Mariya Bozan: Önderliğin düşünceleri evrenselleşti 2024-01-12 09:30:36   Qeder Kar   MEXMÛR – PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözümü için başlatılan kampanyaya dikkat çeken Mexmûr Kampı’nda öğretmenlik yapan Mariya Bozan, Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin evrenselleştiğini belirterek, kampta da tuttukları nöbetin 178’inci gününde 36’ıncı grubun devralması ile devam ettiğini söyledi.    PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit devam ederken, tecridin kaldırılması için eylemler de sürüyor. 10 Ekim 2023 tarihinde dünyadaki 74 merkezde “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyası başlatıldı. Kampanyaya katılımlar günden güne artarken, cezaevlerindeki tutsaklar 27 Kasım’da açlık grevi başlattı, Amed, Wan, Mêrdîn, İstanbul, Adana, Mersin ve İzmir’de de Adalet Nöbetleri başlatıldı.    Mexmûr Kampı’nda da 20 Temmuz 2023’ten bu yana devam eden nöbet eylemi 178’inci gününde 36’ıncı grubun devralması ile sürüyor. Mexmûr’da devam eden nöbeti kamptaki öğretmenlerden Mariya Bozan değerlendirdi.    74 mekrezde açıklama   Abdullah Öcalan için başlatılan kampanyaya dikkat çeken Mariya, “Başlatılan ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm’ hamlesi diğer hamlelere göre daha farklı. 25 yıl içerisinde imza kampanyaları, yürüyüşler, mitingler ve farklı etkinlikler Özgürlük Hareketi tarafından başlatıldı.  Ancak bu hamle farklı ve çok yönlü sürdürülüyor. Avrupa7da 74 merkezde Kürtlerin dostları tara fından bu çalışma yürütüldü. Önderlik 74 yaşında olduğu için 74 merkezde başlatıldı. Kürt halkının dostları olan aydın, yazar vb Önderliğin fikirlerini benimseyen kişilerce bu hamle başlatıldı” dedi.     Avrupa’da kampanya   Kampanyanın Avrupa’da başlatılmasının önemli olduğunu belirten Mariya, şunları dile getirdi: “Avrupa Önderliğe yönelik komplonun hazırlandığı yerlerden. Avrupa şu anda yürütülen tecrit suçunun ortağı. Aynı zamanda Kürt sorununu sorumlusu. Çünkü hegemon güçler Avrupa’da. Bu açıdan Avrupa’da Kürt halkının dostları tarafından hamlenin yürütülmesi önemli. Önderliğin kitaplarının okunmasına ilişkin çalışmalar yapılması önemli. Özgürlük Hareketi bunu herkesin gündemine koydu. Hamle çok yönlü yürütülüyor, kitlesel ve etkili de oluyor. Bu hamle Avrupa ülkelerine, Birlermiş Milletlere, Avrupa’daki kurum ve kuruluşlara özellikle de Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne baskı yapıyor. Önderliğin özgürlüğünün sağlanması için yapılan çalışmalar daha da güçlendirilmeli. Amacımıza ulaşmak için eylemleri güçlendirmek gerek. Tek ruh ve birlikle Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamalıyız.”   ‘Önderlik sorunların çözüm aktörü’   Abdullah Öcalan’ın sorunların çözümündeki rol ve misyonuna dikkat çeken Mariya, “Kurdistan, Orta Doğu ve dünyada şu anda yaşanan sorunlar, kapitalist modernite sisteminin yarattığı kriz, kaostan kaynaklı. Bu krizi aşmak isteyen, kurtulmak isteyenler Önderliğin fikirlerinden çözüm gücü alıyorlar.  Sistemden kurtulmak isteyenler, buna yöneliyor. Bu yüzden de Önderliğin fikirleri giderek evrenselleşiyor, yayılıyor. Kürtlerin dostları Önderliğin düşünce ve yöntemleri ile Orta Doğu’nun sorunlarını çözmek istiyor. Bu şekilde Önderliğe sahip çıkıyorlar. Evet Önderliğin savunmaları var, düşünceleri var, ideolojisi var, Önderliğin bir çözüm modeli var. Ama aynı zamanda Önderlik yaşanan sorunların çözüm aktörü” dedi.    ‘Önderliğin fikirlerinden korkuyorlar’   “Hegemon güçler neden Önderliğin sesinin çıkmasını istemiyor” diye soran Mariya, devamla şunları ifade etti: “Çünkü Önderlik bu mevcut sistemi yorumluyor ve tanımlıyor. Sözleri ile sistemin siyasetine müdahale edebiliyor. BU müdahale toplumsal sorunların çözümü için önemli. Bu yüzden tecrit ağırlaştırılıyor. Hegemon güçler Önderlikten korkuyor. Dünyayı yöneten ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin gibi hegemon güçler Önderliğni düşüncelerinden korkuyor. Önderlikten korktukları kadar birbirlerinden korkmuyorlar. Bu yüzden tecridi bu kadar ağırlaştırıyorlar.  Kürt sorununun çözülmesini istemiyorlar ve Kürtlere karşı şiddetin dozunu yükseltiyorlar. Kürtler ve dostları da bu güçlere karşı direnip Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlamak istiyor.”   ‘Cezaevleri direniş kalesi’   Türkiye ve Kurdistan’da cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine de dikkat çeken Mariya, cezaevlerindeki direnişin çok anlamlı ve değerli olduğunun altını çizdi. Açlık grevi eylemlerinin 27 Kasım’da başlamış olmasının anlamlı olduğunu söyleyen Mariya, “Diriliş günü  ve aynı zamanda da PKK’nin kuruluş günü. Kürt özgürlük mücadelesinde  cezaevlerinin direnişi çok önemli. Güçlü bir maneviyatı var. Örgütümüz ilk kez cezaevlerindeki direnişle büyüdü. Mazlum Doğan, Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve diğer arkadaşların direnişi ile büyüdü, yayıldı. Aynı zamanda cezaevleri özgürlük eylemlerinin merkezi. Cezaevleri özgürlük hareketi içerisinde direniş kaleleridir. Bu yüzden 27 Kasım’da başlatıldı. Hem Önder Apo için başlatılan hamleye katılımda hem de özgürlük mücadelesinde önemli  ve değerli bir yeri var. Bizler onların direniş ve mücadelesini selamlıyoruz” dedi.    ‘Annelerin eylemi değerli’   Başlatılan Adalet Nöbeti eylemlerine de edğinen Mariya, “Annelerin başlattığı eylem çok değerli ve kutsal. Çocukları tutsak olan anneler, devlet zulmünü gören anneler, Önderliğin özgür olmasını isteyen anneler, çocukları ve gençlerin özgür olmasını isteyen anneler başlatılan hamlede yer alıyor. Annelerin bu güne kadar gösterdikleri direniş ve mücadelelerini selamlıyoruz” ifadelerini kullandı.    Nöbet 36’ncı grupla sürüyor   Mexmûr’daki nöbet eylemini değerlendiren Mariya, şunları söyledi: “Mexmûr direniş ve mücadele kalesi. Kürt halkının özgürlük mücadelesinde bir merkez. Önderlik için başlatılan tüm eylemlere öncülük etmiş. Kapmta çok önemli eylemler oldu. Bizler şimdi de bu hamleye katıldık. Şu anda 36’ıncı grup yürütüyor nöbeti. Şehit Kerim Kato’daki öğretmen ve öğrenciler nöbet tutuyor. Burada önderliğin sesini dinletiyoruz. Kürt halkının yaşadığı sorunları değerlendiriyoruz. Gerillanın durumunu yorumluyoruz. Siyasi gelişmelere, tecride ilişkin seminerler veriyoruz. Eylemleri büyütme üzerine tartışmalar yapıyoruz. Nöbet eylemimizi dönüşümlü olarak sürdürüyoruz. Eylemlerimizle her zaman bağlılığımızı dile getiriyoruz. Önderliğimizi özgürleştirene kadar da sürdüreceğiz. Kamptaki halk her zaman  mücadele ve direnişin bir parçası olacak.”   Mücadeleyi güçlendirme kararlılığı   Mariya, son olarak  “Gerillan nasıl fedaice Kurdistan’da mücadele ediyorsa biz de şehitlerimize sahip çıkıyoruz. Her türlü vahşi saldırılara  biz de ruh ve vicdani olarak onların yanındayız. Kuzeyde açlık grevleri  ve nöbetler var ama tüm halkımızın katılması lazım hamleye. Eğer başaramazsak bu kriz derinleşir, saldırılar artar. Kuzey Kurdistan halkı atılım ile kendi rengini göstermeli ve Kurdistan ve dünyadaki bu tecridi kırmalıyız.  Eylemlerimizle Avrupa, BM ve CPT’ye baskı yapmalıyız. Mücadele yöntemlerimizi güçlendirip Önderliğimizin özgürlüğünü sağlamalıyız” dedi.