Kürtlerin trafik kazaları da siyasidir: Sorumlu devlettir 2023-08-26 10:18:38     Rojda Aydın   COLEMÊRG - Adı gibi yıllardır adalet ve barışın inşası için mücadele eden Barış Annesi Adalet Safalı, AKP'nin iktidar politikalarının neden olduğu bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Kayınvalidesi Baran Safalı ise bunun sorumlusunun devlet olduğunu belirtti.   Barış Anneleri Adalet Safalı ve Perişan Akçelik ile oğlu Cihan Akçelik, 22 Ağustos'ta ifade vermek üzere Gever'den (Yüksekova) Hakkari Adliyesi'ne gitti. İfade işlemlerinin ardından geri dönen annelerin olduğu araç, Wan-Gever yolunda kaza yaptı. Kazada Barış Anneleri Adalet Safalı ve Perişan Akçelik ile oğlu Cihan Akçelik yaşamını yitirdi. Toplumsal tepkinin yükseldiği bu kaza birçok tartışmayı da beraberinde getirdi.   93’te baskılar daha çok artar   Aslen Memkava köyünden olan Adalet, çocuk yaşta ailesi tarafından zorla evlendirilir. Adalet’in, genç yaşta evlendirilmiş olması aynı zamanda beraberinde büyük sorumluluklar da getirir. Çocuk yaşta omuzlarına  binen büyük yüke rağmen her türlü zorluğa göğüs gerer. 4 çocuk annesi olan Adalet'in kayıbiraderi Barış Safalı, 1993 yılında PKK'ye katılmasının ardından devletin ailesine yönelik zulmü artmaya başlar. Adalet ve ailesi yıllardır bu zulme karşı direniyor ve baş kaldırmaya devam ediyor.   Adı gibi ‘Adalet’i aradı   Yurtsever bir ailede dünyaya gelen Adalet, bu bilinçle partinin çalışmalarına katılır ve birçok çalışmada yerini alır. Uzun bir aradan sonra Barış Anneleri Meclisi'ndeki yerini alan Adalet, "barış" çağrısı yapmaktan hiç vazgeçmez. Bununla birlikte Adalet ve ailesine yönelik artan zulüm birçok cezayada neden oldu. Eşi Tacettin Safali de kendisine verilen hapis cezası nedeniyle ülkeyi terk ederek yurtdışına gitmek zorunda kalır. Adalet, yıllardır adı gibi "adalet" arayışını sürdürerek, barış içerisinde bir yaşam inşa etmek için çalıştı. Sürdürdüğü bu çalışmalar nedeniyle birçok kez gözaltına alınan ve hakkında soruşturmalar açılan Adalet, yine bir soruşma nedeniyle ifade vermeye gitmişti. En son soruşturma 15 Ağustos’ta başlatılandı. O gün gözaltına alınmayan Adalet, 22 Ağustos'ta savcılığa ifade vermek üzere çıktığı yolda trafik kazasında hayatını kaybetti. Özgür ve barışçıl bir yaşamın inşası için mücadele eden ve hayatta ki en büyük isteği bu olan Adalet annenin bu hayalini yoldaşları yaşatmaya ve gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu mirası devralanlar onun mücadelesine böyle cevap olacaklarını söylüyor.   Adalet'in kayınvalidesi Baran Safalı yaşananları ve kazayı değerlendirdi.   Son sözleri…   Baran, 15 Ağustos'ta polisin çok sayıda eve baskın düzenleyerek çok sayıda kişiyi gözaltına aldığını ve Adalet’in evine de baskın yapıldığını belirtti. Baran, Adalet'in evde olmadığı için gözaltına alınmadığını söyleyerek şöyle konuştu: "Perişan'ın anne ve Adalet birkaç gün ifadeye gitmediler, ardından gelip ifadeye çağırdılar. 22 Ağustos'ta ifade vermek için Colemêrg'e gittiler. Colemêrg'den döndüklerinde Gever yolunda bir kaza geçirdiler. Bu kazada Adalet, Perişan ve Cihan hayatını kaybetti. Daha kazadan önce Adalet'le telefonda konuştum, eve doğru yola çıktıklarını söyledi, 20 dakika sonra bana fotoğraf gönderdiler. Sonra kaza yaptıklarını duydum. Her ikisinin de şehit olduğunu öğrendik. Kazadan önce kızıyla konuşup '10 dakika sonra yanındayım' demiş. Son sözü buydu. Başka bir şey söylemedi."   ‘Cesur bir kadındı’    Baran, Adalet'in çok cesur ve zeki bir kadın olduğunu belirterek, kendisinden şöyle bahsetti: "En büyüğünden en küçüğüne kadar herkes Adalet'i çok severdi. Adalet çok yönlü bir insandı. Büyüklerle büyük, küçüklerle küçüktü. Kimsenin kalbini kırmazdı. Eşi hapis cezası nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. 8 yıldır yurtdışındaydı. Adalet bu süreçte çocuklarına tek başına baktı. Ayrıca çok sıcakkanlı ve güler yüzlü bir insandı. Sohbeti çok güzeldi. Herkes Adalet'i çok severdi. Büyük bir kararlılığa sahipti. Bu kararlılığı sayesinde bu yolda yürüdü. Birçok kişi onun hoş sohbetinden dolayı Adalet ile konuşmayı çok severdi."   ‘Kürt kimliğimizden vazgeçmemizi istediler’   Adalet'in partinin çalışmalarına zaten dahil olduğunu ve son dönemde Barış Anneleri Meclisi'ne katılma kararı aldığını belirten Baran, şöyle devam etti: "1993 yılında oğlum PKK'ya katıldıktan sonra devletin bize dönük saldırıları ve baskıları arttı. Bu zulüm hiç bitmedi. Bu zulümle Kürt kimliğimizden vazgeçmemizi istediler. Adalet'in eşi belediye eşbaşkanıydı, hapis cezası nedeniyle ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı. Oğlum katıldıktan sonra bize yapılan zulüm hiç bitmedi. Adalet de bu mücadele yolunu izledi. Nerede bir çalışma ve program varsa Adalet hepsine katılıyordu. Her zaman meşguldü. Ailemize dönük bitmeyen zulüm bu kez Adalet'e yapılıyordu. Adalet çoğu zaman iktidarın hedefi olmuştur. Birçok kez gözaltına alınıp serbest bırakıldılar."   ‘Bu mücadeleyi sürdüreceğiz’   Baran, 3 kişinin ölümünden de devletin sorumlu olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Devlet 3 kişinin ölümüne sebep oldu. Şimdi biri hala hastanede. Eğer onları bu ifade çağrısı yapılmasaydı bugün o yolda kaza yapmazlardı. Bu bizim için bir tesadüf değil. Bu aynı zamanda onların zulmünün bir sonucudur. Ölene kadar Adalet’in mücadelesi için savaşacağız. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve bu mirasa sahip çıkacağız. Biz yaşadıkça anılacaklar. Biz var oldukça bu mücadele devam edecektir."