Tecavüze uğrayan Garibe Gezer: Yaşadıklarım duyulsun!

  • 09:02 24 Ekim 2021
  • Güncel
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - Garibe Gezer’in Kandıra 1 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşadığı işkence, cinsel şiddet ve gardiyanlar tarafından uğradığı tecavüze ilişkin ajansımıza konuşan avukatı Jiyan Tosun, “Kadın gardiyanlar tarafından tecavüze uğrayan ve kafasındaki kanamaya rağmen doktor tarafından tedavi edilmeyen Garibe’nin talepleri, yaşadıklarının duyulması ve duyurulması” dedi. 
 
Mardin'in Nusaybin ilçesinde 2016 yılında gözaltına alınıp tutuklanan Garibe Gezer, 5 yıllık tutsaklığı boyunca birçok hak ihlaline maruz kaldı, hücre cezaları verildi. Kaldığı Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi'nde son hücre cezası 15 Mart’ta verildikten sonra Kandıra 1 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’na sürgün edilen Garibe, 22 günlük hücre cezasının bitmesinin ardından üç kişilik hücreye geçmeyi talep etti. Bunun üzerine tekrar hücreye götürülmek istenen Garibe de durumu protesto etti. Eylem yaptığı gerekçesiyle gardiyanlar tarafından “süngerli oda” diye tabir edilen bir odaya götürülerek cinsel şiddet, işkence ve kadın gardiyanlar tarafından tecavüze uğrayan Garibe, yaşadıklarını avukatlarına ve ablasına anlatmak istedi. Fakat mektupları ya gönderilmedi ya da sansürlendi.
 
İşkence ve tecavüzü anlattığı için disiplin soruşturması!
 
Daha sonra uğradığı cinsel işkenceyi ablasına telefon görüşmesinde anlatan Garibe, bu yüzden de beş gün hücre cezasına tabii tutuldu ve hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Maruz kaldığı işkence ve tecavüze dayanamayarak yaşamına son vermek isteyen Garibe, düşmeden kaynaklı beyin kanaması geçirdi ve kafasındaki kanamaya rağmen doktor tarafından uzun süre tedavi edilmedi. Garibe 24 saat kameralar ile görüntülenen tek kişilik odaya geri götürüldü. Bu odada tuvalet ihtiyacını dahi kameraların önünde gidermek zorunda kalan Garibe’ye, yine “süngerli oda”daki küçük bir sünger parçasını koparması nedeniyle 11 günlük hücre cezası verildi.
 
Suç duyurusunda bulunuldu
 
Garibe’nin vekilliğini üstlenen avukat Eren Keskin, Jiyan Tosun ve Jiyan Kaya, 20 Eylül tarihinde soruşturma kapsamında savcılığa suç duyurusunda bulunarak, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ve İşkence Ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele Veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ile belirlenen yükümlülüklerin dikkate alınarak etkin bir soruşturma yürütülmesi talebinde bulundu. Garibe’nin durumu ayrıca Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri tarafından Meclis gündemine de taşındı.
 
Garibe’nin yaşadığı cinsel şiddet, işkence, tecavüz, hak ihlalleri ve sürdürülen hukuki sürece ilişkin vekili ve Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu avukatı Jiyan Tosun ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
 
Hücre cezasının ardından tek kişilik oda
 
Garibe’nin Bünyan Cezaevi’nden 33 günlük hücre cezası alarak Kandıra Cezaevi’ne sürgün edilmesi sonrasında yaşananlara dikkat çeken Jiyan, üç gün boyunca hücrede bırakılan Garibe’nin hücre cezasının bitmesinden sonra tek kişilik bir odaya alındığı bilgisini paylaştı. Jiyan, “Garibe burada ısrarla başka arkadaşlarının yanına geçmek istediğini söylüyor, sürekli cezaevi yönetimine bu yönde dilekçeler veriyor ve talepte bulunuyor. Ancak talepleri karşılanmıyor ve tek kişilik odada tutuluyor. Garibe de bunun üzerine ‘kapı dövme eylemi’ yapıyor, ‘beni başkalarının yanına alın’ diyerek tek kişilik hücrede kalmak istemediğini söylüyor” sözleri ile süreci anımsattı.
 
İşkence, cinsel şiddet, tecavüz…
 
24 Mayıs tarihinde 7-8 gardiyanın Garibe’nin yaptığı eylemden dolayı kaldığı tek kişilik odaya geldiğini söyleyen Jiyan, burada yaşanan cinsel şiddet, işkence ve tecavüzü şu cümlelerle anlattı: “Gardiyanlar kapıyı çarpmaya devam edersen seni ‘süngerli oda’ya alacağız diyorlar. Garibe tekrar kapıya vurmaya devam ediyor. Bunun üzerine daha büyük bir gardiyan ekibi geliyor ve Garibe’yi yerlerde sürükleyerek hücreye götürüyorlar. Üzerinde şalvar olduğunu söylüyor ve o üzerinden çıkıyor, erkek gardiyanların olduğu koridorlarda yarı çıplak bir şekilde sürüklenerek ‘süngerli oda’ya atıldığını söylüyor. Garibe burada dört saat tutuluyor, daha sonra buradan çıkarılıp tekrar odasına götürülüyor fakat bu götürülme sırasında üst araması yapılırken kadın gardiyanlar tarafından cinsel saldırıya uğruyor.”
 
Kanaması olduğu halde doktor tedavi etmedi
 
Hücresine döndüğünde maruz kaldığı cinsel işkenceye katlanamayan Garibe’nin yaşamına son vermek istediğini dile getiren Jiyan, Garibe’nin intihar girişiminden sonra da saatlerce yerde bekletildiğini, revire götürüldüğünü fakat burada da görevli doktor tarafından tedavi edilmediğini anlattı. “Doktor Garibe’nin kafasında kanama olduğu halde tedavi etmiyor, ilgilenilmiyor. Kendine geldikten sonra da Garibe tedavi olmayı reddediyor” ifadelerini kullanan Jiyan, kanaması olduğu halde Garibe’nin tekrar hücresine götürüldüğünü de sözlerine ekledi. Öte yandan Garibe’nin avukatlara aktardığı bilgiye göre intihar girişiminden sonra ertesi güne kadar kafasındaki kanama devam ediyor. Daha sonra Garibe’nin tekrar hücreye konulduğunu belirten Jiyan, burada maruz kaldıklarını şöyle aktarıyor: “Garibe bize hücreyi anlatırken şöyle diyor; ‘İnsan dışkılarının olduğu bir yer, tamamen sidik ve dışkı kokusundan geçilmeyen bir yer, burası kamerayla gözetleniyor.’ Garibe 24 saat boyunca burada tutuluyor. Tuvalet ihtiyacını başka bir yerde giderebilme imkanı yok ve ‘kameraların önünde tuvalet ihtiyacımı gidermek zorunda kaldım’ diyor.”
 
‘Garibe hayatını kaybedebilirdi!’
 
Garibe’nin “süngerli oda” ve tek kişilik hücrede kaldığı süre boyunca yaşadığı işkence ve hak ihlallerine dair hiçbir araştırma yapılmadığını paylaşan Jiyan, tıbbi bir tedavi de yapılmadığını ekledi. Jiyan, İnfaz Kurumu İdaresi’nin Garibe’nin yeniden bir intihar girişiminde bulunma ihtimaline ilişkin psiko-sosyal araştırma yapmadığını belirtirken, “Herhangi bir psiko-sosyal araştırma yapılmaksızın bu kişinin kendine zarar verme, yeniden bir intihar girişiminde bulunma ihtimali var mı yok mu diye bir değerlendirme yapılması gerekirken hiçbir değerlendirme yapılmadan tekrar tek başına tutulduğu hücreye götürülüyor. Orada yeniden bir intihar etme girişimi olabilir ve Garibe hayatını kaybedebilirdi ama buna dair hiçbir sosyal araştırma yapılmadan gönderiliyor” değerlendirmesinde bulundu. Garibe’nin tek başına yaşayabileceğine dair bir rapor düzenlenmediğine dikkat çeken Jiyan, cezaevi yönetiminin buna ilişkin bir tedbir almadığını hatta bu kötü muamele ve işkencelerden sonra Garibe’nin ablasıyla yaptığı konuşma nedeniyle beş günlük hücre cezası aldığını ifade etti.
 
‘Sünger parçası koparttı’ gerekçesiyle hücre cezası!
 
Garibe’ye yaptığı her eylemden dolayı hücre cezası verildiğini ve aslında bir “tecrit” politikasının uygulandığının altını çizen Jiyan, avukatlarına yazdığı mektuplara el konulduğunu, bununla beraber birçok yere mektup yazdığını fakat tüm bu mektuplara ya el konulduğunu ya da sansürlenerek gönderildiğini söyledi. Jiyan, Garibe’nin yaşadığı cinsel şiddet ve işkenceyi anlattığı halde bir değerlendirme yapılmadığını kaydederken, yaşadığı travma nedeniyle bir sünger parçası kopartması nedeniyle yeniden hücre cezası almasına ilişkin şu yorumda bulundu: “Garibe’ye ‘süngerli oda’da bulunurken küçük bir sünger parçasını sökmesi nedeniyle 11 günlük hücre cezası veriliyor, bütün mektuplarına el konuluyor, tamamen bu izolasyonu ve cezayı sürdürme adına girişimlerde bulunuluyor. Kesinlikle Garibe’nin fiziksel veya psikolojik sağlığını gözetecek hiçbir tedbir alınmadı bugüne kadar. Garibe’ye bu cezalar verildikten sonra Garibe Kandıra İnfaz Hakimliği’ne verdiği ifadelerde uğradığı işkenceyi, cinsel şiddeti anlatıyor ama aylarca bununla ilgili hiçbir değerlendirme yapılmıyor, kesinlikle savcılık bir soruşturma başlatmıyor. Oysaki böyle bir vaka karşısında savcılığın kendiliğinden harekete geçmesi ve girişimlerde bulunması gerekiyor.”
 
‘Savcılık hiçbir araştırma yapmıyor!’
 
Garibe’nin anlattığı hücrede tutulması ve maruz kaldığı işkencelere dair bir araştırma yapılması gerektiğini ifade eden Jiyan, bunun yanı sıra işkence ve kötü muamelenin söz konusu olduğunu ve böyle bir iddia karşısında da savcılığın kendiliğinden bir araştırma yapması gerektiğine dikkat çekti. Jiyan, “Buna ilişkin hiçbir şey yapılmıyor, o hücrede 24 saat tutuldu mu, kamera görüntülerine ne oldu, silindi mi silinmedi mi, bunlar çok önemli şeyler işkence ve kötü muamele iddialarında ama bunun için hiçbir araştırma da yapılmıyor ne yazık ki” diyerek, Garibe’ye çok geç bir süre sonra ulaşabildiklerini ve görüştükten hemen sonra 20 Eylül tarihinde de suç duyurusunda bulunduklarını aktardı.
 
Yaşadıklarının duyulmasını talep etti
 
Garibe’yle görüştükten sonra Kandıra 1 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda işkence ve kötü muameleden dolayı, cezaevi yönetimi ve müdürüne karşı “görevini ihmalden” dolayı da revirde görevli olan doktor hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten Jiyan, süreçle ilgilenmeye devam edeceklerinin altını çizdi. Jiyan, Garibe’nin talepleri arasında yaşadıklarının duyulması ve duyurulmasının yer aldığını kaydederek, kendisine karşı kötü muamelede bulunan cezaevi yönetimi, özellikle gardiyanlar ve kendisini tedavi etmeyen doktor hakkında da suç duyurusunda bulunulmasını talep ettiğini dile getirdi. Jiyan ayrıca Garibe’nin uğradığı cinsel işkence ve kötü muamelenin kamu tarafından duyurulması ve duyarlılık oluşturulmasını da kendilerinden istediğini anımsatarak, “Biz de bu yönde girişimlerde bulunuyoruz, sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız ve takip edeceğiz” diye konuştu.