Kadınlar davaya çağırdı: Deniz’in faili erkek devlettir

  • 09:05 27 Aralık 2021
  • Güncel
Melike Aydın
 
İZMİR - Deniz Poyraz’ın faili hakkında görülecek davaya katılım çağrısında bulunan siyasetçi kadınlar asıl faillerin özel savaş politikalarıyla kadın kırımından sorumlu olan erkek devleti işaret etti.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik 17 Haziran’da gerçekleştirdiği ırkçı saldırıda Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’in yargılamasına 29 Aralık günü saat 10.00’da başlanması bekleniyor. Duruşma öncesi ise HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın da katılacağı kitlesel basın açıklaması gerçekleştirilmesi planlanıyor. Başta HDP olmak üzere, hak, hukuk ve kadın örgütlerinin Katliamın davaya katılım ve sahiplenme çağrıları sürerken, siyasetçi kadınlar da davanın önemine işaret etti.
 
‘En büyük muhalefeti HDP yapıyor’
 
AKP ve MHP iktidarının HDP üzerinde bir sonraki seçime yönelik yoğun bir baskı uyguladığını belirten HDP İzmir İl Eşbaşkanı Besriye Tekgür, HDP paradigmasına işaret etti. Besriye, “HDP, bütün halkları bir arada tutan, ezilenleri savunan bir partidir. HDP çatısı altında bütün ezilen, ötekileştirilenler, işçiler, kadınlar, çevreciler var. Şu ana kadar da en büyük muhalefeti HDP yapıyor. Bu da iktidarı rahatsız ediyor. Bu nedenle siyasi saldırılarını gerçekleştiriyor” dedi.
 
‘HDP’nin metropollerdeki başarısı rahatsız etti’
 
İçişleri Bakanlığının HDP’i hedef göstermesinin bir parçası olarak partinin Diyarbakır İl binası önünde bulunan çadırın ardından HDP İzmir İl binası önünde Mehmet Laçin isimli provokatörün oturmaya başladığına değinen Besriye, “HDP’nin İzmir ve metropollerde kabul görmesi iktidarı rahatsız ediyordu. HDP’nin İzmir’de diğer emek demokrasi güçleriyle, halkla ilişkileri daha sıcak. İzmir’i hedef gösterdiler. HDP’nin diğer kesimlerle bir araya gelmesinin önüne geçmek için özel seçtiklerini düşünüyoruz. Devletin içinde konumlanmış bir grubun eliyle tetikçi tutuldu. Hedef HDP idi” şeklinde konuştu.
 
‘Planlı bir katliam’
 
Besriye, HDP İzmir İl binasının ülkücü gruplar ve medya eliyle hedef gösterildiğine dikkat çekerken, HDP önündeki çadır ile ilgili İzmir Valiliği ile görüşme taleplerinin reddedildiğini hatırlattı. İzmir Emniyeti Güvenlik Şube Müdürlüğü’yle yapılan görüşmelerde ise “Onların haklarıdır” dendiğini aktaran Besriye, şunları kaydetti: “Hayatımızın tehlikede olduğunu söylemiştik ama çabalarımız sonuç almadı. Baba dedikleri erkek orada oturdu, bizi hedef gösterdi. Kendiliğinden başlamadı. Elinde çantasıyla içeri geldi. 30 dakika içeride kaldı, aşağıda polisler saldırganın olduğunu bildiği halde durdurdu eşbaşkanı, yukarı çıkarmadılar. Katil işini bitirdikten sonra indiğinde gözaltına alınma biçimi yansıdı. Hepimizi işkence yaparak gözaltına alırken, ‘Abicim’ diye kucakladı polis, 8 saat sonra tutukladı. Planlı bir katliam. Güvenlik Şube ile görüşmeler yapıldığı, eğitim aldığı ortada. İzmir’de bütün demokrasi güçlerine mesaj. HDP’nin yanında durmalarını kriminalize etmek için yaptıkları katliamdı.”
 
Besriye, demokratik bir Türkiye kurmak isteyen herkesi davaya çağırdı.
 
‘Fail erkek devlet’
 
Tevgera Jinên Azad aktivisti Funda Akbulut, özel savaş politikalarının sonucu olarak ortaya çıkan kadın kırımına dikkat çekti. Her güne bir erkeğin, bir kadını katlettiği haberiyle başlandığını dile getiren Funda, “Cezaevlerinde de aynı şeyi yaşıyoruz. Garibe Gezer arkadaşımız cezaevinde katledildi. Bu anlamda Deniz Poyraz arkadaşımızın davasını sahiplenmek bütün bu mekanizmanın teşhiri açısından da önemli. Bunca kadın kırımına karşı özsavunma mekanizmasıdır aynı zamanda. Biz failleri biliyoruz. Failler hepsinde aynı, failler erkek devlet” diyerek davayı sahiplenmeye çağırdı.
 
‘Toplumsal tepki davanın gidişatında etkili’
 
Saldırının aynı zamanda kadınlara, ülkenin aydınlık yüzlerine ve Kürt halkına bir gözdağı niteliği taşıdığını söyleyen Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Eşsözcüsü Fevziye Ünal, katliamın arkasında ciddi güçlerin olduğunu dile getirdi.  Fevziye, “Kamuoyu taleplerinde ısrarcı olursa bu işin arka planındakileri ortaya çıkarmada etkili olur. Adaletsizliğin olduğu ortamda bunu yapabilmek bile zor ama dava ciddiyetle takip edilip, toplumsal tepki büyük olursa arka plandaki açığa çıkarılabilir” ifadelerini kullandı.
 
‘Katliamın aydınlanması devlet aygıtının deşifre edilmesi demek’
 
Faillerin bulunmasının “arka planda mafyalaşan devlet aygıtının deşifre edilmesi anlamına geldiğini” vurgulayan Fevziye, “İçişleri Bakanlığı’nın, emniyetin tutumları bunu gösteriyor. Kişinin eğitilmesi, arkasında ciddi makamlar olmadan yapılabilecek şey değil. Cinayeti işleyen kişiyi sadece maşa olarak kullandılar. Binanın önünde kurulan çadırın, onlarca polisin bulunduğu sırada bir kişi, elini kolunu sallayarak onlarca kurşun yağdırarak, binayı harabeye çevirip Deniz’i katlederken oradaki polisler müdahalede bulunmuyor. Ardından katil yakalanma anında ‘Adın neydi abicim’ diye onore edilerek Hrant Dink cinayetindeki senaryo oynandı” şeklinde konuştu.
 
Fevziye, insan yaşamına saygı duyan herkesin davayı sahiplenmesi gerektiğinin altını çizdi.
 
‘Adalet demek barış demektir’
 
İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi Sözcüsü Behiye Yalçın da şunları belirtti: “Sadece Deniz değil. Katliam devam ediyor. Hepimiz biliyoruz. Biz adalet istiyoruz. Deniz Poyraz’ın katillerinin aydınlatılması barış için önemlidir. Herkes için adaleti sağlamak gerekiyor. Biz hem adalet hem barış istiyoruz, çünkü ikisi aynı şeydir. Artık ölüm olmaması buna bağlıdır.”