Barınamayan öğrenciler: 127 kişi değil, binleriz!

  • 09:09 11 Ekim 2021
  • Güncel
İSTANBUL - Burs ve kredilerinin yeterli olmadığını bu nedenle de güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kaldıklarını kaydeden üniversite öğrencileri artan ev kiraları ve yurt fiyatları nedeniyle barınamadıklarını kaydetti. Hedef gösterme ve baskılara rağmen eylemlerini sürdüreceklerini vurgulayan öğrenciler, "Bizleri terörist olarak ilan etmeleri meşruluğumuzu gösteriyor" mesajı verdi. 
 
Üniversitelerin yüz yüze eğitime başlaması ile çok sayıda öğrenci artan ev kiraları ve yurt ücretleri nedeniyle zor durumda. Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı devlet yurtlarının yetersizliği de barınma sorununun katmerlenerek artmasına neden oldu. Öte yandan devlet tarafından karşılanması gereken barınma hakkını talep eden öğrenciler, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından “sözde öğrenci” ve “terörist” denilerek hedef haline getiriliyor. 
 
Ev kiraları ve yurt fiyatlarının artmasına tepki gösteren öğrenciler, KYK yurtlarının artırılması, kapalı ve özel yurtların kamuya açılması ve yurt ücretlerinin düşürülmesi talebiyle 20 Eylül’de Türkiye’nin birçok kentinde “Barınamıyoruz” ve “Yurtsuzlar” ismiyle eylem başlattı. Öğrenciler talepleri yerine getirilene kadar farklı şehirlerde ve sokaklarda gözaltı ve işkenceye maruz kalsa da nöbet tutmaya devam ediyor. 
 
'Kiralar çok yüksek eve çıkamıyoruz'
 
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü tarafından verilen burs miktarının ‘komik’ olduğunu söyleyen Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Yonca Fırat, ülke genelinde kiraların arttığını ancak İstanbul özelinde artışın çok daha fazla olduğunu dile getirdi. Yonca, “Yurt çıkmıyor ama eve çıkmak istesek kiralar çok yüksek, eve de çıkamıyoruz. Okuldan kalan sürelerde çalışıyoruz ancak çalışma koşullarımız çok kötü. Saati 11 lira olan işlerde çalışıyoruz, bu bizi çok zorluyor. Gecemiz gündüzümüz yok. Okuldan çıkıp işe gidiyoruz sonra tekrar okula gidiyoruz.  Ailelerimiz memlekette asgari ücretle geçiniyor. Bu para onlara mı, bize mi yetecek? Onlar da zor durumda. Bu yüzden bizde kendi ekonomik özgürlüğümüzü kazanmaya çalışıyoruz” dedi.
 
‘Taleplerimiz meşru ve net'
 
Okullarda pandemi nedeniyle bir buçuk yıl aradan sonra alınan ‘yüz yüze’ eğitim kararının başarılı ilerlemediğini ve barınamadıkları için  eyleme başladıklarını ifade eden Yonca, “Ülke genelinde ekonomik kriz var. Bu krizin faturasını öğrenciler, işçiler ve emekçiler ödüyor. Ekonomik krizin getirdiği sürecin sonunda bir aradayken bir şeyler başaracağımıza inandığımızdan ‘Yurtsuzlar’ eylemine başladık. Taleplerimiz karşılanan kadar eylemimize devam edeceğiz. Taleplerimiz çok meşru ve net. Tarikat ve cemaat yurtlarının kamulaştırılmasını, kiralara üst sınır getirilmesini ve öğrencilere ek ödenek sağlanmasını istiyoruz” diye ifade etti.
 
‘Ne yaparlarsa yapsınlar bizim meşruluğumuzu bastıramıyorlar’
 
Siyasal iktidarın, karşısında olan herkesi "provokatör" ya da "terörist" ilan ettiğini belirten Yonca, "Bizi terörist olarak göstermesi aslında bizim ne kadar haklı ve meşru olduğumuzu gösteriyor" dedi. Eylemlerinin dünya basınında da yer aldığını çünkü taleplerinin haklı ve karşılanabilir olduğuna dikkat çeken Yonca, "Bu yarattıkları algıyı kamuoyuna yansıtmak istiyorlar. Biz öğrenciyiz geçinemiyoruz. Bunu karşı tarafa anlatıyoruz görüyorlar ama kabul etmiyorlar. Kendilerine tepkinin büyüyeceğini biliyorlar. Ailelerimizi arıyorlar bizleri bu şekilde yıldırmaya çalışıyorlar. Ailelerimiz üzerinden baskı kurmaya çalışıyorlar ama ailelerimiz bizim ne kadar haklı olduğumuzu biliyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar  meşruluğumuzu bastıramıyorlar” sözlerine yer verdi. 
 
‘Gözaltılar ve tutuklamalar öğrencileri yıldırmayacak’
 
Eylemlerine yönelik polis saldırısına ilişkin de konuşan Yonca sözlerini şöyle sürdürdü: "İstanbul ve İzmir’de saldırdılar. Boğaziçi eylemlerinde iki arkadaşımız tutukladılar. Onlar için basın açıklaması yapmak istedik ama öğrenci sayısının üç katı çevik kuvvet vardı. Basın açıklamasına izin vermediler birçok arkadaşımızı da gözaltına aldılar. Özneleri olduğumuz üniversitelerde kendi politikalarını uygulamak istiyorlar. Bizlerin söz hakkı olmasını istemiyorlar. Kayyum rektör atmaları ile birlikte üniversitelerimize girmeye çalıyorlar. Sadece kendi istediklerini yapmak istiyorlar. Kabul etmediğimizi söylediğimiz de işkenceyle gözaltına alıp tutuklanıyoruz. Bir kez daha bilsinlerki, gözaltılar ve tutuklamalar öğrencileri yıldırmayacak."
 
‘Öğrenci miyiz, işçi miyiz diye düşünüyoruz’
 
Bir diğer üniversitesi öğrencisi Eylem Uluçay da eğitim hakkından faydalanabilmek için kredi aldığını ve devlete borçlandığını kaydetti. "Okula başlar başlamaz iş garantim yokken borçlandırıldım. Aldığım burs zaten bana yetmiyor" diyen Eylem, ev kiralarının arttığını ve kredi ile bursların öğrencilere yetmediği için  güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kaldıklarına dikkat çekti. Eylem, "Çalıştığımız işyerlerinde mobbinge maruz kalıyoruz. Özellikle kadın ve LGBT+ olarak çalıştığımız işlerde fiziksel tacize ve psikolojik şiddete maruz kalıyoruz. Öğrenci miyiz, işçi miyiz diye düşünüyoruz” dedi.
 
‘Biz 127 kişi değiliz binleriz’
 
Yurtsuzlar olarak başlattıkları ‘Barınamıyoruz’ eylemlerine çeşitli kurum ve kuruluşların destek  olduğunu dile getiren Eylem, “Eylemin 8'inci gününde cumhurbaşkanı tarafından hedef gösterildik. Bizim öğrenci olmadığımızı terörist olduğumuz barınma sorununun olmadığını söyledi. Yurtsuzlara operasyon düzenlendi ve 60 kişi gözaltına alındı. Eyleme katılan bütün öğrencilerin aileleri arandı. Daha sonra 127 kişinin nerelerde kaldığını gösteren bir belge hazırladılar. Biz 127 kişi değiliz binleriz barınma sorununu bu şekilde görmezden gelemezler. Bizi hedef göstermelerle yıldırmayacaklar. Barınma eylemimize saldırıldığın da 'Biz nöbetimizi dağıtıyoruz evsiziz, yurtsuzuz, her yerdeyiz' dedik. Onlar bizi yok saymaya çalışsa da sokaklarda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” diye konuştu. 
 
Bir çok öğrencinin barınma sorunu nedeniyle okula dahi gelemediğini aktaran Eylem, "Öğrenciler için ev bulmak zaten sorunken kadın ve LGBT+ öğrenciler için daha zor. Bizi görmezden gelerek var olmadığımızı düşünmek istiyorlar. Sorunlarımız o kadar gerçek ki bunu örtbas edemeyecekler” ifadelerini kullandı. 
 
'Birlikte mücadele edelim'
 
Gençliğin iktidara itaat etmediğini ve politikalarını kabul etmediğini söyleyen Eylem, 'hayır' diyen bir gençlik olduğunu bu yüzden iktidarın kendi meşruluğunu sağlamak için gençliğin sesini bastırmaya çalıştığını ifade etti. Eylem, “Biz tüm bu sorunlara itiraz ediyoruz. Hegemonya inşasına karşı gençliğin özne olduğu her yerde sorunları birlikte çözecek diyoruz. Yurtsuzluk öznel bir mesele değil bu hepimizin sorunu. Bugün iktidar üniversitelerde tehlike gördüğü için saldırıyor. Herkesi hep birlikte mücadele etmeye herkesi çağırıyoruz” sözleriyle çağrı yaptı.