‘Deniz Poyraz davasına adli bir olaymış gibi bakılmaya çalışılıyor’

  • 09:09 7 Ocak 2022
  • Güncel
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Deniz Poyraz’ı katleden fail Onur Gencer’in duruşmasında yaşananlara ilişkin konuşan ÖHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Arzu Kayaoğlu, adil bir soruşturma ve yargılamanın yapılmadığına işaret ederek, “Mahkeme başkanı soruşturmayı nasıl yürüteceğine dair öncesinde karar vermiş dosyaya adli bir olaymış gibi bakmaya çalışıyor” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü'ne yönelik 17 Haziran’da gerçekleştirdiği ırkçı saldırıda Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer'in yargılandığı davanın ilk duruşması 29 Aralık günü Bayraklı 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görüldü. HDP’ye ve Deniz’in ailesine destekte bulunmak için duruşmaya ülkenin dört bir yanından avukatlar, sendika, kadın ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce kişi katıldı. İzleyiciler mahkeme heyeti tarafından engellenmeye çalışılırken, failin Deniz’in ailesine karşı sarf ettiği hakaret ve cinsiyetçi tutumların tutanaklara geçmemesi tepkiye neden oldu. 
 
Duruşmayı takip eden avukatlardan biri olan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube Eşbaşkanı Arzu Kayaoğlu, mahkeme heyetinin duruşmada sergilediği tutumu eleştirerek, kamuoyuna 24 Ocak’ta gerçekleşecek olan 2’inci duruşmaya katılım çağrısında bulundu.
 
Dosyadaki eksiklikler 
 
Duruşmaya daha güçlü katılım olması gerektiğini belirten Arzu, 350’iyi aşkın avukatın duruşmayı takip ettiğini hatırlattı. Deniz Poyraz’ın avukatlarının yaptığı incelemelerin dosyanın gidişatı açısından önemli olduğunun altını çizen Arzu, soruşturmadaki eksiklikleri şöyle sıraladı: “Soruşturma aşamasında üstün körü birkaç kişinin ifadesi alınmış ancak bu kişilerin o dosyaya etkisi olamayacağı en başından beri belli. Avukatlar ilk günden beri soruşturmanın derinleştirilmesi ve üzerinde durulması gereken konuları çok fazla işaret etmelerine rağmen hiçbir çalışma yapılmamış. Bunlara ret kararı verilmiş. Onur Gencer, Nisan ayından itibaren hiç işe gitmemiş. Ancak buna rağmen lüks içinde yaşamış. Para akışının nereden geldiği kimlerle vakit geçirildiği araştırılmalı. Bir buçuk ay Minbiç’te kaldığına dair görüntüler var. Bu görüntülerin arka planında ne olduğuna ilişkin bir soruşturma hiçbir zaman yürütülmedi. Kürt siyasi hareketinin dosyalarında müşteki konumunda olan katillere, saldırganlara, katliam gerçekleştirene ya da gerçekleştirmeye çalışan kişilere karşı gerçek yargılama yapılmıyor bunun Deniz Poyraz ve Bahçelievler dosyasında görüyoruz.”
 
‘Onur Gencer yalnızca iki asker arasında duruşmaya geldi’
 
Failin duruşma salonuna getirileceğinden dahi bilgilerinin olmadığını kaydeden Arzu, “Duruşmada iki kişinin arasında maskesi takılı bir kişi vardı. Ama biz o olduğunu düşünmedik. Çünkü en ufak suçtan dahi tutuklu bulunan kişinin etrafında duruşma salonunda en az on tane asker olurdu ama sanığın etrafında sadece iki asker vardı. Onun olmayacağını düşünmemizin diğer nedeni de Deniz’in hükümlü olan kardeşi de şikayetçi olduğu için duruşmaya getirilmişti. Biz onun olduğunu düşündük. Katliam yapmak için HDP binasına giren ve Deniz’i öldüren katilin sadece iki tane askerin arasında gayet neşeli, yanında ki askerlerle muhabbet eden, sürekli sırıtan suratının olması çok olağan değil” diye konuştu.
 
‘Mahkeme başkanı sanığı cesaretlendirecek kadar sakindi’
 
Duruşmanın kalabalık olacağının bilinmesine rağmen failin salona getirilme amacının duruşmayı provoke etmek olduğunu belirten Arzu, “Mahkeme heyeti bütün duruşma boyunca çok sakindi. Katilin Deniz’in ailesine özellikle kız kardeşine yönelik küfür etmesine, dil çıkarmasına, ailenin olduğu tarafa bakıp maskesini indirip gülmesine hiçbir şekilde müdahale etmedi. Sessiz sedasız bu duruşmayı bitirmek gibi bir düşüncesiyle mi hareket ettiler bilemiyorum. Mahkeme heyetinin insanları provoke edecek, sanığı da cesaretlendirecek şekilde sakin olmaması gerekiyordu” dedi.
 
‘Adli bir dosya gibi bakmaya çalışıyorlar’
 
 Mahkeme heyetinin dosyaya adli bir olay gibi yaklaştığını vurgulayan Arzu,  sözlerini şöyle sürdürdü: “Mahkeme başkanı soruşturmayı nasıl yürüteceğine dair öncesinde karar vermiş bu dosyanın bir günde bitmeyeceğini onlar bizden daha iyi biliyordu. O duruşmaya en az iki-üç gün vermeleri gerekiyordu. ‘İlk duruşma böyle kalabalık olur, daha sonra biz bunu bir şekilde bertaraf ederiz, sonraki duruşmalar daha sakin geçer o zaman kendi bildiğimizi yaparız’ diye düşündüler.”
 
‘Faile mahkemede sergilediği tavırdan dolayı soruşturma açılmadı’
 
Fail hakkında duruşmada sergilediği tavırdan dolayı ne mahkeme başkanı ne de savcı tarafından bir soruşturma açılmadığını ancak HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a gösterdiği tepkiden dolayı soruşturma açıldığını ifade eden Arzu,  “Pervin Buldan duruşmada suç teşkil eden bir şey söylemedi. Pervin hanım o gün sanığın sırtını sıvazlayan mahkeme başkanına tepki gösterdi. Bu çok insani bir tepkiydi. Hepimiz aynı şeyleri hissediyorduk ve söylemek istiyorduk. Pervin hanım HDP Eş Genel Başkanı olduğu için hepimizin yerine konuşmuş oldu. Suç duyurusunda bulunacaklar ise duruşma salonunda bende dahil olmak üzere herkes hakkında suç duyurusunda bulunabilirler. Bizim için artık onur meselesidir” diye konuştu.
 
‘Deniz’in ailesinin yanında olmalıyız’
 
Failin yargılandığı davanın ikinci duruşmasının 24 Ocak’ta gerçekleşeceğini söyleyen Arzu, yoğun bir katılımın olması ve dosyanın sahipsiz bırakılmaması gerektiğini vurguladı. Arzu, “Duruşma günü sanığın yaptıkları ve duruşmadan önce HDP Bahçelievler ilçe örgütüne silahla saldıran kişinin serbest bırakılması iktidarın İçişleri Bakanlığı’nın, Adalet Bakanlığı’nın ve yargının da HDP’yi ve HDP’lileri hedef alır durumda olduğunu gösteriyor. Hem HDP’nin hem Deniz’in hem de Deniz’in ailesinin yanında olduğumuzu gösterebilmek için demokratik bütün kamuoyunun duruşmada olması gerekiyor” dedi.