‘Siyasi tutsakların koğuşlarının arasına adlileri yerleştirecekler’

  • 09:05 7 Kasım 2021
  • Güncel
 
DİYARBAKIR -  Antep H Tipe Cezaevi’nde bulunan Sedat Baygeldi’nin annesi Şükran Baygeldi, cezaevlerinin işkencehaneye dönüştüğünü belirterek, oğlunun siyasi tutsakların koğuşlarının arasına adlilerin yerleştirileceği bilgisini verdiğini söyledi. 
 
Cezaevlerinde tutsaklara yönelik hak ihlalleri her geçen gün artıyor. Tutsakların koğuşları basılıyor, tehdit ediliyorlar, çıplak arama dayatılıyor, sürgün ediliyorlar. Tutsaklara yönelik baskılara tepki gösteren aileler, seslerinin duyulmasını istiyor. Bu tutsaklardan biri de  2013 yılında Amed’de tutuklanan ve daha sonra Antep H Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen Sedat Baygeldi. Sedat Baygeldi’nin annesi Şükran Baygeldi tutsaklara sahip çıkma çağrısı yaptı.
  
'Sesimizi yükseltmeliyiz'
 
Antep Cezaevi’ndeki tutsakların eşyalarına el konulduğunu belirten Şükran, her gün yeni ihlallerin olduğunu söyledi. Oğlu için çok kaygılı olduklarını söyleyan Şükran şöyle dedi: “Oğlum 7 yıldır Antep Cezaevi’nde ve 54 yıl ceza verildi. İki gün önce telefon görüşmesi yaptım. Bana koğuşlara baskın yapıldığını ve bir yerin boşaltıldığını söyledi. Zaten birçok tutsak sürgün edilmişti. Şimdi de boşaltılan yere adliler yerleştirilmek isteniyor. Çok endişeliyim. Başlarına ne gelecek bilmiyoruz. Başlarına bir şey gelirse bu tutsaklar için bir darbe olur. Çünkü çocuklarımıza ne olacak bilmiyoruz.  Bizim tutsaklar bu yüzden dolayı kaygılılar. Buna karşı sesimizi yükseltmemizi istiyorlar.”
 
‘Tutsakların dışarı ile bağını kesiyorlar’
 
Tuksakların dışarı ile bağlarının kesilmek istendiğini ifade eden Şükran, bu yüzden de üzerlerinde ağır bir tecridin uygulandığını söyledi. Şükran devamla şunları belirtti: “Artık açık görüşlerin olmasını istiyoruz. İki yıldır oğlumu göremedim.  Salgın gerekçesi ile çocuklarımızı bizden uzak tutuyorlar. Tutsakların hem birbirleriyle hem de dışarı ile bağlarını kesiliyor.  Tutsakların dışarı ile temas etmelerini istemiyorlar. Çocuklarımızın üzerinde çok ağır bir tecrit var. Kitaplarına, gönderilen mektuplara el konuluyor. Onlara eşya gönderiyoruz ancak verilmiyor. Sadece 10 dakikalık telefon görüşmesi yapabiliyoruz.  Hem görüş yasak hem de sadece 10 dakikalık telefon görüşmesi yapabiliyoruz. 10 dakika neye yeter. Oğlum için çok korkuyorum. Gözüme uyku girmiyor. Bir hafta önce üzüntüden tansiyonum yükseldi. Anneler çocuklarını çok merak ediyor. Artık yeter, anneler ağlamasın. Bu zulme karşı bütün anneler ayağa kalkmalı ve çocuklarının davasına sahip çıkmalı.”
 
‘Cezaevleri işkencehaneye dönüşmüş’
 
 Cezaevlerindeki baskı ve zulmün bu süreçte anlatılır gibi olmadığını dile getiren Şükran, “Tüm anneler gidip tutsakları görmeli. Çocuklarımızın ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Zulüm ve baskılardan dolayı annelerin ciğeri yanıyor. Bugün siyasi tutsaklar üzerindeki zulüm yarın diğer tutsaklara da uygulanır.  Önceden de zulüm vardı ancak şimdi daha da arttı. Antep Cezaevi, ateş gibi. Oğlum üzerlerindeki zulüm ve baskının anlatılır gibi olmadığını söylüyor. Cezaevleri adeta işkencehaneye dönüşmüş”  diye konuştu. 
 
‘Sadece barış ve adalet istiyoruz’
 
Tüm annelerin ve halkın cezaevlerinde sistematik bir işkence olduğunu bilmesini isteyen Şükran, “ Biz anneler olarak sadece barış ve adalet istiyoruz. Eşim sakat ve  yürüyemiyor. Benim de hastalıklarım var. Ancak ben yine de oğlumun peşinden giderim. Üzerimizde ne kadar zulüm olsa da ben oğlumun ve barış arayışımın peşinden giderim” ifadelerini kullandı.