Kaçışların nedeni iktidar! 2023-09-29 09:03:03     AMED - AKP-MHP iktidarının politikalarından dolayı seçimlerin ardından Avrupa ülkelerine kaçışların arttığına ilişkin konuşan gençler, yaşam koşullarının giderek ağırlaşması, eğitim, çalışma imkanlarının ortadan kalkmasına, kadına yönelik şiddetin artmasına dikkat çekti.    AKP-MHP iktidarının yürüttüğü politikalardan dolayı her alanda yaşanan kriz giderek derinleşiyor. Savaşa ayrılan kaynaklar ekonomik krizi derinleştirirken başta gençler olmak üzere toplumun her kesiminden Avrupa ülkelerine yoğun bir kaçış yaşanıyor. 14-28 Mayıs seçimlerinin ardından ise kaçışlar daha da arttı. Geçim sıkıntısı yaşayan, okul ihtiyaçlarını karşılayamayan, okulu bitirse de gelecek kaygısı yaşayan Amedli gençler, Avrupa’ya kaçışların nedenlerini aktardı.    'Din adı altında özgür irademiz suistimal ediliyor '   Üniveriste sınavına hazırlanan Simay Kaya, eğitim sisteminin herkes için eşit koşullarda ilerlemediğine dikkat çekti. Gençlerin yurt dışına gitmelerine ilişkin, “Neden yurtdışına gidiyoruz? Sadece ekonomik boyutunu düşünmemize bile gerek yok. Sosyal açıdan da bizi çok etkiliyor. Biz tek başımıza gece vakti dışarı çıkabiliyor muyuz ya da gönlümüzce giyinebiliyor muyuz? Özgürlük denen hiçbir şey yok. Hem ifade özgürlüğü olsun hem yaşama hakkı olsun her açıdan. Özellikle bu durumda her açıdan etkilenenler kadınlar. Böyle olmasını istemezdim. Şartlar bizi o kadar zorluyor ki gittiğimiz yeri iyileştirmek bize daha mantıklı geliyor. Daha doğrusu kendimizi iyileştirmek bize daha mantıklı geliyor. Çünkü biz burada olan şeylere yetişemiyoruz, düzeltemiyoruz. Elimizde olmayan şeyler var. Düzeltmek için de adımlar atılmıyor. 2024’ten sonra anayasayı değiştirmek gibi bir hedefleri var. Eklenecek maddeler de var zaten. Daha kötü zamanlar bizi bekliyor. Sözde kimseyi baskı altında tutmayacak bir ortamdayız. Maalesef bunların hiçbiri gerçekleşmiyor. Din adı altında özgür irademiz suiistimal ediliyor. Bu iktidar baştayken ve kitle buysa iyileştirebileceğini düşünmüyorum açıkçası" sözleri ile iktidarın politikalarının yarattığı duruma dikkat çekti.    Malzemeler pahalı   Eğitime ayrılan bütçenin yetersizliğine dikkat çeken Sudenaz Tırpan, güzel sanatlar öğrencisi olduğunu ve malzemelerin çok pahalı olduğunu belirtti. İmkanlarının düşük olduğunu belirten Sudenaz, “Ben güzel sanatlar öğrencisiyim ve sanat malzemeleri çok pahalı, Hem müzik bölümü olsun hem resim bölümü olsun herkesin imkânı aynı değil. Herkes bu yüzden güzel sanatlar okumuyor. Elimde olsa giderim, çünkü imkânımız çok kısıtlı" dedi.    'Kürtçe konuşmayın, Kürtçe yasak'   Kadınların yurt dışına gitme nedenlerin eş, toplum ve ırkçı baskılarla bağlantısı olduğunu belirten Herkan İsmail, "Bana göre şu an Almanya’ya giden kadınlar eşlerinin baskılarından gidiyorlar. Özgürlük yok. Ekonomi çok kötü. Bu yüzden kadınlar Almanya’ya gidiyor. Kadınlar bir şey giydiğinde erkekler, 'Bak bunu giymiş' diyor. Kadınlar özgürlük istiyor. Kadınlar şimdi sokakta yürüyemiyor. Çünkü tecavüz var. Kadınlar artık özgür olsun, özgürce yürüyüp özgürce konuşsunlar. İnsanlar onlara bakınca, 'Bak kadın nasıl açık giyinmiş' demesin. Ben de gitmek istiyorum. Burada ekonomi kötü ve burada tecavüz var. Çocuklar şimdi dışarıda uyuşturucu, alkol, sigara kullanıyor. Türk veya herhangi bir insan bize, 'Siz Suriyelisiniz, buradan gitmelisiniz' diyorlar. Deprem oldu, diyorlar, 'Deprem sizin yüzünüzden oldu' biz ne yaptık, depremi biz mi yaptık? Bu yüzden halkımızdan birçok kişi Almanya’ya gidiyor. Kürt halkı çok baskı altında. ' Kürtçe konuşmayın, Kürtçe yasak' diyorlar" sözlerini kullandı.    'Silahlara ayrılan para ile yüzlerce insan ölüyor'   Hazinedeki paranın büyük bir miktarının savaşa harcandığını dile getiren Verde Abdi, savaşa ayrılan bütçe ile daha farklı şeyler yapılabileceğini fakat yapılmadığını belirtti. Kadın olarak da burada yaşamanın zor oluğunu kaydeden Verde, savaşa ayrılan paralarla insanların katledildiğini söyledi. Verde, "Savaşa ayırdığı parayı bazı hasta olup iyileşmek isteyen insanlara verseler o insan ne kadar mutlu olur. Sokaklarda çocuklara resim yaptırılsa ne kadar güzel olur. Silahlara ayrılan paralar ile yüzlerce insan öldürülüyor. Kendim üzerinden söyleyeyim ben tek başıma yürüyemiyorum, okula gidemiyorum. İstediğim gibi davranmak istiyorum ama bırakmıyorlar. Ben özgürlük istiyorum" dedi.    'Öğrenciler istedikleri imkana ulaşamıyor'   Ekomomik olarak hayatın git gide daha da zor bir hal aldığına değinen Helin Zuhal Züğürt ise, "Kadınların yurtdışına gitmesi daha çok şiddet, geçimsizlik, ekonomik sıkıntılardan dolayı. Yurt dışında ekonomi daha iyi olduğu için gidiyorlar. İki kişilik bir aileye 16 bin TL maaş yetmiyor. Elektriğiydi, suyuydu hiçbir şeye yetmiyor. Benim imkanlarım olsa ben de yurtdışına gitmek istiyorum. Öğrenciler istediği imkana ulaşamıyor. 6 Şubat depreminden sonra burada öğrencilere yardım edilmedi. Sınavlardan uzak, geri kaldık. O yüzden insanlar gitmek istiyor. Yurt dışında eğitim daha iyi. Buradaki eğitimden daha iyi. Burada imkanlar sağlansa, iş veren olsa kalırım" ifadelerini kullandı.    'Hiçbir hekim hastasının kötülüğünü istemez'   Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Serra Kara, yurt dışına gitmeyi planlamaya başladığını, kadın doktor ve doktor adaylarının çok fazla mobbinge uğradığını vurgulayarak, "Hastalar doktor ve doktor adaylarını robot olarak görüyorlar ve hata yapabileceğini kabul etmiyorlar. Hiçbir hekim hastasının kötülüğünü istemez. Doktor haklarının az olması, kısıtlı olması, bazı üniversitelerin çocuk cerrahisi kapandı. Ben cerrahi düşünen bir insanım ama içimde bir korku var. Bir de kadın olarak söyleyeyim, 'Kadınları okutmayalım, kadınlar evde otursun' , 'Benim eşimi kadın doktoru görmek zorunda' diyen bir zihniyetle yaşıyoruz. Bu da yine bizi dışarıya çıkmaya yönlendiriyor. Cerrahi bölümlerinde kadın olmanız size mobbing uygulaması, 'Regl dönemlerinde onlar yapamazlar', İran'da 'Onlar regl döneminde araba kullanamaz' denmesi gibi İran düzenine gidiliyor. Ne hasta için ne hekim için bu sağlıklı bir şey değil. O yüzden herkese dış ülkeye gitmek daha mantıklı geliyor" şeklinde konuştu.    'Doktorlar tarafından mobbing altındayız'   Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencilerinden olan bir diğer isim Hedla Geylani de kadınlara başarılı olamayacakları yönünde psikolojik baskı yapıldığına dikkat çekerek şunları belirtti: "Kadınlar olarak geride başlıyoruz ve okuyarak bir yerlere gelmeye çalışıyoruz. Seçmek istediğim bölüm cerrahi ve sadece hastalar tarafından değil doktorlar tarafından da mobbing altındayız, 'Senin gücün yetmez, senin odağın dağılır, sen duygusalsın' deniyor. Şundan emin olabilirsiniz eğer ben de sizin gibi 6 yıl boyunca okumuşsam emin olun ben de o ameliyathaneye geldiğimde ellerim titremeyecek, duygularımı kontrol edebilecek noktadayım. 2. sınıf olmama rağmen ben de yurtdışında bir gelecek kurmak için düşünmeye başladım. Gerek dil öğrenmek olsun, gerek üniversite araştırmak olsun ve tabi ki bunlar için üzülüyoruz."   'Kadınlara şiddet uygulanıyor'   Kadınların şiddet görmesinden kaynaklı olarak yurt dışına gitmek istediklerine değinen Şevval Deniz, "Kadınlar neden yurt dışına gitmek istiyor? Erkekler kadınların düşmanı. Kadınlara hep şiddet uygulanıyor. Kadınlar o yüzden burada olmak istemiyor. Akrabalarımdan da çok kişi yurtdışında. Para yok burada oradaki para daha kıymetli. O yüzden insanlar ailesini bırakıp yurt dışına gidiyor. Siyasi anlamda da buralarda sıkıntı var. Sorunlar bitmiyor” sözleri ile neden yurt dışına gidildiğini dile getirdi.     Yurt dışı ‘cazibeli’   Üniversitelerde çok fazla mezun olduğunu ve iş imkanının azaldığını aktaran Sema Pınar, "Gençlere sunulan iş imkanları gittikçe kısıtlanıyor. İşsizlik oranı artıyor, üniversitedeki mezun oranı artıyor ama açılan kadro sayısı artmıyor. Bu yüzden insanlar da ekmek bulmadığı için yurt dışına yöneliyor. Bu yüzden yurtdışı olanakları daha cazibeli geliyor bize" sözlerine yer verdi.   'Biz aslında sürgün ediliyoruz'   Geleceklerini daha iyi yaşamak adına planlar yaptığına işaret eden Rotinda Ekici, "Geleceğimizi kurtarmak adına yurtdışına gitmeyi planlıyoruz. İnsanın kendi memleketinden olması çok kötü bir durum. Biz aslında sürgün ediliyoruz, kendi isteğimizle gitmiyoruz. Genç arkadaşlarım, kardeşlerim Türkiye'de bir umut görmedikleri için şu an yurtdışındalar. Gençliğimizi sömürüyorlar. Kendi isteğimizle gidiyoruz ama zoraki" ifadelerini kullandı.   'Kadınlar katlediliyor, erkekler cezasız bırakılıyor'   İktidarın kadınların özgürlüklerini yaşamalarının önünde büyük bir engel olduğunu söyleyen Berfin Butanrı da şöyle konuştu: “Baştaki kişi baştan beri sömürdü bizi. Ben de şahsen çıkmayı düşündüm, ailecek çıkmayı düşündük. Çünkü burası artık yaşanılacak gibi değil. Bu enflasyonla, bu insanların farklı bakışlarıyla, yobaz insanların bakışlarıyla bunlarla burada yaşanılmaz zaten. Kadına yönelik hep bir ezme, hep bir düşük bakma yönleri var. Bunun sebebi de başımızda olan kişiler. Hor görüldük, katledildik. Kadınlar katlediliyor ve erkekler cezasız bırakılıyor. İki gün yatıp serbest bırakılıyorlar."