Mêrdînliler sorunlara ve çözüme ilişkin ne dedi? 2023-08-23 09:02:17       Öznur Değer   MÊRDÎN - Kurdistan ve Türkiye’deki çoklu sorunlara dair mikrofon uzattığımız kadınlar, Kürt sorunundan güvenlik sorununa, ekonomiden eğitime, dincileşmeden cezasızlığa ve kadın katliamlarına kadar birçok soruna dikkat çekerken çözümün ise sistemsel bir değişimde olduğunu vurguladı.   AKP-MHP iktidarının yarattığı çoklu krizler her gün derinleşirken, bu süreçten ise en çok kadınlar etkileniyor. Kurdistan’ın farklı inançların, düşüncelerin bir arada yaşam bulduğu kentlerinden biri olan Mêrdîn’deki kadınlara, ülkedeki en önemli sorunun ne olduğunu sorduk. Mikrofonumuza konuşan kadınlar, eğitimden sağlığa, siyasetten yargıya kadar birçok konuya dikkat çekerken, düşünce ve ifade özgürlüğünün rafa kaldırılmasına, cezaevlerine de işaret etti.   Mikrofonumuza konuşan kadınlar ve söylemleri şöyle:   ‘Ülkede eşitlik yok’   Yıldız Kaplan: Bana göre ülkedeki en önemli sorun ekonomi. Ekmeğe çok büyük bir zam geldi. Asgari ücrete zam geldiği kadar ekmeğe ve temel gıda maddelerine de zam geliyor. O yüzden bunun çözülmesi gerekiyor. Ekonominin bu halde olmasının nedeni bence siyasi. Aynı zamanda ülkede bir demokrasi sorunu da var. Eşitlik olduğunu söylüyorlar ülkede ama yok.    En büyük sorun eğitimsizlik   İsmini paylaşmak istemeyen yurttaş: Bana göre ülkedeki en büyük sorun eğitimsizlik. İnsanlar düşünmüyor. Güncel konular üzerine düşünülmeden kulaktan dolma bilgilerle yorumlarda bulunuyorlar. Araştırmıyorlar, iyi analiz edemiyorlar. O yüzden de eğitim şart. Eğitim olursa insanlar analiz etme yetisi de kazanacak. Ülkedeki dincileşme politikalarının da bilinçli yapıldığını düşünüyorum.   ‘Kadınlara söz hakkı tanınmalı’   Sibel Sevinç: Biz kadınların burada sosyalleşmesini ve çalışmasını istiyoruz. İş imkanı kazanmalarını istiyoruz. Kadına yönelik şiddetin son bulmasını istiyoruz. Kadınlara söz hakkı tanınmalı. Kadınların birey olduğu kabul edilmeli.   ‘Bu ülkede özgürlüğümüz yok’   Soyadını vermek istemeyen Yonca: Bir kadın olarak tek başıma bir yere gidemiyorum ve hiç rahat değilim. Rahat yaşayamıyoruz ve bu ülkede bir özgürlüğümüz yok. Sorunumuz bu, buna da sebep olanlar belli. Gerekenlerin yapılmasını umuyorum. Kadın cinayetleri önemsenmiyor. Kimsenin canının bir kıymeti kalmadı, özellikle de kadınların. Artık Araplaştık. Ülkemizin anadili Arapça da olur yakında. Demek ki insanlar bunu istiyor ki gidişat ona eviriliyor. Ülkede gelişen her şeyi sadece izliyoruz. İnsanlar susmaya alıştılar. Ekmeğim, aşım gelsin yeter, susayım diyorlar. Biz de ruh sağlığımız için yorum yapmayı bırakıyoruz. İnsanların bakış açısını değiştirmesi gerekiyor.   ‘Özgürlüğümüz kısıtlandığı için konuşamıyoruz’   Kamuran Gülcegün: Ülkedeki en büyük sorun ekonomi. Zamlar, enflasyon. Zamlar bizi mahvetti. Ekonomi çok önemli ama alt üst oldu. Bir kafede bir kahve içmek artık lüks. Önce halkın düşünülmesi lazım. Dışarıdan gelen göçlere öncelik veriliyor ama bizim de ekonomimiz çok kötü. Konuşma özgürlüğümüz de kısıtlandığı için konuşamıyoruz. Halk bilinçlenirse demokrasiye ulaşırız ama halk bunu göre göre hala iktidara oy veriyor. Bilinçlenmek gerekiyor. Biz çalışıp bir şekilde geçinebiliyoruz. Ama evine ekmek götüremeyen insanlar var. Yok diyorlar ama var biz görüyoruz.   ‘Özgür olmak istiyoruz’   İsmini paylaşmak istemeyen yurttaş: Bana göre ülkedeki en önemli sorun ekonomi. Kendi ülkemizdeki vatandaşlara öncelik tanınması gerekiyor ama özellikle kadınlara ve çocuklara hak verilmiyor. Başka ülkenin vatandaşlarına öncelik verip kendi vatandaşlarına ayrımcılık yapan bir ülkede yaşıyoruz. Market alışverişi yapamıyoruz. Eskiden ödediğimiz ücretin 4 katını ödüyoruz. Kirada yaşayanlar, asgari ücretle geçinenler için çok zor şartlarda yaşıyoruz. Kadın sorunu en büyük sorun. Yolda rahatça yürüyemiyoruz, rahatça giyinemiyoruz. Özgür olmamız gerekirken erkeklere tanınan haklar kadınlara tanınmıyor. Erkeklere hep öncelik veriliyor. Bu ülkede ben özgür bir vatandaş olduğumu düşünmüyorum. Özgür olmak istiyoruz. Eskiden rahatça mahallede gezebilirken, şimdi çocuklarımızı kapı önüne çıkaramıyoruz. Çünkü ülkemiz yabancılaştı.   ‘HÜDA PAR’ı bilmeyen insanlar var’   Şeyma Maden: Bana göre ülkedeki en büyük sorun kadınlara yeteri kadar değer verilmemesi. Erkek her zaman üstün görülüyor ve kadınlar eziliyor. Yine kadınlara yönelik suçların üstü örtülüyor. Cezasızlık ciddi bir problem. Bu ülkede adalet, ekonomi hiçbir şey yok. 100 birim ile yurt dışında bir sürü şey alınabiliyorken burada insanlar 100 birimle pazara bile gidemiyor. Kadınların kullandığı hijyen ürünleri, tuvalet kağıdı gibi temel ihtiyaçlar çok pahalı. Kadınlar olarak bunları artık karşılayamıyoruz. Çoğu insan seçtiği insanın kim olduğunu bilmiyor. Daha HÜDA PAR’ı bilmeyen insanlar var. Bunları ısrarla savunanlar var ama başına neler gelebileceğini kimse bilmiyor. Ülke şu anda gittikçe kötüleşiyor zaten. Bu ülkede bir genç olarak yaşayabileceğimi düşünmüyorum. Bir genç olarak tek isteğim bu ülkeden bir şekilde gitmek. Kendi geleceğim için tek amacım ülkeden gitmek.   İmkan bulursam ülkeden direk gideceğim   İsmini paylaşmak istemeyen yurttaş: Söz konusu kadın oldu mu cezasızlıkla karşı karşıyayız. Başka bir şey olduğunda hemen içeri girebiliyorken, kadına yönelik bir suç olduğunda bu gerçekleşmiyor. Şeriata doğru gidiyoruz. HÜDA PAR’ın Meclis’e girmesi, sürekli kısıtlamaların artması, bu kadar çok göç alması, insanların Araplaştırılması, Arap kültürünün kendi kültürümüzden daha çok benimsenmesi gibi şeylerle şeriata doğru gidiyoruz. Ülkenin iyiye gittiğini düşünmüyorum. İmkan bulursam da ülkeden direk gideceğim. Burada hayatımı devam ettirmeyi düşünmüyorum. Ben iyi para kazanıyorum ve harcayabiliyorum. Örneğin bir et bin lira da olsa alabileceğim ama bunu alamayan insanlar var. Buna rağmen, bu kadar yoksulluğa rağmen nasıl savunabildiklerini anlayabilmiş değilim. Ekonomiyi, ülkeyi, devleti savunacak ne kaldı bilmiyorum.   ‘Başkanımız serbest kalmalı’   Sevim Çeker: Öncelikle Kürtlerin özgürlüğü sağlanmalı. Başkanımız serbest kalmalı. Eğer başkanımız çıkarsa her şey düzelecek ve her şey çok güzel olacak. Binlerce insan suçsuz yere cezaevinde. Tecavüzcüler serbest bırakılıyor ama siyasi tutsaklar bırakılmıyor.