‘Amed’in her ilçesinde temsilcilik açacağız’

  • 09:05 10 Kasım 2021
  • Güncel
 
Derya Ren
 
DİYARBAKIR - MED-DER için Diyarbakır’ın her ilçesinde temsilcilik açacaklarını belirten MED-DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan, “Bizler MED-DER olarak Kürtçenin yaşatılması ve konuşulması için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Dil mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
 
Tarihçilerin yaptığı araştırmaya göre dünya üzerinde 7 binden fazla dil bulunuyor. Dünyada en uzun süreli yaşayacak dilin ise Çince olacağı tahmin edilirken çok sayıda dil ise kullanılmadığı için yok oluyor. Hala yok olma tehlikesi altında bulunan diller arasında Kürtçenin lehçeleri de bulunuyor. Türkiye ve bölge kentlerinde Kürt dilini yaşatmak adına açılan kurum ve kuruluşlar son 6 yıl içerisinde iktidar tarafından hedef alınarak kapatıldı. Bu kuruluşlardan biri olan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kurdî-Der) 21 Kasım 2016’da çıkarılan Karar Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılırken, 2017 yılında aynı amaçla Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) faaliyete başladı.
 
Dil ve kültür çalışmaları yürüten MED-DER, birçok il ve ilçede temsilciliklerini açtı. Konuya dair konuştuğumuz MED-DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan, 4 Kasım’da Silvan’da temsilcilik açtıklarını ifade ederek, ilerleyen süreçte Diyarbakır’ın diğer ilçelerinde de temsilcilik açmayı hedeflediklerini belirtti.
 
‘Türkiye’de demokrasi yürütülmüyor’
 
Çalışmalarının genellikle Diyarbakır merkez ilçelerinde yoğunlaştığını belirten Şilan, çalışmaların merkez ilçelerle sınırlı kalmayacağını söyledi. Şilan, “Bundan kaynaklı da ilçelerde şubeler açmaya başladık. İlk şubemizi Silvan’da açtık. Çünkü Silvan bizim için önemli bir ilçe. Halkın yüzde 99’u Kürt ve Kürtçe konuşuyor. Bu çalışmalarımız Kürtçe resmi dil olana kadar sürecek. Kürtçenin yok sayılması bugünün politikası değildir. Devletin her zaman desteklediği ve yürüttüğü bir politikadır. Türkiye inşa edildiği günden bu yana diğer dillere, dinlere, kültürlere, halklara karşıdır. Türkiye demokrasi ile yürütülmüyor. Türkiye’de salt Türkler yaşamıyor, Kürtler, Araplar ve daha birçok kimlik yaşıyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Kürt diline tahammülleri yok’
 
Hükümetin farklı diller üzerine herhangi bir çalışmasının olmadığını kaydeden Şilan, “Hükümet varlığını tek dil üzerinden yürütüyor. Bizim dernekler yerine Kürtçe okullar açmamız gerekiyordu. Ancak devlet en önemli hakkımız olan kendi anadilimizde eğitim alma hakkını engelliyor. Bizler MED-DER olarak Silvan’da dernek açtığımız zaman polislerin engellemesi ile karşılaştık. Bize 15 kişi ile açmamız dayatıldı. Şube önünde Kürtçe şarkı söyleyerek halay çekmemize izin verilmedi. Silvan’da Emniyet Müdürlüğü var, yetkililer yetinmeyerek Diyarbakır’dan da polis getirtmişlerdi. Bu da şunu gösteriyor: Kürt diline olan tahammülsüzlük. Böyle yaparak halkta korku yaratmaya çalışıyorlar. Ancak şu bilinmelidir ki bu halk korkmayacaktır. Devletin bu dili elimizden almaya hakkı yoktur. Çünkü bu dil devlet ile verilmedi” diye ekledi.
 
‘Dil mücadelemize devam edeceğiz’
 
Şilan, Meclis başta olmak üzere devletin birçok kurumunda Kürtçenin “X”, “bilinmeyen dil”, “farklı bir dil” olarak tanımlanmasına tepki göstererek, şunları dile getirdi: “Şu an uygulanan, ikiyüzlü politikaların sonucudur. Bizler kendi topraklarımızda dilimizle eğitim alamıyoruz, çocuklarımızı kendi dilimizde büyütmemize dahi izin verilmiyor. Hükümet Kürt dilini yok etme üzerinden politikalar yürütüyor. Öte yandan Kürt dili başta olmak üzere diğer farklı diller için hiçbir zaman bütçe ayırmadı. Bizler MED-DER olarak Kürtçenin yaşatılması ve konuşulması için tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Dil mücadelemize devam edeceğiz.”