Kadınlar Kobanê direnişinde en önde yer aldı

  • 09:02 29 Ekim 2021
  • Güncel
KOBANÊ - DAİŞ’in 15 Eylül 2014’de başlattığı saldırılara karşı Kobanê direnişinde en ön saflarda kadınların yer alarak topraklarını koruduğunu ifade eden Hîva Hiso, ”Kapıdaki savaşta Erdoğan ‘Kobanê düştü düşüyor’ dedi. Ancak özgürlük savaşçılarının direnişi Erdoğan’ın beklentisini boşa çıkardı ve Erdoğan’ın sözünün başarıya ulaşmasına izin vermedi” dedi.
 
DAİŞ’in Eylül 2014’te Kobanê’ye saldırısına karşı Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) ve Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) öncülüğünde kent özgürleştirildi. Kobanê’de gösterilen direniş dünyanın birçok yerinde etki yarattı. Dünyanın birçok yerinden önde gelen isimler ve aydınlar tarafından 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ilan edildi. 
 
Kobanê’nin özgürleştirme savaşına katılan kadınlardan biri de 8 çocuğu olan Hîva Hiso (45) isimli kadın. Hîva, DAİŞ 15 Eylül 2014’de başlattığı saldırılara karşı ön cephelerde yer alarak toprağını korumak için savaştı. Kobanê’nin özgürlük savaşında yer alan Hîva, verdikleri mücadele ve savaşı JINNEWS’e anlattı. 
 
‘Toprak her şeyden daha değerli’
 
Savaşa katılımını anlatan Hîva şöyle dedi: “Savaş kent merkezine ulaştığında, halk mecbur kaldı ve Kuzey Kürdistan’a göç etti. Ben de eşimi ve çocuklarımı Kuzey’e gönderdim.  Bir annenin çocuklarından uzak kalması zor. Ancak toprak daha tatlı ve değerli.  Ben savaşçıları yalnız bırakmamaya söz vermiştim, sırtımı onlara çevirmeyecektim. Az çok gücüm oranında sözüme sahip çıktım. Savaş şiddetlendiğinde gazi ve yaralılara baktım.  Biz sadece çetelere karşı direnmedik, açlığa, soğuğa, susuzluğa karşı da direndik. Arkadaşlara baktığımda onlardan direniş ruhu, gücü alıyordum. Kobanê direnişinin en ön saflarında kadınlar vardı. Savaşta birçok kişi şehit oldu. Benim en çok dikkatimi çeken ve etkileyen şey ise yaralıların kendi kendilerini tedavi etmesi ve acele etmeleriydi. Bir defasında ‘neden bu kadar çabuk ayağa kalkmam istiyorsunuz’ diye sordum. Onlar da ‘bir an önce iyileşip tekrar mevzilerdeki boşlukları doldurmak istiyoruz’ diye cevap verdi. Halep’teki savaştan sonra ben asayiş içerisinde yer aldım. Daha sonra savaş şiddetlendi ve Kobanê’ye göç ettik. Daha sonra da Kobanê Asayişi üyesi oldum. Bu güne kadar da bu görevimi sürdürüyorum.”
 
‘Düşmanlar yenildi’
 
Savaşın en çok şiddetlendiği zamanlarda mücadele eden Hîva, konuşmasını şöyle sürdürdü: “En şiddetli savaş gümrük sokağı ve kapıda yaşandı. Kapıdaki savaşta Erdoğan ‘Kobanê düştü düşüyor’ dedi. Ancak özgürlük savaşçılarının direnişi Erdoğan’ın beklentisini boşa çıkardı ve Erdoğan’ın sözünün başarıya ulaşmasına izin vermedi. O zaman artık biz çembere alındık, tek bir sokak elimizde kaldı. Hiç kimse Kobanê’nin zafer kazanacağına inanmıyordu. Savaşçıların iradesi ve inancı zaferi getirdi. Ben kendi gözlerimle DAİŞ çetelerinin sınırı geçtiğini gördüm. DAİŞ çeteleri Türkiye’de eğitim görüp Kobanê’ye geçiyordu. Kobanê savaşçılarının eylemleri sonucu DAİŞ yenildi. Yetersiz olanaklarla, ağır silahlara karşı tüfekle direndik. İrademiz düşmanın tank ve toplarından daha güçlüydü. DAİŞ çeteleri ağır silahlarla camilere yerleşmişlerdi. Ayrıca tren hattı üzerinde konumlanmışlardı. Bizlerle onların arasında birkaç adım mesafe kalmıştı. Özellikle şehir savaşlarında birbirimize yakın mesafede savaştık.”
 
'Biz hiç korkmuyorduk'
 
Hîva, son olarak sözlerini şöyle sonlandırdı:“ Biz Kobani’yi nasıl özgürleştirdiysek diğer yerlerinde özgürleştireceğiz. Bizler günlerce aç ve susuz ve uykusuz kaldık ama asla korkmadık. DAİŞ çetelerini Irak’ın Baxoz şehrine kadar gerilettik. Türk devleti bugün bize eğer saldırıyor ise bunun nedeni DAİŞ’in yenilgisini hazmedemediğinden kaynaklıdır. Türk devleti işgal ettiği yerlerde tüm halka karşı kirli savaş yürüttü ve bu savaşı kaybetti. Şimdi ise özel savaş politikasını devreye koyuyor. Amaçları ise bölgedeki güvenlik ve istikrarı bozarak burada yaşayanları göçerterek demografik yapıyı değiştirmek oldu.”