlattılar ve tutsak ailelerinin bu eyleme destek olmaları gerekiyor” diye ifade etti.

 

‘Telefon görüşmeleri kesiliyor’

 

Tutsak Ayaz Avşar’ın annesi Taybet Avşar tutsaklar üzerinde büyük bir işkence politikası yürütüldüğünü dile getirdi. Tutsakların taleplerinin karşılanmadığını aktaran Taybet; “Mutfak eşyalarını vermiyorlar. Koğuşlara baskın yaparak arama yapıyorlar. Gönderdiğimiz kıyafet, kitap, nevresim ve daha birçok şeyi çocuklarımıza vermiyorlar. Keyfi olarak vermiyorlar. Telefon görüşmelerinde yapılan işkenceden bahsedildiğinde telefon kesiliyor. Bu yüzden telefonla bile görüşemiyoruz. Garibe Gezer cezaevinde yaşamını yitirdikten sonra oğlum telefon etti ve Garibe’den bahsettiği için telefon kesildi” diye belirtti.

 

‘Tecrit cezaevini etkiliyor’

 

Hükümete tepki gösteren Taybet; “Aralık ayında cezaevinden 7 cenaze çıktı. Annelerin yürekleri yanmasın. Bu durumun sorumlusu hükümetin kendisidir. Çocuklarımızın başına kötü bir şey gelmesini istemiyoruz. Bu topraklara özgürlük ve güzelliğin gelmesini istiyoruz. Bu hukuksuzluğun ortadan kalkmasını ve çocuklarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Maddi durumum iyi olmadığı için her zaman cezaevine görüşe gidemiyorum. 3 aydır oğlumu göremedim. Cezaevinde uygulanan ağır tecrit bütün tutsakları etkiliyor” şeklinde konuştu.

 

‘Adalet Nöbeti’ni beraber büyütmeliyiz’

 

Tutsak yakınlarının başlattıkları ‘Adalet Nöbeti’ni selamlayan Taybet; “Eylemi beraber büyütmemiz gerekiyor. Kanımızın son damlasına kadar çocuklarımızın yolundan gideceğiz” dedi.