Meclis önünden Adalet Bakanlığı ve CPT’ye seslendiler: Adım atın! 2024-01-30 14:26:52   ANKARA - Meclis önünde açıklama yapan Barış Anneleri ile Adalet Nöbeti’ne katılan anneler, Adalet Bakanlığı ve başta CPT olmak üzere uluslararası kurumlara PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü için adım atma çağrısı yaptı.    Aralarında açlık grevinde yakınları bulunan anneler ile Barış Anneleri’nin bulunduğu kadınlar Ankara'ya geldi. Türkiye ve Kurdistan’ın pek çok yerinde Adalet Nöbeti’ni sürdüren anneler, bugün sabah saatlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Yapılan ziyaretin ardından DEM Parti Kadın Parlamento Grubu’na katılan kadınlar, grup toplantısının ardından Meclis Basın Kapısı’nın önünde açıklama gerçekleştirdi.   Adalet Bakanı randevu vermedi   Basın açıklamasında ilk olarak konuşan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, “Asıl amacımız bu taleplerin Adalet Bakanlığı’na ulaşmasıdır. Bunu da gerçekleştirmek için kendilerinden randevu talep ettik; ancak kendisi burada olmadığı için görüşme sağlanamadı. Bizler taleplerimizi dosya şeklinde Adalet Bakanı yardımcısına teslim edeceğiz. Bu sesi duysunlar istiyoruz. Şimdi özellikle; biliyorsunuz cezaevlerinde açlık grevleri söz konusu. Ve açlık grevleri bugün yüzü aşkın cezaevinde gerçekleşiyor. Bu açlık grevleri bugün itibariyle 65’inci gününe girdi. Ve 65 gündür cezaevinde siyasi tutsaklar hak, hukuk, adalet için mücadele etmektedirler. Hak, hukuk, adalet mücadelesinin de İmralı tecrit sisteminin ortadan kalkmasıyla gerçekleşeceğini biliyorlar. Yani bu ülkede İmralı tecrit sistemi aynı zamanda bütün cezaevlerine yayıldığı için cezaevlerinde adalet yok, hak yok, hukuk kalmamış bir hukuksuzluk sistemi inşa edilmiştir. O nedenle cezaevinde açlık grevi başlatan siyasi tutsaklarla birlikte Adalet Nöbetleri de bugün Türkiye’nin ve Kürdistan’ın birçok ilinde gerçekleşiyor. Adalet Nöbeti’ni 59’uncu güne vardıran iller arasında Diyarbakır, Mardin, Van, Adana, Mersin, İzmir, İstanbul ve Ankara var” sözlerini kullandı   ‘Savaş politikalarından vazgeçilmesi için tecrit kaldırılmalıdır ‘   Nöbetin barış talebi ile tüm illere yayıldığını söyleyen Halide, “ Mardin’de Ankara’da birçok kentte bu nöbetlerle siyasi tutsakların başlatmış oldukları açlık grevlerine bir şekilde Türkiye’de kamuoyu oluşturmak istiyorlar ve aynı zamanda seslerinin duyulmasını istiyorlar. Bu yönüyle de biliyorsunuz ki bu ülkede hapishaneler sistemi en çok bu ülkenin demokrasisini askıya alan bir sistem ve rejim halinde. Her gün cezaevlerinde hasta tutsakların ölüm riskiyle yaşadıklarını görüyoruz ve bazen cenazeler geliyor. Ve bu cenazelere sebep olan şey de Adalet Bakanlığı ve Adli Tıp Kurumları’nın hasta tutsakları hiçbir şekilde hesaba katmamasından kaynaklı. Bu hak, hukuk, adalet mücadelesini gerçekleştirmek için annelerimiz de barış anneleri de bütün kamuoyuna çağrıda bulunuyorlar. Özellikle bu ülkede savaş politikalarından vazgeçilmesi için ve barışın tesis edilebilmesi için Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve açlık grevindeki siyasi tutsakların taleplerinin karşılanmasını talep ediyorlar. Bugün burada ülkenin birçok yerinden gelen Barış Anneleri’nin sesine tüm ülkenin kulak vermesi lazım. Bu yönüyle de dayanışmayı büyütmemiz gerektiğini bir kez daha vurguluyorum” diye konuştu    ‘İmralı işkence sistemine karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz’   Halide’nin ardından Barış Anneleri adına söz alan Mersin Barış Annesi Hamdiye Kırıcı da şunları söyledi: “Öncelikle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde tecrit rejimine son vermek ve faşizmin Türkiye ve Kürdistan halklarına yönelik baskıları yenilgiye uğratmak amacıyla 1-15 Şubat arası yapılacak olan Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nü selamlıyoruz. Uluslararası bir komplo sonucunda İmralı F Tipi Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan Sayın Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden itibaren hiçbir şekilde haber alınamamaktadır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve toplumla yeniden buluşması barışçıl ve demokratik bir yaşamın yegane yolu olacaktır. Bu vesileyle de buradan bir kez daha kadınları barış, özgürlük, demokrasi isteyen bütün kamuoyunu, uluslararası kurum ve kuruluşları İmralı işkence sistemine karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.”      ‘TBMM ve CPT tecridi kaldırmaya yönelik gerekli hukuki ve siyasi adımı atmalıdır’   “Kamuoyunun da bildiği üzere Türkiye’deki 100’e yakın hapishanede yüzlerce tutsak Öcalan üzerinde yoğun uygulanan tecridin kaldırılarak fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununda demokratik, barışçıl çözüm talebiyle 27 Kasım 2023 tarihinde açlık grevi eylemine başlamışlardır” diyen Hamdiye,  “Açlık grevleri, bugün itibariyle 65 gününü doldurmuş bulunmaktadır. Adalet Bakanlığı, TBMM ve Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) başta olmak üzere, yetkili bütün ulusal ve uluslararası kurumlar; açlık grevlerinin sonlanması için tutsakların bütün taleplerini yerine getirmeye ve Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecridi kaldırmaya yönelik gerekli hukuki ve siyasi adımı atmalıdır” ifadelerini kullandı.    Adalet Nöbetleri   Adım atılmadığı taktirde tutsakların yaşam ve sağlık hakkına yönelik ortaya çıkacak ağır sonuçlardan da söz konusu kurumların sorumlu olacağını hatırlatan Hamdiye, şöyle dedi: “Bizler tutsak yakınları olarak, hapishanelerde başlatılan açlık grevlerine destek olmak ve İmralı tecridini kırmak amacıyla Kürdistan ve Türkiye’nin birçok kentinde Adalet Nöbetleri’ne başlamış bulunmaktayız. Bu kapsamda Barış Anneleri, tutsak yakınları ve TJA öncülüğünde başlattığımız Adalet Nöbetleri; Diyarbakır, Mardin, Van, Adana, Mersin, İzmir, İstanbul ve Ankara’da kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. başlatılan Adalet Nöbetleri, bugün itibariyle 59 gününü doldurmuş bulunmaktadır.   Derhal insani bir çözüm bulunmalı ve hasta tutsaklar özgürlüklerine kavuşmalıdır    Buradan bir kez daha belirtiyoruz, tutsakların talepleri taleplerimizdir. Taleplerimiz sağlanıncaya kadar da özgürlük, adalet taleplerimiz devam edecek. Tecrit rejiminin başka bir yüzü de hasta tutsaklara yönelik politikalardır. Sivil toplum örgütlerinin 2022 yılındaki verilerine göre Türkiye hapishanelerinde 651’i ağır olmak üzere 1517 hasta tutsak bulunmaktadır. Bütün kamuoyunca da bilindiği üzere gerçek rakam bunun çok üzerindedir. İmralı'da uygulanan ve hapishaneler başta olmak üzere giderek Kürdistan ve Türkiye halklarına uygulanan tecrit politikaları sonucunda, hemen hemen her gün hapishanelerde ölümler yaşanmaktadır. Hapishanelerde yaşamını kaybedenlerin yüksek çoğunluğu da hasta tutsaklardır. Hasta tutsakların durumunu görmezden gelen ve hapishaneleri birer işkencehaneye çeviren Adalet Bakanlığı başta olmak üzere yetkili kurullara çağrımızdır; derhal insani bir çözüm bulunmalı ve hasta tutsakların özgürlüklerine kavuşması için gerekli bütün adımlar atılmalıdır.    Adalet Bakanlığı’na çağrı   Son olarak yeniden ifade ediyoruz; Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılarak fiziki özgürlüğünün sağlanması için başta kadınlar olmak üzere kamuoyunu ve uluslararası toplumu, taleplerimizi sahiplenmeye ve güçlendirmeye çağırıyoruz. Bu vesile ile Adalet Bakanlığı başta olmak üzere yetkili bütün kurumlara görevlerinin gereklerini yapmalarını tekrar hatırlatıyoruz.”