Kadın örgütü temsilcilerinden AKP’li Cumhurbaşkanı’na yanıt

  • 09:28 10 Kasım 2021
  • Güncel
Nişmiye Güler
 
İSTANBUL - AKP’li Cumhurbaşkanı’nın İstanbul Sözleşmesini ve kadınları hedef göstermesine tepki gösteren kadın örgütü temsilcileri, “Kimsenin bacısı ve kadınları değiliz. Sokakta cevabımızı vereceğiz” dedi.
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Pazartesi günü Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada "Her kim bu ülkede bir daha ‘İstanbul Sözleşmesi’ diye başlayan bir cümle kurarsa ona en başta ve en çok kendi adlarını sapkın ideolojik ajandaları uğruna istismar ettiği için kadınlarımız tepki göstermelidir" ifadelerini kullanarak yine İstanbul Sözleşmesi’ni ve kadın örgütlerini hedef aldı.
 
İktidar kanadından yöneticilerin her seferinde kadınları hedef alması tepki ile karşılanırken kadınları birbirine hedef gösteren açıklamaya kadın örgütü temsilcileri tepki gösterdi. 
 
‘Öfkesi biz bitti demediğimiz için’
 
Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, AKP’li Cumhurbaşkanı’nın sarf ettiği sözlerin yeni olmadığını, yıllardır iktidar olan AKP ve ortağı MHP’nin kadınlara sürekli saldırdığını kaydetti. “Savaş üzerinden bir tartışma yürütülürken konunun kadına gelmesi çok da uzak değil. Savaş ve kadın hep yan yana onların nazarında” diyen Dilek,  sözleşmeden çekilme kararı sonrası sokağa çıktıklarında erkek devlet şiddeti ile karşı karşıya kaldıklarını anımsattı.
 
‘Kadınlar bitti demiyor’
 
İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Dilek, “1 Temmuz’da da ‘Bitmedi, biz bitti demeden bitmeyecek’ dedik. Büyük bir isyan vardı o gün. Onların salmaya çalıştığı korku psikolojisine inat kadınlar yine sokaktaydı. Kadınlar öfkesinde haklı çünkü vazgeçmiyor, bitti demiyor. Burada önemli olan bizim ne yapacağımız. Direnişimizle, örgütlülüğümüzle ve tüm gücümüzle İstanbul Sözleşmesi’nden de kazanımlarımızdan da vazgeçmiyoruz diyeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kimsenin bacısı ve kadınları değiliz’
 
Dilek, tanrıça kültüründen bu yana kadını kadına düşman eden bir politikanın izlendiği hatırlatmasında bulunarak, Cumhurbaşkanı’nın “kadınlarımız ve bacılarımız” söylemine şu sözlerle tepki gösterdi: “Bizler hiç kimsenin kadınları değiliz. Bu sahiplenici dil yıllardır sürüyor. Ve sahiplendikleri her şeyi katleden bir zihniyet var. Hayvanlarımız, çocuklarımız, kadınlarımız, doğamız denir. Tüm bu güzellikleri de öldüren ve katleden bir zihniyet var. Biz hiç kimsenin bacısı da değiliz kadınları da değiliz.”
 
‘Gerekli yanıtı her daim sokakta verdik’
 
Kadınlar Birlikte Güçlü’den Sinem Tuğcu da AKP’nin kadını “makbul” duruma getirip nesneleştirdiğine dikkat çekerek, “Biz kadınlar onun bu tutumuna nasıl bir cevap vereceğimizi kendisinden duymak istemeyiz. Bizim bir aklımız, irademiz var. Ona en gerekli yanıtları genel olarak sokakta verdik. Buna da devam edeceğiz. En başta kendisine, erkek devlete, yargıya, çıkardığı-çıkarmaya çalıştığı yasalara karşı durarak ve onun kadın düşmanı politikalarının tam karşısında durarak kadınlarla birlikte set koyacağız.  Kabul etmediğimizi en yüksek mertebeden söyleyeceğiz. Kadınları tutuklatan, taciz ve tecavüzün önünü açan bu iktidarın bizim yanımızda durmadığını bildiğimiz için tam karşısındayız. Onun bir söylemiyle de bu duruşumuzu değiştirmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Kimseye ait değiliz’
 
İktidarın kadınları korumak gibi bir derdini olmadığını dile getiren Sinem, “Erkek devlet sisteminin bizi korumadığını çok iyi biliyoruz. Kadınlar ve mücadele ile birlikte güçleniyoruz. Cumhurbaşkanı ‘kadınlarımız’ dedi ama biz tabak, bardak, çanta değiliz. Kimseye de ait değiliz. İstediği kadar tehdit edebilir, hedef gösterebilir. Biz haklı olduğumuzu biliyoruz gerekli yanıtı da vermeye devam edeceğiz” diye ekledi.
 
 ‘İstanbul Sözleşmesi bizim’ demeye devam
 
Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nden Hilal Gencay da İstanbul Sözleşmesi ve onu savunanlara karşı saldırıların giderek arttığını belirti. AKP’li Cumhurbaşkanı’nın sarf ettiği sözler ile kadınları açıkça tehdit ettiğinin altını çizen Hilal, “Sözleşmeyi savunanları hedefe koyan ve onları ‘sapkın ideolojik ajandalara sahip insanlar’ olarak gösteren bir açıklama. Bizim için çok kaygı verici. Bir cumhurbaşkanının ağzından bunların söyleniyor olması ayrıca üzücü ve kaygı verici. Anayasadaki görevleri bu değil cumhurbaşkanının. Bir grubu hedef göstermek hele hiç değil” şeklinde konuştu.
 
‘Doğru bildiğimizi yapmaktan vazgeçmeyeceğiz’
 
 “İstanbul Sözleşmesi bizim” demeye devam edeceklerini belirten Hilal, “Cumhurbaşkanı bizi tehdit de etse, hedef de gösterse bu açıklamayla biz doğru bildiğimizi yapmaktan vazgeçmeyeceğiz” diye ekledi.