Barış Anneleri’nden saldırılara Êdî bes e! 2023-10-23 09:01:03     Elfazi Toral   İSTANBUL - Kürt halkının yıllardan beridir maruz kaldığı saldırılar karşısında kesintisiz mücadele yürüttüğünü belirten Barış Anneleri, “İsrail yüz yıldır bu savaşı yürütüyorsa, Türkiye bin yıldır bu zulmü Kürtlere yapıyor. Erdoğan elini Rojava’dan çeksin. Kürtleri katletmekten vazgeçin. Êdî bes e, yeter artık” sözleriyle tüm halklara Rojava için ses çıkarma çağrısında bulundu.   Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 4 Ekim’den bu yana sürdürdüğü saldırılar devam ediyor. Onlarca bölgede çok sayıda elektrik ve su istasyonu, petrol tesisleri, hastaneler, evler, köyler ve araçlar bombalandı, hala da bombalanmaya devam ediyor. Saldırılarda hem kadınlar hem çocuklar hem de siviller, neredeyse günün her saati hedef alınıyor. Türkiye’nin, her kesimden büyük bir tepki toplayan saldırılarında çok sayıda sivil de yaşamını yitirdi ve yaralandı.   10 günlük bilanço: 7 kişi katledildi   Türkiye Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile Efrîn’in Şera ilçesine bağlı Şewarxa, Şehba’nın Til Rifet ilçesinin çevresi ve Şealê köyünü bombalayan Türkiye, Şêrewa ilçesine bağlı Soxanekê köyünde bulunan ormanı da hedef aldı. Kobanê’de de çok sayıda araca saldırı düzenleyen Türkiye, aynı zamanda Ehmed Münîr köyüne de tanklarla saldırdı. Mexmûr’da son 10 gün içerisinde üç saldırıda bir genç katledildi, 7 kişi ise yaralandı. Saldırılara karşı ise dünyanın dört bir yanından her kesim tepkiler yükseltmeye ve bir an önce bu “insanlık dışı” savaşa son vermesi çağrısında bulunuyor.   İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi üyeleri Bedia Gökguz ile Güler Buğday, Türkiye’nin Rojava’ya dönük saldırılarına ilişkin JINNEWS’e konuştu.   ‘Türkiye bin yıldır zulüm yapıyor!’   Savaşın dili, dini, ırkı ne olursa olsun iyi bir şey olmadığını söyleyen Bedia, “Savaş kandır, katliamdır, soykırımdır” dedi. Savaşın tahribatlarının yalnızca ezilen halkları yok ettiğini ifade eden Bedia, bunun aynı zamanda kapitalist sistemin de bir parçası olduğunu kaydetti. Bedia, “Türkiye Rojava’ya saldırıyor. Petrollerine saldırdı. Rojavalıların suyuna, ekmeğine, hastanelerine saldırıyor. Savaşın da bir ahlakı vardır. Türkiye iki gün önce camilerine saldırdı. Türkiye, Filistin’e gidip barışı sağlayacağını söylüyor. Öncelikle kendi ülkende barışı sağla, sonra git diğer ülkelerde barışı sağlamaya çalış. İsrail şu an nasıl Filistin’e saldırıyor, katliam yapıyorsa Türkiye de şu an Kürtlere bunu yapıyor. İsrail yüz yıldır bu savaşı yürütüyorsa, Türkiye bin yıldır bu zulmü yapıyor. Kürt halkının evini, toprağını yaktınız” yorumunu yaptı.   ‘Edî bes e’ çağrısı!   Her daim savaşa karşı olduklarını haykırdıklarını dile getiren Bedia, “Savaşa sebep olan kim olursa olsun, biz onları lanetliyoruz. Kendi çıkarları ve kendini var etmek için savaşa sebep olan tüm iktidarları lanetliyoruz. Biz anneler savaşı hiçbir halk için istemiyoruz. Dünyayı kan gölüne çevirdiler. Ellerini mazlum halktan çeksinler. Edî bes e, yeter artık. Kürtlerin üzerindeki zulüm Filistin halkını da geçmiş. Kimse bizim yaşadığımız zorluğu görmüyor. Üzerimizdeki bu soykırımı ve zulmü kaldırın” çağrısında bulundu.   ‘Kürt halkına yönelik ahlaksız bir savaş yürütülüyor’   Yıllardır “barış” diye haykırdığını vurgulayan Barış Anneleri Sözcüsü Güler Buğday da, bu ülkede daima Kürt halkı ve çocuklarına yönelik politikalar yürütüldüğünü aktardı. Kürt çocukları ve kadınlar üzerinde savaş yürütüldüğünü ifade eden Güler, “Biz elimizi barışa uzattıkça devlet bizim üzerimize top, tüfekle geliyor. Yıllardır halklar bu kirli savaşın içinde yaşamını sürdürüyor. Biz de bu kirli savaşın taraftarı değiliz. Ve bu savaşı reddediyoruz. Bundan dolayı kirli, haktan ve hukuktan uzak bir savaş yürütülüyor. Savaşlarda bile bir ahlak kuralı vardır. Görüyoruz ki Kürt halkına yönelik ahlaksız bir savaş yürütüyorlar” değerlendirmesini yaptı.    Kürt halkının bitmek bilmeyen mücadelesi…   Türkiye’nin uzun zamandır Rojava’ya yönelik saldırılarına devam ettiğini ve büyük bir katliam gerçekleştirdiğini belirten Güler, “Türkiye Rojava’ya saldırıyor. Bu hiçbir hukukta kabul edilemez. Kim kendi diline, hakkına, kimliğine, kültürüne ve iradesine sahip çıkıyorsa bunun önüne geçilmiştir. Mesele Kürt olunca herkes sağır ve dilsiz kesiliyor. Kürt sorunu şu anın sorunu değildir. Bu sorun yüz yılların sorunudur” sözleriyle tarih boyunca Kürt halkının savaşlar karşısında mücadelesinin büyüyerek devam ettiğini vurguladı. Güler, “Herkes çok iyi bilsin, Kürtler tarih boyunca kendi hakkı ile kimliğini istemiş ve verdiği mücadelenin arkasında durmuştur.  Yıllardır baskı ve zulümlerle karşı karşıya kalmıştır. Katliamdan geçen halklardır ve devlet hala da katliamlarına devam ediyor. Tüm bu baskılara rağmen Kürt halkı asla başını eğmemiştir. Bugün de direnişini devam ettiriyor” vurgusunu yaptı.    Halklara Rojava için ses çıkarma çağrısı   Barışı sadece Kürt halkı için istemediklerini, tüm halklar için bu talepte bulunduklarını aktaran Güler,  “Biz barışı herkes için istiyoruz. Başta Kürt halkı olmak üzere kadınlar, çocuklar, gençler ve herkes için istiyoruz. Ekonomik krizin, fakirliğin, bütün bunların tek sebebi ahlaksızca yürütülen bu savaş yüzündendir. Kürt halkına açtıkları bu kirli, ahlaktan yoksun savaşın bütün halkları etkilediğini söylemek mümkündür” ifadelerini kullandı. Öte yandan Filistin ile İsrail arasında çıkan savaşa ses çıkaran halklara, Rojava için de ses çıkartması çağrısında bulunan Güler, “Savaş nerede çıkıyorsa çıksın. İster Rojava’da ister Filistin’de, hiç fark etmez. Kendine insanım diyen herkesin buna ses vermesi gerekir. Savaşı kabul etmemeleri gerekiyor. Kan, katliam ve kirli savaşı kabul etmemeliler. Rojava’da yürütülen savaşı kınıyorum. Kürt halkına ‘terörist’ diyorlar. ‘Terör’ kimdir? Savaştan yana ve savaşta ısrarcı olanlardır. Rojava’da kadınları, çocukları ve sivilleri katleden teröristtir” diye konuştu.   ‘Kürt halkı tüm halklar için barış istiyor’   Nerede Kürt varsa Türkiye’nin de oraya saldırdığını kaydeden Güler, AKP-MHP iktidarı ile ittifaklarının Kürt halkının iradesi ve mücadelesi üzerinden kendisini var etmeye çalıştığını vurguladı. Kürt halkının, tüm toplumların özgürlüğünü istediğini vurgulayan Güler, “Kürt halkı 50 yıldır devletin baskılarıyla karşı karşıya. Kürt halkı ise kendi hakları ve tüm halkların barış içinde yaşamasını istemiştir. Biz artık savaş istemiyoruz. Devletler savaşı başlatıyor, yanan halkalar oluyor. AKP iktidarı başta olmak üzere diğer devletler de savaşları kızıştırıyor ve yanan kesim yine halklar oluyor. Katliamlar ve savaşlarla başa gelen iktidarlar durmadan sivillere saldırıyor. AKP iktidarı kendi ülkesinde barışı sağlamazken, gidip başka ülkelerde barışın sağlanması gerektiğini belirtiyor” ifadeleriyle iktidarın savaş politikalarını ele aldı.    ‘Kürtleri katletmekten vazgeçin!’   Güler, “AKP iktidarı Kürtleri nasıl bitirebilirim derdinde. Devlet hiçbir zaman barıştan yana olmadı. Öncelikle kendi devletinde barışı ve refahı sağlaması gerekiyor. Devlet bunu çok iyi bilsin, Kürtler dirençlidir, direniyor, direnecektir de. Ben bir anne olarak bu savaş durdurulsun istiyorum. Bizler devleti iyi tanıyoruz. Devlet elini artık Kürt çocuklarının üzerinden çeksin. Bu ikiyüzlülüğü kabul etmiyoruz. Erdoğan elini Rojava’dan çeksin. Kürtleri katletmekten vazgeçin. Bu kirli savaşı yürütmekten vazgeçsin. Êdî bes e, yeter artık” sözleriyle bir an önce savaşın son bulması gerektiği çağrısında bulundu.