VAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 23 yıl önce gerçekleştirilen uluslararası komplo ile ağırlaştırılan tecridin sona ermesi gerektiğini söyleyen kadınlar, “Bize büyük bir rol ve görev” düşüyor dedi. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan, 9 Ekim 1998’de uluslararası komplo ile Suriye’den çıkmak zorunda bırakıldı, 15 Şubat 1999’da ise Türkiye’ye getirildi. Abdullah Öcalan’a yönelik komplonun üzerinden 23 yıl geçti. Türkiye’ye getirildikten sonra İmralı Yüksek güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan Abdullah Öcalan’ın özelde kadına ve toplumsal sorunların çözümüne dair tespitleri ise toplum nezdinde karşılık bulmaya devam ediyor. 

 

Uluslararası komplonun yıldönümünde Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sürdüğünü söyleyen kadınlar, adaletin sağlanması için mücadelenin de olması gerektiğini vurguladı. Kadın özgürlükçü paradigmadan güç aldıklarına dikkat çeken kadınlar, 23 yıldır devam eden komplonun boşa çıkarılması için “Biz kadınlara büyük bir rol ve görev düşüyor” dedi. 

 

Van’ın Saray ilçesinde kadınlar, Abdullah Öcalan’a yönelik komplonun yıldönümüne ve devam eden tecride ilişkin konuştu. 

 

'Seçim yaklaşınca Kürt kardeşim'

 

AKP’nin Kürtleri yok sayma ve inkar politikalarının seçim yaklaştığında, “Kürt kardeşlerim” ve “ Kürt kökenli kardeşlerim” gibi söylemlere dönüştüğüne dikkat çeken Selma Böğük, “Ben 6 yaşındaydım AKP iktidara geldi. Üzerinden 20 yıl geçti, hala gitmedi. AKP ‘Kürt kardeşlerim’ diyor ya; Ape Musa’nın ‘Kürtler ve Türkler kardeştir’ sözüne ilişkin ‘Kürtler ve Türkler et ile tırnak gibiymişiz! Ama biz Kürtler hep tırnak tarafı olduk. Uzayınca kesilip atıldık’”  dedi. 

 

‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz’

 

CHP’nin de Kürtlere yönelik inkar politikalarının tarih boyunca devam ettiğine işaret eden Selma, “Cumhuriyet tarihinden bu yana Kürt inkarı derinleşerek devam ediyor. Birlikte yaşam sözü verildi. Ancak Kürtlere dayatılan hep soykırım ve katliam oldu. Dersim’den, Mutki’ye. Mutki’den Roboski’ye dek Kürtler üzerindeki katliam politikaları sürüyor. Kadınlar olarak Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz” diye belirtti.

 

‘Mücadelemizle gurur duyuyoruz’

 

“Her zaman önderliğimizin arkasındayız” diyen Hamide Özay ise “Kürt birliği sağlandığında inşallah bizde özgürlüğümüze kavuşacağız. Güzel günler yakındır. Kürt kadınlar olarak önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz. Mücadelemizle gurur duyuyoruz” dedi.

 

‘Birlikte mücadele edersek önderliğimiz özgürlüğüne kavuşur’

 

Kürtlerin birlikte hareket etmesinin gerekliliğini vurgulayan Hazal Özay da şöyle devam etti: “Herkesin elini vicdanına koyması gerekir. Elimizi vicdanımıza koyduğumuz zaman Erdoğan iktidarı değişir. Kürt halkı özgürleşir. Birlikte mücadele verirsek. Birlik olursak önderliğimiz özgürlüğüne kavuşur. Siyasetçilerimiz ne yaptı da içerde tutuluyor. Sadece haklarını istediler diye şu anda cezaevindeler. Bunu kabul etmiyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Tüm siyasetçiler özgür olmalıdır.”

 

‘Tecrit kaldırılsın’

 

Yıldız Çalışkan ise şu ifadeleri kullandı: “Bütün derdimiz Abdullah Öcalan’dır. Abdullah Öcalan bizim ruhumuzdur. Onu çok seviyoruz. Kürt halkı birlikte olmalı. Kaç yıl oldu hiçbir haber alamıyoruz. Tecrit kaldırılsın. Artık yeter.”