‘Cenazelerimize sahip çıkmalıyız’

  • 09:03 7 Ekim 2021
  • Güncel
 
ŞIRNAK - Şırnak’ta cenazelerin zırhlı araçlarla alınması ve toplu bir şekilde kimsesizler mezarlığına defnedilmesine tepki gösteren MEBYA-DER yöneticisi kadınlar, “Bu ailelere ve cenazelere yapılan bir işkencedir” dedi. 
 
Şırnak'a bağlı Cudi, Gabar, Namaz Dağları ve Besta bölgesinde devam eden askeri operasyonlarda yaşamını yitiren HPG ve YJA Star'lıların cenazeleri, götürüldüğü Şırnak Devlet Hastanesi’nde günlerce morgda bekletiliyor. HPG ve YJA Star’lıların kimlik bilgilerinin açıklanmasının ardından cenazeleri almak için başvuru yapan ve DNA örneği veren aileler aylarca bekletiliyor ve tüm girişimleri ise yanıtsız bırakılıyor. 
 
DNA’ları tutan cenazeler dahi kimi zaman ailelere bilgi verilmeden kimsesizler mezarlığına defnedilirken, özellikle son birkaç aydır morgda bekletilen cenazelerin zırhlı araçlarla morgdan alındığı ve kimsesizler mezarlığına toplu defnedildiği öğrenildi. 5 ay önce 32 mezarın bulunduğu kimsesizler mezarlığında şimdi ise 69 mezarın bulunması da yaşananları gözler önüne seriyor. 
 
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) yöneticileri Asiye Arslan ile Hezni Arslan, yaşananlara tepki gösterdi. 
 
‘Cenazelerimize işkence yapıyorlar’
 
Asiye, mezarlıklara yapılan saldırılara ilişkin konuşarak, Kürt halkının yıllardır her yoldan saldırı ve baskılara maruz bırakıldığını belirtti. Cenazelere yönelik muamelenin kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Asiye, “Cenazelerimizi parçalıyorlar, işkence yapıyorlar. Yaşamını yitiren gerillaların cenazeleri toplu bir şekilde gizli saklı defnediliyor. 90’lardan beri mezarlıklarımıza ve cenazelerimize saldırıyorlar. Aileler cenazelerine ulaşamıyor. Bilinçli olarak cenazeler ailelere verilmiyor. Bu yolla ailelere de işkence yapılıyor. Bu işkencedir. Devlet aileler üzerinde her zulmü yapıyor. Annelerin yüreğine ateş düşürüyor” diye kaydetti. 
 
‘Cenazelere işkence yapılmasın’
 
Asiye son olarak şunları dile getirdi: “Aylardır Şırnak’ta bekletilen cenazeler var ve ailelere verilmiyor. Aileler defalarca DNA verdi ama ailelere geri dönüş yapılmadı. Cenazelerin kimlikleri açıklandı ve aileleri gelip başvurdu ama ailelerin başvurularına cevap vermediler. Gecenin bir yarısı cenazeler morgdan zırhlı araçlarla alınmış ve kimsesizler mezarlığına götürülüp oraya toplu defnedilmiş. Bu zulüm değil midir? İşkence değil midir? Cenazelerin aileler tarafından alındığından kitlesel bir törenle defnedilmesinin önüne geçmeye çalışıyorlar. Devlet cenazelerimizden bile korkuyor. Cizre bodrumlarında yüzlerce kişi katledildi ama hala birçoğunun cenazesinin nerede olduğu bilinmiyor. Zihniyet aynı. Hiçbir din ve ahlakta bunun örneği yoktur. Aileler bu politikalara boyun eğmiyor, biz de eğmiyoruz. Kabul etmiyoruz. Cenazelere işkence yapılmasın. Cenazeler ailelerine teslim edilsin. Ailelerin yüreğine ateş düşmesin artık.”
 
‘Anne yıllardır çocuğunun cenazesini arıyor’
 
Hezni Arslan ise bütün annelerin çocuklarının cenazelerine sahip çıkma hakkı olduğunu vurguladı. Tüm annelerin ve ailelerin cenazelerinin nerede olduğunu bilme hakkı olduğunu belirten Hezni, “En büyük acıyı anneler çekiyor. Anneler senelerce çocuklarının cenazesini arıyor. Ben o annelerin duygularını çok iyi anlıyorum. Tek istekleri ve umutları çocuklarının cenazelerine ulaşmaktır. İktidar bu yönden yaklaşmalı. Cenazeler ailelere geç olmadan verilmeli. Çocuklarımızın cenazelerini kendilerine göre çıkarıp, başka yerlere defin ediyorlar. Bugün iktidarın yaptığı büyük bir ahlaksızlıktır. Cenazelerden ne istiyorlar” diye sordu.
 
‘Ailelerin cenazelerini kaçırıyorlar’
 
Cenazelere yönelik baskı ve zulme karşı sessiz kalınmaması için çağrıda bulunan Hezni, “Bunu vicdanımız kabul etmiyor, etmemeli. Cenazelerin yeri sürekli değiştiriliyor. Aileler cenazelerini yıllarca arıyor. Ailelerin cenazelerini kaçırmasınlar. Buna hakları yok.  Bu zulüm kabul edilemez. Birlik olup cenazelere sahip çıkalım. Uluslararası devletler de buna ses çıkarmalı. Haklarımızı savunmalıyız. Yıllardır bu baskı ve zulüm altındayız ama kimse bizim için bir şey yapmadı. Halkımız da ailelerle birlikte cenazelere sahip çıkmalı, değerlerini korumalı” diye konuştu.