URFA - AKP-MHP ve İYİ Parti'nin “evet” oylarıyla 2 yıl süreyle uzatılan tezkere kararını tanımadıklarını ve iktidarın savaş politikasından vazgeçmesi gerektiğini belirten kadınlar, CHP’nin tezkere oylamasında “hayır” oyu vermesine dönük ise temkinliler. 

 

Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen Irak ve Suriye'ye dönük “tezkere” kararı 26 Ekim’de meclis onayından AKP-MHP ve İYİ Parti'nin “evet” oylarıyla geçti. Sınır ötesi operasyonda Irak ve Suriye sınırında asker bulundurma kararlarını kapsayan tezkereyle, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verilen yetki iki yıl daha uzatılmış oldu.

 

Meclis Genel Kurulu’nda çıkarılan tezkere kararına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi kadınlar ve Barış Annesi Hedle Oğur,  AKP-MHP iktidarının tezkere süresini uzatarak yürüttüğü savaş politikalarıyla siyasi alanda ömrünü uzatmaya çalıştığını belirtti.

 

‘CHP seçimlerde alt taban oluşturmaya çalışıyor’

 

Mecliste tezkerenin kabul edilmesinin barışı yok sayarak, savaşı kabul etmek olduğunu ifade eden HDP Urfa İl Eşbaşkanı Çiğdem Karakeçili, AKP-MHP iktidarı tarafından Meclis’ten geçirilen tezkere kararına karşı olduklarını belirtti. Çiğdem, "CHP, tezkere kararının çoğu parti tarafından kabul edileceğini bildiği için ‘hayır’ dedi. Çünkü HDP'nin yanında yer almaya çalışarak seçimlerde kendine bir taban oluşturmaya çalışıyor. Fakat biz CHP’nin faşist bir zihniyet yapısından geldiğini bildiğimiz için ne kadar tezkereye hayır dese de fikirlerinin bizimle aynı olmadığını biliyoruz” sözlerini kullandı.

 

'Yabancı asker bulundurma kararı DAİŞ yapılandırmasıdır'

 

Çiğdem, iktidarın demokrasi yoluyla değil, uyguladığı savaş politikalarıyla kendini var etmeye çalıştığını vurguladı. Tezkere kararının kabul edilmesiyle iktidarın annelerin gözyaşı dökmesini kabul ettiğini ifade eden Çiğdem, “Tezkere, gençlerin orada savaşarak ölmesini kabul etmektir. Bizler zaten hiç bir zaman savaşı kabul etmedik. Tezkerede geçen yabancı askerleri ülkede bulundurabilme kararının kabul edilmesi resmen DAİŞ yapılandırmasıdır. Bu da resmen DAİŞ'in devamı anlamına geliyor. Biz her zaman mücadele ederek bir yerlere geldik. Demokratik anayasa yönetiminden vazgeçmeyerek HDP olarak bu şekilde yönetimimizi sürdürmeye devam edeceğiz" diye vurguladı.

 

‘Kimyasal kullanılarak savaş suçu işleniyor’

 

AKP-MHP iktidarının savaş politikalarını özellikle Kürt halkı üzerinde uyguladığının altını çizen Viranşehir HDP İlçe Eşbaşkanı Medine Yeşiltaş Girgin de, ülkede artan ekonomik krizin uygulanan savaş politikalarıyla bağlantılı 

olduğunu belirtti. Federe Kürdistan Bölgesi’nde devam ettirilen askeri operasyonlarda kullanılan kimyasal silahlarla savaş suçu işlendiğini ifade eden Medine, "Bu politikalarla beraber ülkede büyüyen ekonomik kriz ve artan zamlardan dolayı halk kendini geçindiremeyecek durumda. Sadece Kürt halkı değil Türkiye'nin hepsi bu durumda. Ülkede o kadar yoksul insan varken ve devletin bu insanlara yardım etmesi gerekirken onlar savaş politikalarını sürdürmek için silah, bomba alıyor. Meclisten geçirilen tezkere kararına sadece CHP hayır dedi. Ama söz konusu savaş olunca diğer partilerin tezkere kararını kabul ederek ne kadar savaş yanlısı olduklarını da görmüş olduk. Aynı şekilde tezkere kararını kabul etmeyen CHP'de Kürtler üzerinde kendi çıkarını düşünerek hayır demekte. CHP'de bizi basamak olarak görmekte. AKP-MHP iktidarının yürütmüş olduğu bu politikalara karşı halkımızın birlik olması gerekiyor” dedi.

 

‘KDP, Türkiye’yle suç ortaklığı yapıyor’

 

Federe Kürdistan Bölgesi’nde yapılan operasyonlarda kimyasal silahların kullanımının yasak olmasına rağmen devletin kullanmaya devam ettiğine vurgu yapan Medine, “KDP, ‘Federe Kürdistan Bölgesinde kimyasal silahların kullanılmadığını’ söyleyerek Türk devletiyle suç ortaklığı yapmış oluyor. Kimse savaş taraftarı değil. Hangi ülkede olursa olsun işlenen bu insanlık suçlarını asla kabul edemeyiz.  Biz savaş değil, barışı istiyoruz" dedi.

 

'AKP savaş politikalarıyla ön plana çıkmaya çalışıyor'

 

AKP-MHP iktidarı ve diğer partiler tarafından kabul edilen tezkereyi asla kabul etmeyeceklerini belirten Urfa Barış Annelerinden Hedle Oğur ise “Savaş içerikli alınan bu kararlarla daha fazla kan dökülmesini istemiyoruz” dedi. Halka karşı uygulanan savaş politikalarının büyük bir zulüm olduğunu vurgulayan Hedle, "Zaten tezkere süresi uzatılmadan önce de halka karşı savaş uygulamaları söz konusuydu. AKP-MHP iktidarı tezkere süresini iki yıl daha uzatarak uyguladıkları savaş politikalarıyla ön plana çekmek istiyor. Fakat bu doğru bir tutum değildir.  İnsanlar artan ekonomik krizden dolayı zaten sefalet içindeler. İnsanlar evine ekmek götüremeyecek durumda. Yapılan bu zamların sebebi ise iktidar tarafından uygulanan savaş politikalarıdır. Erdoğan zaten yaptığı bir açıklamada ‘Kurşunun fiyatı ne kadar haberiniz var mı?’ demişti. Ekonomik krizin bu kadar artmasındaki nedeni bu açıklamayla rahatlıkla ifade edebiliriz. Aynı şekilde madem kurşun fiyatları artmış durumda o halde savaş politikalarından vazgeçsin bu şekilde de kuruşa ihtiyaç duymasın" sözlerine yer verdi.