‘Estetiğin kapitalizmle bir ilgisi var’ 2024-01-20 09:05:03     AMED - Amed sokaklarında estetik operasyonları sorduğumuz kadınlar, estetiğin yaygınlaşmasında bir taraftan toplumsal baskının, bir taraftan da kapitalist sistemin etkili olduğunu dile getirdi.   Estetik operasyonlar, uzun yıllardır nedenleri, sonuçları ile özellikle kadınlar üzerinden tartışılan bir gündem. Erkek egemen sistemin de kadınların yaşamının neredeyse “vazgeçilmez parçası” haline getirmeye çalıştığı estetik operasyon, hem “estetik” kavramını sorgulatıyor hem de yaygın şekilde başvurulmasının nedenlerine yeniden dönüp bakmayı ihtiyaç haline getiriyor. Erkek egemen ve kapitalist sistem içerisinde sistemin, iletişim araçları ya da kamusal alandaki kodlar ile dayattığı estetik anlayışının bir yansıması olarak estetik operasyonları Amed’de sokağa sorduk.   ‘Tek tip bir güzellik anlayışı var’   Kadınların estetik yapma isteğinde dijital medyanın etkisi olduğunu düşündüğünü dile getiren Berfin Yetik, bunun psikolojik yanları olduğunu söyledi. Berfin, “Kadınlar karşı cinslerin beğenilerini alabilmek için zorbalıklarına maruz kalıyor. Psikolojik bir savaş var. Sosyal medyada da kıyaslama var. Bunun da etkisi olduğunu düşünüyorum. Tek tip bir güzellik anlayışı var. Ağız, burun ve yüz hatlarından tutun, vücudun her bölgesine kadar tek tip bir model var. Dış görünüşe çok değer veriliyor. Herkes fabrikadan çıkmış gibi görünüyor. Seri üretim gibi olmuş. Herkes dış görünüşü ile barışık olmalı. İnsanlar dış görünüşünü aşağılamamalı. Ruhlar sevilmeli” dedi.   ‘Kapitalizmde dış görünüş önemli’   “Estetiğin kapitalizmle bir ilgisi var” diyen Berfin, ekonominin de kadınlar üzerinden yürütüldüğünün altını çizdi. Berfin, “Bir araba satılırken kadın kullanılarak PR yapılıyor. Bir dondurma reklamı yapılırken kadın kullanılıyor. Özellikle sosyal medyaya baktığımızda herkes ünlü, model ve güzel oluyor. Bu şekilde para kazanmak istiyorlar. Bir işyerine başvuru için gittiğimizde dış görünüşümüze bakılıyor. Günümüz kapitalizminde dış görünüş çok önemli” ifadelerine yer verdi.   ‘Kapitalist sisteme boyun eğiyoruz’   Güncel güzellik anlayışının kendilerini estetiğe yönlendirdiğini kaydeden ve kendisi de estetik operasyonlardan geçen Esra Şimşek, bunun kapitalist sistemin bir dayatması olduğunu söyleyerek, “Barbie bebek akımı çıktığı için herkes küçücük burnu, elma yanakları ve dolgulu bir çenesi olsun istiyor. Ben de yaptırdım. Ben de bunu düşündüm ve daha güzel görünmek istiyorum, ‘Daha güzel’ tanımını güncel şartlarda yapılması gerekenler eşliğinde yaptım. Burnumu da yaptırdım ve böyle daha mutluyum. Çünkü güzellik algısına uyduğumu düşünüyorum. Her kadın kendisi olarak güzeldir. Bu güzellik dayatması kapitalizmin getirdiği bir zorunluluk. Biz biraz daha kapital sisteme boyun eğen kısım oluyoruz. Bunu aşmak mümkün ama çevre çok önemli bir faktör. Mesela çevrendeki herkes estetik yaptırmışsa sen de bir süreden sonra, ‘Yaptırmam gerekiyor’ düşüncesine varıyorsun” şeklinde konuştu.   ‘Özel savaş politikalarının etkisi var’   Kadınların için, “Kadın doğasıyla güzel” ifadelerini kullanan Delal Uzunca, kadınların estetik yaptırmak istemelerini dijital medyanın rolü ile açıkladı. Estetik operasyonları doğru bulmadığını kaydeden Delal, “Kadın kendi doğal haliyle zaten güzel. Kadın doğasıyla, düşünceleriyle, iyiliğiyle, güzel. Kadınlar üzerinde bu konuda en etkili olan şey ise sosyal medya. Bunların yanı sıra özel savaş politikaları da kadın üzerinde etkili oluyor. Fakat kadınlar bunun farkında değiller. Kadınların estetik yapmayı isteme sebeplerden biri de ailedeki psikolojik şiddet” sözlerine yer verdi.   ‘İnsanlar birbirinden farklıyken güzeller’   Estetiğin sağlıklı bir operasyon olmadığını dile getiren bir diğer yurttaş Fatma Zehra Üçücü, görüşlerini şu sözleri aktardı: “Kadınlar toplumun baskısından kaynaklı estetik  yaptırıyorlar. Mesela burnumuz çirkinse çirkin diye konuşuyorlar ve biz de toplumdan bu yüzden etkileniyoruz. Estetik sağlıklı bir şey değil, herkesin doğal olması daha güzel. İnsanlar birbirine benzememeliler. İnsanlar birbirinden farklıyken daha güzeller. Bir insan gözüne lens takarak gözlerini güzelleştirmiyor. Burnumuzu ya da yüzümüzü değiştirerek bir şey elde etmiyoruz.”