Topraklarına dönmek için direniyorlar

  • 09:01 9 Ekim 2021
  • Güncel
Gülistan Şahin
 
QAMIŞLO -Türkiye’nin 9 Ekim 2019’da saldırısı sonucu Serêkaniyê ve Girê Spî’den göç etmek zorunda kalan ve Newroz Kampı’nda yaşamlarını sürdüren kadınlar, topraklarına dönmek için direnmeye devam edeceklerini söyledi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim 1998’de gerçekleştirilen uluslararası komplu ile Suriye'den çıkmak zorunda bırakılmasının 21. yıldönümü olan 9 Ekim 2019'da Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Serêkaniyê ve Girê Spiyê saldırd. Saldırının komplonun yıldönümüne denk gelmesi dikkat çekerken, bu Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlatılan ilk saldırı değildi.  Serêkanî ve Girê Spî’ye yönelik saldırılar sonucu yüzlerce sivil katledildi, kimyasal silahlarla yakıldı ve binlerce insan ise göç ettirildi. Kamplara yerleşen insanlar zorlu şartlara rağmen buralarda da direnişlerini sürdürüyor. Kamplarda yaşayan insanların tek isteği tekrar topraklarına dönmek. 
 
Serêkanî ve Girê Spî’den göç ettikten sonra Qamişlo Kantonu’na bağlı Dêrîk’te bulanan Newroz Kampı’nda yaşayan kadınlar hem komplonun hem de saldırıların yıldönümüne ilişkin ajansımıza konuştu. 
 
‘Kampta direniş sürüyor’
 
Girê Spî’den göç ettikten sonra Newroz Kampı’na yerleşen Xezal Xidir, Türkiye ve destek verdiği grupların saldırı yaptıkları günü karanlık bir gün olarak tanımladı. Xezal şöyle dedi: “Türk devletinin bize saldırdığı gün kara bir gündü. O günden bu güne kadar bize saldıranları kınıyoruz. Girê Spî bizim yerimiz yurdumuzdu. Türk devleti bizi göç ettirdi. Perişan etti bizi. Evimizin her köşesini emek ve sevgi ile yapmıştık, benim evim cennet gibiydi. Her tarafı güllerle bezenmişti. Tank ve toplar altında çaresiz evimizden çıkmak zorunda kaldık. Malımızı, mülkümüzü arkamızda bırakıp Newroz Kampı’na geldik. Kentteki halk, bizim gibi perişan oldu ve her şeylerini arkalarında bıraktılar. Kentimiz işgal edildiği için çok üzgünüz. Bir anda gökyüzünde Türk devletinin uçaklarının uçtuğunu ve her tarafı bombaladıklarını gördük. Bu saldırı Amerika’nın yardımıyla gerçekleşti, Amerika’nın çekilmesiyle Türk devleti bize saldırdı. Canımızdan başka elimizde bir şey kalmadı. Çoğu kez göç ettiğimiz için çok daralıyoruz ama yine de her şeye rağmen kendi toprağımızdayız. Bunu Türk devletinin yanına bırakmayacağız ve burada sonuna kadar direneceğiz.”
 
‘Toprağımıza dönene kadar direnişimiz sürecek’
 
Topraklarına geri dönmek için gösterdikleri direniş ve umuda dikkat çeken Xezal şunları söyledi: “Elimizden geldiğince toprağımıza geri dönmek için direniyoruz. Rojava Devrimi öncesi Serêkaniyê, boştu ve temiz değildi. Ancak Kürt savaşçılar geldiğinde her tarafı temizlediler, kenti güllerle bezediler. Ancak Türk devleti bunun tamamlanmasına izin vermedi ve saldırı yaptı. Halkımızı rahat bırakmıyorlar. Halkımız kamplarda ve kamp dışında direniyor. Bizim direnişimiz askeri bir direniş gibi. Kamplarda soğuk ve sıcakta her koşul altında direnmek kutsal bir şey. Kısa bir zamanda kendi evime ve kentime döneceğimi umuyorum. Kendi evimize toprağımıza dönünceye kadar direnişimiz devam edecek. Ben hiç kimseden korkmuyorum. Biz düşmana da kendi toprağımıza döneceğimizi söylüyoruz.” 
 
‘Bizi toprağımızdan göçerttiler’
 
Serêkaniyê’den Newroz Kampı’na yerleşen Meha Ebdulqadir ise şu ifadeleri kullandı: “9 Ekim 2019’da Türk devleti ve çeteleri Serêkaniyê ve Girê Spî’ye saldırdı. Bu saldırılar sonucunda birçok yurttaş katledildi, evleri talan edildi, yerinden yurdundan göçertildi. Göç edişimiz üçüncü yılına girecek. Türk devleti ve destekçileri bizi toprağımızdan göçertti. Türk devleti kendi çetelerini bizim evlerimize yerleştirdi. Kentimizi bizden aldılar ve işgal ettiler.”
 
‘Huzur içinde yaşamamıza izin vermediler’
 
Türkiye’nin Serêkaniyê ve Girê Spî’ye saldırmasının nedenini ise Meha şu sözlerle dile getirdi: “Türk devleti Serêkaniyê’nin küçük bir kent olduğunu ancak örgütlü olduğunu ve komünal bir yaşam olduğunu gördü. Bu yüzden buraya saldırdı. Büyük devletlerin gözü de bizim üzerimizdeydi. Kendi kentimizde huzur içinde yaşamamıza izin vermediler ve bugüne kadar tank ve toplarla Serêkaniyê ve Girê Spî köylerine saldırdılar.  Tüm dünyanın bize destek vermesi gerekir ve biz de birbirimize destek vererek saldırganlardan haklarımızı alalım.”