'Önderlikten ses gelene kadar alanlardayız!' 2023-12-14 09:09:02     Marta Sömek   İSTANBUL - MATUHAYDER öncülüğünde Adalet Nöbeti’nin startını veren tutsak yakınları, “Önderimizden bir haber almak istiyoruz. Önderlikten ses gelmediği sürece bizler de alanlarda olacağız. İlçe ilçe gezip Adalet Nöbeti’mizi sürdüreceğiz. Tutsakların talepleri karşılanmayıncaya, Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit kalkmayana kadar geri adım atmayacağız” mesajını verdi.   İmralı Adası’nda 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 33 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla, “Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” hamlesi kapsamında tutsaklar da 27 Kasım’da cezaevlerinde dönüşümlü açlık grevi eylemi başlattı. Tutsak yakınları ise cezaevlerindeki tutsaklar ile dayanışmak için Kurdistan ve Türkiye’de başlattıkları Adalet Nöbeti ile mücadelelerine destek veriyor. Dün, Marmara Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER)  öncülüğünde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Bağcılar İlçe Örgütü’nde düzenlenen basın toplantısı ile Adalet Nöbeti’nin startı verildi. Tutsak yakınları, 18 gündür sürdürülen açlık grevi eylemlerindeki tutsakların talepleri karşılanıncaya dek mücadelelerinden ve nöbet eylemlerinden vazgeçmeyeceklerinin mesajını verdi.   MATUHAYDER Eşbaşkanı Dilek Demir Sönmez ile Adalet Nöbeti’ne başlayan Kumri Akgül ve Cemile Karakaş, JINNEWS’e konuştu.   ‘Kararlılığımız ve nöbetimiz devam edecek!’   MATUHAYDER Eşbaşkanı Dilek Demir Sönmez, “Geç kalmamızdan kaynaklı önce özeleştirimizi vermemiz gerekiyor. Biz MATUHAYDER olarak Adalet Nöbeti başlattık. Bu nöbetin asıl amacının öncelikli olarak 25 yıldır Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve cezaevlerine bütün ihlalleriyle yansıyan bir halin ortaya çıkmasıdır” dedi. Tutsakların hem İmralı tecridinin son bulması hem de toplumun daha rahat nefes alabilmesi için açlık grevi eylemine başladığını belirten Dilek, “Bizler de yanlarında olduğumuzu söylemek için Adalet Nöbeti’ni başlattık. Kararlılığımız ve nöbetimiz devam edecek. Hiçbir şekilde geri adım atmayacağımızı zaten söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Şubat’ın 15’ine kadar sürecek. Ama umarım ki 15 Şubat’a kadar kalmaz. Talepler yerine getirilir, tecrit ortadan kalkmış olur. Özellikle de Abdullah Öcalan için ağırlaştırılmış tecridin kalkması adına bu talepler ne kadar kısa zamanda yerine getirilirse bizim nöbetimiz de o kadar çabuk bitecektir” değerlendirmesini yaptı.   Tecrit kaldırılana kadar geri adım yok!   Talepleri karşılanıncaya dek eylemlerini süreceklerini paylaşan Dilek, “Taleplerin yerine getirilmesi için de toplum ve halk olarak bir bütün sahip çıkmamız gerekiyor. Biz sahip çıkarsak talepler çok çabuk yerine gelir. Bedenlerini açlığa yatıran yoldaşlarımız, arkadaşlarımızın daha çabuk bitirmesini ve sağlıklarının daha kötü olmaması adına bizim de temennimiz iyi bir sonuç almak. Nöbetimiz 15 gün sadece bir ilçemizde olacak. Ondan sonra diğer bölgelerimizde yapılacak ve her üç günde bir 11.00 ile akşam 17.00 saatlerinde annelerimizle birlikte aldığımız karar ile nöbetimizi sürdüreceğiz. Talepler karşılanıncaya kadar kesinlikle geri adım atılmayacak. Tutsak arkadaşlarımızın talepleri karşılanmayıncaya, Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit kalkmayana kadar geri adım atmayacağız” vurgusunu yaptı.   Tutsaklar ‘içeride’ anneler ‘dışarıda’ mücadelede   Adalet Nöbeti eylemcisi ve hasta tutsak kardeşi için mücadele yürüten Kumri Akgül de, “İstanbul’da Adalet Nöbeti başlattık. 27 Kasım günü cezaevlerinde bulunan tutsaklarımız açlık grevi hamlesini başlattılar. Bizler de dedik ki artık yeter, Önderimizden bir haber almak istiyoruz. Hem Önderimiz hem de tutsaklarımızla görüşmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. Tutsakların talebinin yerine getirilmesi ve Abdullah Öcalan ile görüşme sağlanması çağrısında bulunan Kumri, “Açlık grevi bugün 18’inci gününde devam ediyor. Bizler tutsaklarımızın başlattığı bu hamlenin önünde eğiliyoruz. Bizler de dışarıda anneler olarak Adalet Nöbeti başlattık. Geçmiş dönemlerde de açlık grevlerinde cezaevlerinden cenazeler çıkmıştı. Bizler de bugün İstanbul’dan doğru cezaevlerinden cenazeler çıkmasın diye nöbeti sürdüreceğiz. Çocuklarımız artık bu sıkıntıları yaşamasın diye çabalıyoruz” şeklinde konuştu.   ‘Önderlikten ses gelmediği sürece alanlarda olacağız!’   Tutsakların cezaevlerinden cenazelerinin çıktığını söyleyen Kumri, “Benim kardeşim de cezaevinde ve hasta tutsak. Kürt halkının tamamıyla birlikte Adalet Nöbeti’ne başladık. Yeter artık el ele verelim. Nereye kadar bu zorbalık ve baskı altında kalacağız. Önderlik özgür olmadığı sürece hiçbirimiz özgür değiliz. Bizler polislerin baskısından, gözaltılardan ve tutuklamalardan da korkmuyoruz. Ne olursa olsun bizler tutsaklarımızın yanındayız. Cuma günü kardeşimle görüştüm beni tanımadı. Kelepçe ile tedaviye götürüyorlar. Bizler bunu da istemiyoruz. Annelerin ciğeri yanıyor. Bizlerin tutsaklarımıza öncülük etmesi gerekiyor” diye belirtti. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanıncaya dek eylemlerini sürdüreceklerini aktaran Kumri, “33 aydır Önderlikten ses yok. Önderlikten ses gelmediği sürece bizler de alanlarda olacağız. İlçe ilçe gezip Adalet Nöbeti’mizi sürdüreceğiz. Tek bir damla kanımız da kalsa onların mücadelesini sürdüreceğiz. Bizim yaşamımız çocuklarımızın yaşamına bağlı.  Ne olursa olsun onların baskısı bizi yıldıramaz. Jin jiyan azadî. Bijî berxwedana zindana” sözleriyle seslendi.   Eylemdeki oğlundan güç alıyor   Bir diğer Adalet Nöbeti eylemcisi ve oğlu Hamgin Karakaş’ın 18 gündür Afyon Bolvadin T Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevi eyleminde olduğu Cemile Karakaş, “Bütün halkımıza ve tutuklu ailelerine sesleniyoruz, artık yeter diyoruz” sözleriyle herkese dayanışma çağrısı yaptı. Tutsakların taleplerinin karşılanması gerektiğini dile getiren Cemile, “18 gündür oğlum açlık grevinde ve tekli hücrede tutuluyor. Şu anda ayakta durmamız oğlumun, ‘Tek senin için değil bütün anneler için yapıyorum bunu’ sözlerinden kaynaklı. Bütün anneler bunu duysun. Kimse artık sessiz kalmasın, bizi ve tutsaklarımızı duysun. Benim oğlum eğer tüm dünya ve anneler için eylemdeyse, herkes duysun sesini. Bu tecrit kalksın artık. Kiminin böbreği yok, kiminin gözü görmüyor, kiminin şekeri, tansiyonu var. Benim oğlum da anemi hastası ve çok çok zayıf. Ama çok güçlü. Bana da güç veriyor. Bir anne olarak yüreğim, ciğerim yanmasın. Hiçbir annenin yüreği yanmasın. Fince Akman’ın oğlu Yakup Akman konuştuğu zaman, vicdanen kendimi çok rahatsız hissediyorum. Eğer ses çıkarmazsam duramam” cümlelerini kullandı.   ‘Serok ve çocuklarımız üzerindeki tecrit kalksın’   Cemile, “Bu son olsun, Serok ve çocuklarımız üzerindeki tecrit kalksın. Biz onlara borçluyuz, ne yapsak da yetmiyor. Onlar da bizim için tecrit altındalar. Herkes bize el versin, cenaze çıkmasını istemiyoruz. Artık yeter diyoruz. Adalet Nöbeti’ni başlattık, böyle devam edecek. Bunun için de bütün anneler, herkes bize destek vermeli” sözleriyle seslendi.