Aileler: Hasta tutsaklar serbest bırakılmalı

  • 09:05 30 Eylül 2021
  • Güncel
DİYARBAKIR - Cezaevlerindeki ağır hasta tutsakların durumuna dikkat çeken aileler, bir an önce bırakılmaları gerektiğini söyledi. Aileler, cezalarının bitmesine az bir zaman kala tutsakların keyfi disiplin cezaları ile infazların yakıldığını dile getirdi. 
 
Türkiye ve bölge cezaevlerinde artan hak ihlalleriyle beraber hasta tutsakları durumları her geçen gün ağırlaşıyor. Bu yılın başından bu yana 14 hasta tutsak yaşamını yitirirken, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) 2020 yılında yayınladığı "Hapishaneler Raporu" göre, cezaevlerinde 604'ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutsak bulunuyor.  Birçok hasta tutsak hastanelerin verdiği “Cezaevinde yaşamını sürdüremez” rapora rağmen Adli Tıp Kurumu tarafından tersi yönde verilen “cezaevinde kalabilir” raporu nedeni ile bırakılmıyor. 
 
Diyarbakır'daki tutsak yakınları, cezaevlerindeki hasta tutsakların durumunu, artan hak ihlallerini, verilen disiplin cezalarını değerlendirdi. 
 
‘Elleri kelepçeli hastaneye götürülüyorlar’
 
Cezaevlerinde  hak ihlallerinin giderek arttığı belirten Hazal Yıldırım, hasta tutsakların bir an önce bırakılması gerektiğini söyledi. Cezaevlerinde birçok hasta tutsak olduğunu dile getiren Hazal, “Bu hasta tutsaklar arasında yaşları büyük ve durumu ağır olan  var. Cezaevlerinde uygulanan hak ihlalleri aynı şekilde hasta tutsaklar üzerinde de uygulanıyor. Tedavi edilmesi gereken hasta tutsaklar tedavi edilmiyor. Özellikle durumu ağır olan hasta tutsaklar elleri kelepçeli şekilde hastaneye resmen sürüklenerek götürülüyorlar. Biz durumu ağır olan hasta tutsakların hastanelerde değil evlerinde tedavi edilmesini istiyoruz" dedi
 
'Kürtçe konuştuğu için disiplin cezası aldı'
 
Hasta tutsaklar arasında cezaları bitmesine rağmen bu sürenin uzatıldığını ifade eden Hazal, tahliye edilmesi gereken tutsakların dilekçe başvuruları kabul edildiği halde serbest bırakılmadığını  belirtti. Salgından dolayı 2 yıldır çocuklarını göremediğini dile getiren Hazal, "Çocuklarımızı uzun zamandır göremiyoruz. Açlık grevi eylemlerinin son bulmasıyla çocuklarımızın son durumunu merak ediyoruz. Bu konuda herhangi bir bilgi alamıyoruz. Bundan dolayı çocuğumla telefonda konuşmak zorunda kalıyorum ve Kürtçe konuştuğumuz için oğluma disiplin cezası verdiler. Biz cezaevi yönetiminin artık pandemi dönemini bahane etmesini istemiyoruz. Pandemide düğün salonlarını, kafelerin açılmasına izin veren devletin cezaevlerindeki görüşlere de izin vermeli" sözlerini kullandı. 
 
‘Zulüm uyguluyorlar’
 
Cezaevlerinde tutulan hasta tutsakların tedavi edilmeyerek Kürt halkının yok edilmeye çalışıldığını vurgulayan Kıymet Çoreşoğlu, aynı zamanda tutsaklara kötü muamele uygulandığını sözlerine ekledi. Kıymet, "Devlet hasta tutsakları tedavi etmeyerek Kürtlere zulüm etmeye çalışıyor. Hasta tutsakları son ana kadar cezaevinde tutmak istiyor. Biz tutsaklara hasta tutsakların sağlık durumunu sorduğumuzda durumlarının ağır olduğunu söylüyorlar. Uygulanan hak ihlalleriyle sürekli çocuklarımıza baskı uyguluyorlar” diye konuştu. Cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı tutsakların haklarını korumaya devam edeceklerini  söyleyen Kıymet, “Biz tutsakların cezaevlerinde kalmalarını kabul etmiyor ve bir an önce serbest kalmalarını istiyoruz"  ifadelerini kullandı. 
 
‘İnfazlar yakılıyor’
 
Bir diğer tutsak yakını Güler Yüksekdağ da, ihtiyaçlarını tek başına gideremeyecek olan hasta tutsakların bir an önce tahliye edilmesi  gerekliliği üzerinde durdu. Güler, "Cezaevlerinde  tutulan hasta tutsaklar var. Bunların yarısının durumu çok ağır. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinden dolayı çoğu doktorlara gösterilmemekte. Çoğu tutsak hasta olmasına rağmen verilen disiplin cezaları yüzünden tek kişilik hücrelere  konuluyor. Aynı şekilde cezası az kalan tutsakları tahliye etmiyorlar ve tutsakların infazlarını yakarak ceza sürelerini uzatıyorlar. Cezaevlerinde tutsaklara karşı uygulanan bu tutum asla kabul edilemez. Cezası bitmiş olan bütün tutsaklar tahliye edilmelidir. Durumu ağır olan tutsaklar, son zamanlarını cezaevinde değil çocuklarının yanında geçirmelidir. Bu konuda bakanlıklar ve cezaevi yönetimi üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmelidir. Pandemi döneminden dolayı  getirilmiş görüş yasaklarını bir an önce kaldırmalı ve çocuklarımızla görüşmemize izin  verilmeli" diye konuştu.