Mêrdîn Adalet Nöbeti'ne başlayacağını duyurdu 2023-12-22 13:27:57     MÊRDÎN - Mêrdîn Cezaevi İzleme Komisyonu, cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemlerine dair yaptığı açıklamada, “Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümünde Sayın Abdullah Öcalan’ın rolü ve misyonu tartışmasızdır. Mahpusların taleplerinin taleplerimiz olduğunun altını çiziyoruz, ulusal ve uluslararası hukuk örgütlerini göreve davet ediyoruz” derken Barış Annesi ve tutsak annesi Besna Günay Adalet Nöbeti’ne başlayacaklarını duyurdu.   Mêrdîn Cezaevi İzleme Komisyonu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn İl Örgütü’nde 27 Kasım’da tutsakların PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü talebiyle başlattığı açlık grevi eylemlerine destek amacıyla basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Barış Anneleri, tutsak aileleri, DEM Parti Mêrdîn milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütleri ile çok sayıda kişi katıldı.   Açıklamada, “Ji bo edaletê tecrîdê bişkînin ji bo aşitiya civakî em bibin dengê zindanan” (Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için zindanlara ses olalım) yazılı pankart açıldı.   ‘Nöbet eylemine başlayacağız’   Barış Annesi ve tutsak annesi Besna Günay, Adalet Nöbeti eylemindeki aileleri ve tutsakları selamlayarak, tecridin kaldırılmasını ve savaşın durmasını istediklerini vurguladı. Besna, “Tecrit önderimiz üzerinden kalkmadan kimsenin üzerinden kalkmayacak. Biz de Mardin olarak ileriki günlerde nöbet eylemine başlayacağız. Tüm annelere ve vicdan sahibi insanlara sesleniyorum; zindanlara sahip çıkın. Bu zulmün sona ermesi için elimizden geleni yapacağız. Bu uygulamaları kınıyoruz. Durduğumuz her yerde barış diyoruz. Artık yeter. 30 yıl cezaevinde kalanların tahliyesi uzatılıyor. Hak, hukuk ve adalet istiyoruz. Bijî berxwedana zindanan” dedi.   Besna’nın konuşmasının ardından “Bijî Serok Apo” ile “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıldı.   ‘Vitamin ihtiyaçları karşılanmıyor’   Açıklama metnini Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Mêrdîn Şube Eşbaşkanı Lokman Emen okudu. 26’ncı gününde devam eden açlık grevi eylemlerine dikkat çekilen açıklamada, “Demokratik anayasal hakkını kullanarak açlık grevine başlayan mahpusların sağlık ve hapishane koşullarını yakından takip etmekteyiz. Birçok hapishanede açlık grevinde olan mahpuslar ile yapılan görüşmelerde; İdare tarafından açlık grevi için gerekli olan vitamin takviyeleri, tuz, şeker ve açlık grevi protokolüne uygun beslenme ihtiyaçlarının karşılanmadığı, haklarında disiplin soruşturması başlatılarak 1 ay etkinliklerden yasaklama şeklinde ceza verildiği bu uygulamalarla açlık grevini gerçekleştirmek isteyen mahpusları yıldırmak ve eylemlerine son vermeleri için baskı yapmak amacıyla gerçekleştirdikleri gözlemlenmiş, taleplerini yerine getirmekten ziyade tecrit koşullarını daha da katmerli hale getirmektedir” ifadelerine yer verildi.   ‘Kalıcı hasarlara hatta ölümlere neden olacak’   Alınması gereken bu maddelerin kısıtlanması durumunda tutsakların beyin fonksiyonlarında kalıcı hasarlara hatta ölümlere neden olacağının altı çizilen açıklamada, “Yapılan bu uygulamalar ve disiplin soruşturmalarına maruz kalmaları; mahpusların ifade özgürlüğü ihlal edilmekte aynı zamanda uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarını ihlal edecek insanlık dışı ve küçültücü muamele ya da cezalandırma teşkil edebilmektedir. Başta açlık grevi eylemine başvuran mahpusların sağlık hakkı olmak üzere, yaşam haklarının korunması, daha kötü sonuçlar oluşmadan mahpusların barışçıl ve hukuki taleplerinin değerlendirilmesi ve yetkililerin gerekli duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurguluyoruz. Mahpusların onurları, yaşam hakkı ve sağlık hakkı başta olmak üzere tüm hakları devletin sorumluluğundadır. Açlık grevi gerçekleştiren mahpusların sağlık çalışanları tarafından düzenli olarak takip edilmesi, ihtiyaçları olan vitamin takviyeleri, tuz, şeker ve B vitamininin sağlanması, tecrit altında tutulmamaları ve zor kullanılmasından kaçınılması gerekmektedir” denildi.   ‘Ayrımcı uygulama derhal sonlandırılmalıdır’   Açıklamada ağır tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilmesi gerektiğine işaret edilirken, yaşam hakkının korunması gerektiği belirtildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “F Tipi, yüksek güvenlikli, S tipi ve Y tipi hapishanelerin kapatılmasını, işkence ve kötü muamelelere son verilmesini, sorumlu olanlar hakkında etkin soruşturmalar açılmasını, mahpusların adil yargılanma, sağlık hizmetlerine erişim, yeterli beslenme, hijyen koşullarına, kültürel ve sosyal haklara, avukatları ve aileleriyle görüşebilme haklarına erişiminin ayrımsız bir şekilde sağlanmasını, ölümlerin önlenmesini talep ediyoruz. Yine İmralı Ada Hapishanesi’nde Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit iç hukuk normları ile uluslararası hukuk normlarına aykırıdır. Ayrımcılık karşıtı hak savunuculuğun bir gereği olarak ceza infaz sisteminde her türlü ayrımcı uygulama derhal sonlandırılmalıdır.”   ‘Meclis olağanüstü toplantıya çağrılmalı’   Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünün elzem olduğu, savaşta ısrarın ülkeye zararı olduğu vurgulanan açıklamada, “Bu anlamda Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümünde Sayın Abdullah Öcalan’ın rolü ve misyonu tartışmasızdır. Bu çerçevede mahpusların 27 Kasım 2023’te Kürt sorununun demokratik çözümü ve Sayın Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlatmış oldukları açlık grevinde olduklarını hatırlatıyor taleplerinin taleplerimiz olduğunun altını çiziyoruz, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere meclis insan haklarını inceleme komisyonunu, ulusal ve uluslararası hukuk örgütlerini göreve davet ediyoruz. Ayrıca tutuklarının taleplerine kulak verilmesi talebiyle, meclisin olağanüstü toplantıya çağrılması siyasi partileri sorumluluk almaya davet ediyoruz” çağrısı yapıldı.   Açıklama, alkış ve sloganlarla son buldu.